“Çok fazla kalıba sığmak istemiyoruz tarz için. İçimizden ne geliyorsa öyle yapmaya çalışıyoruz”

Son Güncellenme Tarihi: Temmuz 23, 2022 / 02:20

Temelleri 2011 yılında Lebowski adıyla Antalya’da atılan, Samet Daştan, Nevzat Uğur Eryaşar, Ertuğrul Karahan ve Melih Uysal’dan oluşan Naklen grubu yeni teklisi “Mavi Gece”yi CES Yapım etiketiyle yayınladı. Yeni albümlerinin de müjdecisi olan şarkı, hayli karmaşık bir ruh halinin yansımasını notalara döküyor. Topluluk, aşina olduğumuz synth rock sound’una ek olarak gitarların ‘sesini biraz daha açarak’ kendi kalıplarının da dışına çıkmış.   

Önce Lebowski dönemine gitmek istiyorum. O sıralar neler yapıyordunuz, neler çalıyordunuz?

Samet: O dönemler daha çok yabancı rock müzik yaptığımız dönemlerdi. Pink Floyd’dan Led Zeppelin’e Deep Purple’dan Coldplay’e kadar uzanan bir repertuarımız vardı. Müziğe başlarken keşke çalabilsek dediğimiz her şeyi çaldık diyebiliriz.

Nevzat: Gerçekten çok güzel parçalar çaldık şanslıydık diyebilirim kendi adıma.

İlk tekliniz 2018de yayınlandı. Lebowski 2011de kuruldu. Arada epey uzun bir zaman var. O arada neler oldu?

N.: Müzik yapmak grup olmak çok zor bir şey. Dört tane farklı ruh, farklı insan iş yapıyorsunuz bir yandan ve sürekli birliktesiniz. Aynı evdeki aile üyeleri bile bir zaman sonra birbirlerine girebiliyor. Zaman ilerledikçe herkesin farklı hedefleri istekleri ortaya çıkıyor, ayrılıklar oluyor. O dönemler bizim için birçok açıdan gergin dönemlerdi. Hala üzülüyorum çünkü gerçekten vakit kaybettiğimiz bir dönem olarak düşünüyorum. Belki de şu an üçüncü ya da dördüncü albümümüze hazırlanıyor olabilirdik.

S.: Biz o zamanlarda da aslında üreten bir gruptuk. Grubun kuruluş amacı zaten kendi şarkılarımızı yazmaktı. Fakat günümüz gruplarının sorununa biz de düştük galiba. O dönemlerde herkes gibi olmaya başlamıştık. Cover yaparsanız, otellerde çalarsanız (özellikle Antalya bölgesi için) maddi olarak güzel kazanabiliyorsunuz. Bu da sizin konfor alanızdan çıkmanıza engel oluyor diyebiliriz.

Ertuğrul: Hepimizin bu alandan çıkması gerçekten çok uzun zaman aldı.

Müzik dışında yaşamak içinneler yapıyorsunuz?

Melih: Hepimiz sadece müzikle yaşıyoruz gerçekten. Müzik dışında hayatımızda bir şey yok diyebilirim.

Naklen”  ismi nereden geliyor? Mavi Sakal’ın 2015teki geri dönüş şarkısıyla bir alakası var mı?

S.: Bu soru için aslında teşekkür ederiz güzel yakalamışsınız. Mavi Sakal bizim idollerimizden biri. 2017 yılında Zeytinli Rock Festivali’nde sahne almıştık. Bizim sahnemizden sonra onlar vardı. O kadar güzel çalmışlardı ki oradaki herkes pür dikkat onları dinlemişti. Bizim o dönemdeki grup arkadaşlarımızla aynı anda dinlediğimiz ilk Mavi Sakal şarkısı “Naklen”di. O kadar etkilendik ki o gün festival sonrası ismimizi değiştirmeye karar verdik.

Biz singlelara boğulmuşken siz çok sakatbir dönemde, Uyanmam Lazım” albümünü yayınladınız. Çok mu şarkı birikmişti, güzel geri dönüşler mi vardı? Neydi sizi albüm çıkarmaya iten? Çünkü gerçekten cesaret isteyen bir zamanlama… Bir de albümle beraber dinleyici kitlenizde sağlamlaşmaoldu mu?

S.: Yıllardır biriktiğimiz parçalarımız vardı. Pandemi dönemi, kapanmalar derken herkesin kendini bulduğu bir döneme geldi grup. Konfor alanından çıkmak demiştik ya; tam da o andı aslında. On yıllık gruptuk. Zamanı gelmişti artık. Tembelliği ve bahaneleri bıraktık.

N.: Biz bir karar verdik, bizimle gelen gelsin dedik resmen. Krizi fırsata çevirme düşüncesi oldu biraz. Evdeyiz, vaktimiz var, şarkılarımız var, neden kayıt etmeyelim dedik. Şarkıları yapmaya başlayınca da cidden motivemiz arttı. Psikolojimiz düzeldi. Kendi kendimizi o karamsarlıktan çıkarttık.

E.: Cidden cesaret isteyen bir şey. Zaten ilk olarak single yayınlasak mı diye düşündük. CES Yapım da albüm yapalım deyince cesaretimiz arttı. Zaten geç kaldığımızı düşünüyorduk topluca atalım dedik.

M.: Dinleyici kitlemizde sağlamlaşma oldu mu tam bilmiyoruz ama sahneden insanların şarkımızı mırıldanması bile bizi heyecanlandırıyor. En azından bizi birilerinin kendi şarkılarımız için gelip dinlemesi çok güzel bir duygu. Kendi odanızda yaptığınız şarkıları hiç bilmediğiniz tanımadığınız insanlar söylüyor gerçekten garip bir his.

Yeni şarkınız Mavi Gece” nasıl ortaya çıktı? Şarkıda biraz şizofrenik bir atmosfer var gibi geldi bana. Ani bir uyanış, tepelere çıkıyorsunuz, arkanıza bakmadan kaçıyorsunuz, kendi sesinizi duyuyorsunuz… Doğru mu anlamışım?

S.: 2011-2018 yılları arasındaki o gerginliğin de ürünü Mavi Gece aslında. 2014 yılında yazmıştım ben o parçayı. Şizofrenik bir atmosfer var, aşk var, umutsuzluk var, kaçış var. Ruh halimizi siz görün işte. (Gülüyor.)

Sound olarak da şu ana kadarki şarkılarınıza göre biraz daha sertleşmişsiniz. Ve şarkı yeni albümün ilk ayağı sanırım. Daha farklı bir soundla mı dinleyeceğiz sizi ilerleyen zamanlarda?

S.: Sound olarak eski bir sound aslında. Albümümüzdeki synth rock tarzından biraz daha uzak biraz daha sert gitarlar önde. Çok değiştirmek istemedik. Sanki ruhu bozulacak gibi geldi bize. Single olarak yayınlamayı daha uygun gördük.

N.: Çok kalıba sığmak istemiyoruz tarz için. İçimizden ne geliyorsa öyle yapmaya çalışıyoruz ama bir de gerçekler var. Günümüze de ayak uydurmak zorundayız anlaşılabilmek için.

Sırada neler var? Konserler, yeni şarkılar…

E.: Yeni albüme başladık sayılır. Elimizden geldiğince şarkı yayınlamak istiyoruz. Yine bir yedi-sekiz şarkılık albümümüz olur diye düşünüyorum.

M.: Önümüzdeki kışı olabildiğince farklı şehirlerde konserler vererek geçirmeyi düşünüyoruz. Farklı yerler görünce kendini daha iyi hisseden, motivesi artan insanlarız. Bize iyi geliyor ve yeni insanlara kendi şarkılarımızı çalmak en büyük motivemiz.

Burak Soyer

Burak Soyer 9 Ocak 1986’da Kütahya’da doğdu. 1992 yılında Çanakkale’ye yerleşti. İlkokul, ortaokul ve liseyi burada okudu. 2004 yılında Marmara Üniversitesi Alman Dili ve Edebiyatı’nı kazandı. Aynı yıl okulu bıraktı. Bir süre garsonluk yaptı. 2005 yılında Radikal gazetesi Kültür Sanat Servisi ve Radikal Kitap’ta stajyer olarak gazeteciliğe başladı. 2006-2008 yılları arasında Akşam gazetesi Ekler servisinde muhabir olarak çalıştı. 2008’in sonunda “memleketim” dediği Çanakkale’ye geri döndü. Burada çeşitli yerel gazetelerde görev yaptı. 2010 yılında internethaber.com’da editör olarak işe başladı. 2012 yılında Reklam Store şirketine bağlı 12 sektörel internet sitesinin yayın yönetmenliğini üstlendi. Buradan ayrılıp sözcü.com.tr’de editör olarak işe başladı. Bu dönemde İstanbul Oyuncu Tayfası’ndan oyunculuk eğitimi aldı ve tekrar Çanakkale’ye dönerek Çanakkale’nin ilk özel tiyatrosu Tiyatro Troya’da oyunculuk eğitimine devam etti. Bu eğitimler neticesinde Son Mektup filminde George karakterini canlandırdı. 2009 yılında girdiği Anadolu Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nden 2014 yılında mezun oldu.

Gazete Pencere'yi Google'da Takip Et

Scroll to Top