Davutoğlu'ndan Zafer Partisi'ne "bakanlık" iddialarına yanıt: Kılıçdaroğlu böyle bir pazarlığa girmez

Davutoğlu'ndan Zafer Partisi'ne "bakanlık" iddialarına yanıt: Kılıçdaroğlu böyle bir pazarlığa girmez
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ ile Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu görüşmesinin ardından ortaya atılan bakanlık...

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ ile Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu görüşmesinin ardından ortaya atılan bakanlık iddialarını cevapladı. Davutoğlu, "Bakanlıklar konusu 6 parti arasında konuşulmamışken böyle bir pazarlığa sayın Kılıçdaroğlu Özdağ ile girmez. Biz şimdiye dek oturup bu bakanlık senin bu benim diye konuşmadık. Şeffaf olmayan hiçbir şey yok Millet İttifakı'nda" dedi.

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu TV, gazete ve dijital basının Ankara temsilcileri ile bir araya geldiği toplantıda konuştu.

Davutoğlu'nun konuşmasının satır başları şöyle:

"Türkiye en kritik seçimini gerçekleştiriyor. Siyasi katılımın yüksek olması Türkiye'nin kaderine yansıması demek. İkinci tura 3 gün kala tüm kesimlerin barışçıl bir biçimde sandığa gideceğini umuyorum.

"İçişleri bakanının seçim sürecinde bu kadar sertleştiği bir yer daha olmamıştır"

Tabi birçok yerde Erzurum'da vs. provokasyona uğradı muhalefet. Genelde içişleri bakanı istifa eder, seçimin demokrasi içinde devam etmesi beklenirdi. Bir içişleri bakanının seçim sürecinde bu kadar sertleştiği bir yer daha olmamıştır. Bir adalet bakanının yalanlar ardında yalan söylediği bir ülke olmamıştır. Bir montaj video dolaştı ortada cumhurbaşkanı da kabullendi. Böylesine yüksek katılımın olduğu seçimde bunların olması kutuplaşmaya sebep oldu. Adil olmayan şartlara rağmen iktidarın referandum mahiyetinde bir seçimde halkımızın yüzde 50'sinden fazlası değişim istediğini göstermiştir.

Eğer 29 Mayıs sabahı gençlerin tutuklanmaya devam ettiği ama camiden silahlanma çağrısı yapanların rahatlıkla dolaştıkları bir yer istiyorlarsa Erdoğan'a oy versinler. Tüylerim diken diken oldu. Cami kürsüsünden söylenen sözlere bakın. Gençler dinden uzaklaşmışsa deizim arttıysa bu iktidarın hoyratça politikalarındandır. Ya da Türkiye'nin geleceğine oy vermek isteyenler bunlardan kurtulmak isteyenler Kılıçdaroğlu'na oy vererek bunu başarabilir.

Kendileri terörü televizyona çıkarıyor ama bizi teröristlerle iş birliği yapmakla suçladılar. Terörle en sert mücadeleyi verenlerden biriyim. Terörle mücadele demokratik hukuk çerçevesi içerisinde verilecek.

"Basın özgür olacak"

Kılıçdaroğlu'nun başörtüsü teklifini Erdoğan oyaladı oyaladı, zamana yaydı ve yapmadı neden çünkü başörtüsünü kullanıyor. Eğer Erdoğan kazanırsa keyfi yönetim devam edecek ve meclis fonksiyonunu kaybedecek. Bir danışmanın bakandan çok daha güçlü olduğu bir dönem olacak yine.

Bu pazar bir savaşa gitmiyoruz, demokrasi şöleni olacak herkes barış içinde oyunu kullandıktan sonra geleceği ile ilgili bir umut dolu bekleyişi olacak. 29 Mayıs günü yepyeni bir başlangıç olacağı teminatını veriyorum. Özellikle basın özgürlüğünün olacağı bir 29 Mayıs'a uyanmak için herkesi sandığa davet ediyorum.

Siyasette çok büyük değişimi zorlayan şartlar var. Cumhurbaşkanı hükümet sistemi 50+1'e mahkum etti. Dolayısıyla partiler en geniş koalisyonu kurmak zorundalar. Şimdi seçimden sonra 6 lider bir araya geldik ve Sinan Oğan ve diğer bütün taraflarla temas kurma yetkisini Kılıçdaroğlu'na verdik. Ben insanların değişmeyeceğine inanmıyorum siyasette makul noktaya geldiğinde işbirliği yapılabilir.

"Kayyum atamak halkı cezalandırmak demektir"

Özdağ ile fikirlerimizin çoğu uzlaşmıyor ancak birlikte müzakere yapmayacağımız anlamına gelmez. 2 yıl ilmek ilmek ördüğümüz ortak metnimiz var. Sığınmacılarla ilgili 2 yılda göndereceğiz dedik, Özdağ 1 yıl dedi. Arada büyük bir fark yok. Özdağ'ın insan hakları hukukuna uygun göndereceğiz demesi otobüslere bindirip göndereceğiz demesi gibi değil. Demek ki bir şeyler değişmiş. Kayyum konusunda çizgimiz keskin. Dönemimde kayyum atanmasına karşıydım. Suç mu işledi belediye başkanı yargılanır. Ama oraya kayyum atamak halkı cezalandırmak demektir.

Verdiği oyların saygı görmediğini gören vatandaş kendisini ait hisseder mi? Gerekirse Özdağ ile konuşulur tekrar. Sayın Erdoğan ne zaman konuştu mecbur kaldığı zaman Sinan Oğan ile görüştü. Ondan önce defalarca randevu talep ettim parlamenter sistem için görüşmedi peşinden koştuğumdan değil. Hiçbir muhalefetle görüştü mü hayır.

"Erdoğan her yere kendini kopyalamış"

HDP'nin de demokrasi tarafında olacağını buna dikkat edeceğini düşünüyorum. Kayyum sistemi şuan Türkiye'de her yerde. Bankalarda kayyum var üniversite yönetiminde kayyum var her yerde bağıran çağıran yakınlarını yerleştiren biri var. Neden çünkü Erdoğan zamanında damadını yerleştirdi bakanlığa. Erdoğan her yere kendini kopyalamış.

Seçimle gelen makamdan seçimle gidilir. Bizim parti ilkemiz ve ittifak ilkemiz uyuşuyor benim demokrasi anlayışım seçimle gelen makamdan kayyum atanmasını kabul etmez.

"Benim Kılıçdaroğlu'na güvenim tam"

Bakanlıklar konusu 6 parti arasında konuşulmamışken böyle bir pazarlığa sayın Kılıçdaroğlu Özdağ ile girmez. Biz şimdiye dek oturup bu bakanlık senin bu benim diye konuşmadık. Şeffaf olmayan hiçbir şey yok Millet İttifakı'nda. Benim Kılıçdaroğlu'na güvenim tam.

"Erdoğan'ı bu hale getiren kibridir"

Erdoğan'ı bu hale getiren kibridir. Sayın Erdoğan her yerde kendini görmek istiyor. Malum partiler, kişiler' diye hitap ediyor. Kendisinden başka kimseyi önemsemeyen biri. Ben her yerde 'Sayın Erdoğan' diyorum Yüzde 1 mi? O zaman neden korkuyor bizden? TRT'de başka kanallarda neden bize ambargo koyuyor. Çünkü korkuyor. Erdoğan'ın en çok korktuğu parti Gelecek Partisi'dir. Biz duyuyoruz kapalı kapılar arkasında hakkımızda konuşulanları.

"Mülteciler konusunda her zamana insani olarak baktım"

Mülteciler konusunda her zamana insani olarak baktım. Türkiye rahat kaçak girilecek bir ortam haline getirildi. İnsan kaçakçılığı uyuşturucu kaçakçılığı... 250 dolara vatandaşlık satarsanız ülkenin anlamı kalmaz. Suriyeliler gidecek evet ama nasıl gidecek? Suriye'de bir barış gerçekleşecek öyle gidecek. İktidarın vahim hataları var. Soylu'nun bazı uygulamaları var kaçakçılığı teşvik edecek şekilde... Suriye, Afgan hepsiyle ilgili detaylı bir paketimiz var uluslararası hukuk bağlamında çözüme kavuşturacağız."