Demokratik ortak payda genişliyor

Son Güncellenme Tarihi: Temmuz 23, 2021 / 16:56

23.07.2021

Bizim de aralarında bulunduğumuz araştırma şirketlerinin Eylül 2020’den beri gösterdiği bir trend var:
Cumhur İttifakı oyları düşerken, muhalefet blokunun oyları artıyor.
Rakamlar değişiyor ancak eğilim kabaca bu yönde. Oy oranlarındaki değişimin en önemli itici gücü yönetim beceriksizliklerinin yanında uzun süredir süregelen hayat pahalılığı ve işsizlik. Ancak daha önceki yazılarımda da belirttiğim gibi seçmenin günlük kaygılardan kaynaklanan endişelerine ek olarak anketlerimizde bir müddettir dikkatimi çeken bir olgu seçmen talebinin dönüşüyor olduğu.
Özetlemek gerekirse Türkiye’de demokratik ortak payda genişliyor.
Bu sonuca Temmuz ayı Türkiye Raporu anketimize verilen yanıtlardan örnek vermek isterim. İlk soruda İstanbul’da LGBTİ bireylerin yaptığı yürüyüşe polisin müdahalesinin uygun bulunup bulunmadığını sorduk. Katılımcıların % 50’si uygun bulmadıklarını veya kesinlikle uygun bulmadıklarını ifade ettiler. Bu sonuçtan yola çıkarak Türkiye’de LGBTİ hakları yönünde bir aydınlanma olduğu iddiasında bulunmayacağım.
Öte yandan bu sonuçların Türkiye’de ifade özgürlüğüne yönelik talebin arttığı yönünde okumak mümkün.
Gerçekten de yürüyüşe katılanlara yapılan muamele kadar yürüyüşle alakası olmayanlara, hatta çocuğu uyuduğu için polisten sessiz olmasını talep eden babaya verilen karşılık, toplumun farklı kesimlerinde tepkiye yol açmış gözüküyor.
Bu sonuçların parti kırılımına bakıldığında, ankete katılan AK Partili seçmenlerin % 28’i ve MHP’li seçmenin % 30’u polis müdahalesini uygun bulmadıklarını ifade etmişler. Toplamda müdahaleyi uygun bulanların oranı % 37 seviyesinde kalmış.
 Aynı anketimizden ikinci sonuç ise İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılmasını protesto etmek için kadınların düzenlediği eylemlere verilen desteğin ölçüldüğü soruya ait. Katılımcıların % 58’i eylemleri desteklediğini veya kesinlikle desteklediğini ifade ederken, % 35’i desteklemediğini veya kesinlikle desteklemediğini ifade etmiş.
Hükümetin İstanbul Sözleşmesi’nden çıkışı haklı göstermek için attığı bütün adımlar bir yana dursun, sokağın bir gerçeği var. Bu gerçek kadınların korunmadığını en acı örneklerle gösteriyor. Türkiye’de adalet sisteminin kadınları yeterince korumadığına inanların oranı % 74,7. Ankete katılan AK Partili ve MHP’li seçmenin % 33’ü kadınların eylemlerini destekliyor.
Her iki sonuç da bana Türkiye’de temel hak ve özgürlüklere bakış açısının toplumun geniş kesimlerinde değişmeye başladığına işaret ediyor. Muhalefeti eleştirmekten sıkıldım ama muhalefetin bu talebi örgütleyemediği de bir gerçek.
Öneri sunmadan eleştiri yapmak değersiz bir meşgale.
Benim önerim muhalefetin gençlik, kadın ve çevre gibi konularda sahada mücadele veren farklı gruplarla organik bağ kurmanın yollarını bulması. Yeri geldiğinde parti teşkilatını ve yönetimini geri çekerek bu yapıların kendi alanlarında partileri yönlendirmesine izin vermelidir. Toplumun bugün evrildiği yerde kadın kolları, gençlik kolları, çevre politikaları başkan yardımcılığı gibi katı yapıların yukarıda bahsettiğim talebi örgütlemeleri gerçekçi gelmiyor bana. 

Can Selçuki

Kamuoyu araştırma ve büyük veri analizi alanlında hizmet veren İstanbul Ekonomi Araştırma şirkenin Genel Müdürdür.

4 sene boyunca Dünya Bankası Ankara Ofisinde ekonomistlik görevi yürütmüştür. Bu görevi sırasında Türkiye ve Azerbaycan’da kamu ve özel sektör ile rekabetçiliğin arttırılması alanında çalışmalarda bulunmuştur.

Dünya Bankasına katılmadan önce 3 sene boyunca Büksel merkezli Avrupa Politikaları Çalışmaları Merkezinde (CEPS) ekonomist olarak çalışmıştır. Türkiye’de ticaretin rekabetçiliği, bölgesel rekabet ve inovasyon politikaları üzerine makale ve raporları bulunmaktadır. Halen Ekonomi ve Dış Politika Araştırma Merkezi (EDAM) yönetim kurulu üyeliği yürütmektedir.Yüksek lisans derecesini, ekonomi alanında Bocconi Üniversitesi’nden almıştır.

Gazete Pencere'yi Google'da Takip Et

Scroll to Top