Ceylanpınar’dan soru işaretleri kaldı

Ceylanpınar’dan soru işaretleri kaldı
Şanlıurfa Suruç’ta 20 Temmuz 2015’te IŞİD’in gerçekleştirdiği canlı bomba saldırısında 33 kişinin ölmesinin ardından 22 Temmuz’da Ceylanpınar’da polis memurları Feyyaz Yumuşak ve Okan Uçar evlerinde...

Şanlıurfa Suruç’ta 20 Temmuz 2015’te IŞİD’in gerçekleştirdiği canlı bomba saldırısında 33 kişinin ölmesinin ardından 22 Temmuz’da Ceylanpınar’da polis memurları Feyyaz Yumuşak ve Okan Uçar evlerinde ölü bulundu. Olayla ilgili yargılanan 4’ü tutuklu 9 sanık 1 Mart 2018’de beraat etti. Yargıtay aşamasındaki dosyayla ilgili konuşan sanık avukatlarından Hüseyin Akay,  “Bir polis memuru delillerle oynadıklarını itiraf etti” dedi. Ceylanpınar’da iki polis memurunun ölü bulunması çözüm sürecinin sonlanmasına gerekçe olarak gösteriliyordu.

‘YATAĞINDA DEĞİL MASASINDA ÖLÜ BULUNDU’

Davada çelişkili unsurlar olduğunu belirten Hüseyin Akay şöyle konuştu: 

“Dava dosyasında yer alan olay yeri tespit tutanağında, her 2 polisin farklı odalarda uyurken enselerinde sıkılan birer kurşunla şehit edildikleri yazılıydı. Fakat gerçek hiç de böyle değildi maalesef. Olay yerine ilk intikal eden polis ekibinden bir kişinin tarafıma yaptığı itiraf da, ölen polisin çalışma masasında oturur vaziyette ve başı açık olan laptopuna düşmüş vaziyette şehit edildiğini belirtiyordu. Sonrasında polis amirinin üstleriyle yaptığı telefon görüşmeleriyle, her nasılsa masada oturur vaziyette şehit edilen bu polis memuru, tutanaklara ‘yatakta uyur vaziyette ölü bulundu’ şeklinde geçmişti. Peki bu olay tutanaklara neden bu şekilde geçmişti? Bunu yapanlar bu yalanla neyi amaçlamışlardı? Bu senaryoyu üreten kişiler, ya şehit edilen polis memurları ile aynı evde bulunan polis arkadaşlarını korumak istemişti ya da gerçekte adli bir cinayeti siyasal amaçlara alet etmek istemişti.”

‘TANIK İFADESİ DOSYAYA GİRMEDİ’

“Yargılama sürecinde bana olayla ilgili gördüğünü anlatan bir başka şahit ise, olayın olduğu sabah, bir erkek şahsın Emniyet Müdürlüğü’ne gelerek, Suriyeli olan eşinin olaya şahit olduğunu ve gerekirse ifade vermek istediğini belirtmişti. Daha sonra ifade vermesine rağmen, bu Suriyeli kadının ifadesi dosyaya konulmamıştı. Gerçekte ise soruşturma ile ilgili ilgisiz onlarca ifade tutanağı olmasına rağmen, ‘Olayı gördüm’ diyen bir kadının ifadesinin dosyaya konulmamasının sebebi neydi?”