Beşiktaş’ın ideale yakın çıktığı ilk müsabaka Denizlispor maçıydı. Ersin, Rosier, Welinton, Vida, N’Sakala önlerinde Josef ve Dorukhan, biraz önlerinde Atiba sağda Ghezzal solda Larin ve ilerde Aboubakar. Larin ilk kez solda kullanılacak ve bu oyuncu kariyerinin en iyi sezonunu yaşayacaktı.
Takımla hem milli ara hem de “bay” olmanın avantajıyla 20 gün zaman geçiren Sergen Yalçın bir arada çok sık göremeyeceği bu oyuncularla deplasmanda 3-0 öne geçtiği maçı 76’dan sonra yenilen 2 gole rağmen 3-2 almayı başaracaktı.
Aboubakar’ın uzun bir aradan sonra ilk golü de Denizlispor’a nasip olacaktı. Denizli maçında Josef’in gördüğü kırmızı kart Beşiktaş’a çıkan ilk kırmızıydı.
Bu maçın anlamı büyüktü. Beşiktaş 18 şut attı, 423 pas yaptı bunun 329’unda isabet sağladı. Denizli ceza sahasını 15 orta ile yokladı. Ama defans henüz oturmamıştı. Ona da çare bulacaktı Sergen Hoca.
ASBAŞKAN KADRO AÇIKLAR MI?
Maç öncesi 22 günlük aradan sonra Beşiktaş’ın nasıl bir 11 ile çıkacağı merak konusuydu. Herkes Sergen Yalçın’ın 11’ini merak ederken kameraların önüne geçen Beşiktaş Asbaşkanı Emre Kocadağ Denizli maçında sahaya çıkacak 11’i açıkladı.
Soyunma odasında buz gibi bir hava esti. Daha önce görülmemiş, duyulmamış bir olaydı. Kulüp yöneticisi hadi tahminde bulunur ama 11’i açıklamazdı.
Soyunma odasındaki rahatsızlık dışarı sızmadı. Ancak maç sonunda Sergen Yalçın’ın “Kriz ve kaos ortamları olabilir. Ama bunları aşabiliriz yeter ki bıraksınlar işimizi yapalım” sözleri dikkat çekiciydi. Sergen Hoca sözleşmesinin bir yıl sonra biteceğini, diğer hocalar gibi tazminatının da olmadığını hatırlatarak, “En büyük ve tek güvencem Beşiktaş taraftarı” diyordu.
Ardından Malatya maçında Rachid Ghezzal asistlerine başlayacak o maçta servis ettiği topu sol açık Larin ağlarla buluşturacaktı.
Gaziantep maçında çok iyi bir oyuna karşın kaleci Ersin’in atılması ile alınan mağlubiyetin imdadına yine bir milli maç arası yetişecekti.
BEŞİKTAŞ UÇUŞA GEÇİYOR
Beşiktaş’ın geçtiğimiz sezon en kritik virajına gelinmişti. Önce Başakşehir ardından Kadıköy’deki Fenerbahçe maçları Beşiktaş için de Sergen Yalçın için de dönüm noktasıydı.
Önce geçen yılın şampiyonu, kadrosu oturmuş Başakşehir ardından 18 transferle neredeyse her mevkiye üç alternatif oluşturmuş Fenerbahçe maçları şampiyonluk yolunun kritik bir duraklarıydı.
Fakat bu kez de Covid vuracaktı Beşiktaş’ı. Kart cezalısı kalecisi dışında stoperi, bekleri orta sahası tam 8 eksikli Beşiktaş vardı. Sergen Yalçın 10 kişiyle idman yaptıklarını söylüyordu. O inançlıydı ama Beşiktaş bu maça gelene kadar çıktığı son 5 maçın üçünden mağlup ayrılmıştı. Böyle önemli bir maçta Necip stoper, Dorukhan sağ bekti.
Beşiktaş, şampiyonlar ligi kadrosuyla sahaya çıkan Okan Buruk’un Başakşehir’ini 3-2 yenecekti. İlk dönemeçte bu müthiş galibiyet Kadıköy’deki Fenerbahçe deplasmanı için büyük moraldi. Sergen Yalçın, “Hayat zor, evet zor ama herkese zor” diyordu.
KADIKÖY’ÜN 3-4’LÜK SIRRI YEDEK KULÜBESİNDE BÜYÜK BİR KOMUTAN
Ve geldi çattı Kadıköy deplasmanı. Necip stoper, Welinton yok, Vida yok, Dorukhan, kaleci Ersin cezalı, Ljacic, Töre sakat. Kadro bu.
Rıdvan antremanlarda hocanın gözüne girmiş, N’Sakala’dan formayı kapmıştı. İyi haber ise sadece buydu. Sergen Yalçın maç öncesi takımı ayrı motive etti. Daha önceki Kadıköy tecrübelerini paylaştı. Birçok maç anlattı. Hızlı oyunla Fener’i yenebileceklerini, yardımlaşmanın önemini anlattı.
Kadıköy tecrübeleri demiş iken. Akıllara ister istemez 17 Nisan 2005 yılında Rıza Çalımbay yönetimindeki Beşiktaş’ın 10 kişi ile Fenerbahçe’yi yine Kadıköy’de 4-3 yendiği maç gelir.
Hani Rıza Çalımbay için açılan küstah, “Rıza Efendi, iki ekmek bir süt” pankartının olduğu maç. Hani Cordoba’nın atılıp, kaleye Pancu’nun geçtiği maç, Tümer’in, Carew’in, İbrahim Akın’ın ve 87’de Koray’ın gol attığı maç. Unutulmaz.
İlginç olan o maçın kadrosunda ama yedek kulübesinde bir isim var. O isim Sergen Yalçın’dı. Rıza Hoca bu maçta 90 dakika yanında oturtmuştu Sergen Yalçın’ı ve oyuna sokmamıştı. Buna rağmen Beşiktaş tarihi bir zaferle dönmüştü bu karşılaşmadan.
Gelelim 29 Kasım Pazar gününe. Ülker Stadyumu. Genç hakemlerden Kaan Numanoğlu’nun elinde düdük. Numanoğlu’nun ilk derbisi.
Fenerbahçe, Altay, Gökhan Gönül, Lemos, Tisserand, Novak, Gustavo, Sosa, Pelkas, Ozan, Perotti ve Cisse 11’i ile sahada.
Beşiktaş, Utku, Rosier, Necip, Montero, Rıdvan önlerinde Atiba ve Josef, biraz önde Mensah, sağda Ghezzal solda Larin ve ileride Aboubakar ile sahada.
Kadrolar karşılaştırılmayacak durumda. Günlerdir spor medyası açık ara Fenerbahçe’yi favori gösteriyor, Beşiktaş’ı küçümsüyorlardı. Ama kenarda bir komutan vardı, Sergen Yalçın. Yedek kulübesinde oturup oyuna giremediği o maç sorulduğunda, “Ezeli rekabet mi? Ne zaman Fenerbahçe bizi kendi sahamızda kalecisiz, 10 kişiyle, kaleye Kezman veya Anelka’yı geçirerek yener, işte o zaman rekabet yeniden başlar. Bizim için rekabet 17 Nisan 2005 tarihinde bitmiştir” diyen Sergen Yalçın. Kendinden emin Sergen Yalçın.
Maç başlıyor, Beşiktaş ilk şutunda, Aboubakar topla ilk buluşmasında fileleri sarsıyor. Fener şaşkın. Toparlanmaya çalışıyor. Aboubakar dakika 20 ikinciyi atıyor. Fener Cisse ile 34 golü buluyor, umutlanıyor. Hakem ilk yarıda Larin’e gösterdiği kırmızı kart ile bu oyuncuyu atmayı kafasına koyuyor.
İkinci yarı. Hakem daha beş dakika geçmeden ikinci sarıyla Larin’i oyundan atıyor. Beşiktaş, 10 kişi.
Kırmızıdan üç dakika sonra Souza asist yapıyor stoper Necip tabelaya 3’ü yazıyor. Fenerbahçe Ozan’ın ayağından bir kez daha umutlanıyor. Bu umutlarıa N’Koudou’nun ortasını golle süsleyen sol bek N’Sakala son noktayı koyuyor.
Maçı bitirmiyor ama Fener dönemiyor. 90 artı 7’de uydurduğu penaltı ile tabelayı Ozan Tufan 3-4’e getiriyor. Tarih tekerrür ediyor.
Sergen Yalçın ikinci 3-4’lük zaferini bu kez yedek kulübesinin komutanı olarak yaşıyor ve maç sonunda, “Tribünler dolu olsaydı çok daha güzel olurdu.” Şeklinde konuşuyordu.

GORDON MİLNE’DEN BÜYÜK ÖVGÜ

Sergen Yalçın’ı Beşiktaş A takımda sahaya süren, onun yeteneklerini Serpil Hamdi Tüzün’den sonra gören ve ona inanan Beşiktaş’ın efsane teknik direktörü Gordon Milne. Kırılması zor rekorların sahibi İngiliz teknik adam Sergen Yalçın hakkında konuştu;
“Sergen Yalçın kalbini ve ruhunu Beşiktaş’a vermiş birisi. Sergen Yalçın ile gurur duyuyorum. Beşiktaş’ın şampiyonluğundan dolayı da çok gururluyum. Beşiktaş’ta çok özel zamanlar geçirdim. Çok özel ve harika oyuncularla çalıştım. Birbirlerine sahip çıktılar, saygı gösterdiler. Sergen Yalçın da Beşiktaş ailesinde büyüdü, olgunlaştı. Sadece sessizce kendinden emin olan oyuncular vardır. İşte o Sergen Yalçın’dı. Kendisine çok güveniyordu ve neler yapabileceğini biliyordu. Başardı da.”

ATİBA’NIN HEYKELİ DİKİLECEK Mİ?

Namı-ı diğer Ahtapot. Tribünlerin sevgilisi, Beşiktaş’ın beyefendisi.
Beşiktaş’ın 38 yaşındaki kaptanı. 2013 yılından beri Beşiktaş için ter döküyor. Türkiye’nin en istikrarlı futbolcusu. Yorulmayan, yılmayan, nerede görev verilirse verilsin sanki yıllardır orada oynuyormuşçasına performans ortaya koyan bir büyük futbol ismi.
Beşiktaş Atiba’yı çok sevdi. Atiba da Beşiktaş’ı. Sadece bu yıl 40 maça çıktı. 3 bin 270 dakika sahada kaldı. 4 gol attı 11 asist yaptı. Ve bu yıl üçüncü şampiyonluğu yaşadı Beşiktaş’ta. Toplamda 293 maç 23 gol, 34 asist. Orta sahanın dinamosu için inanılmaz rakamlar bunlar.
“Vücudum seneye de oynayacağımı söylüyor.” Diyor Atiba, başka bir takım düşünmediğini de ekliyor. Seneye de oynar sonraki sene de de bu disiplin adamı.
Son üç şampiyonluğun en önemli pay sahiplerinden Atiba futbolu bıraksa dahi Beşiktaş’ı bırakmamalı. Kenar yönetimin içinde Atiba olması, idmanlarda Atiba olması, takım otobüsünde Atiba olması çok önemli.
Beşiktaş taraftarı Atiba’nın heykelinin semte dikilmesini istiyor. Atiba, “Heykel meselesi çok gurur verici bir şey. Taraftarların bu isteğinden dolayı çok mutluyum. Nerede yapıldığının benim için önemi yok. Yapılırsa beni mutlu eder.” diyor.
Bizden duyurması…

BEŞİKTAŞ’IN SERGEN YALÇIN’LI DERBİ MAÇLARI

15 Mart 2020 Galatasaray 0-0 Beşiktaş
19 Temmuz 2020 Beşiktaş 2-0 Fenerbahçe
29 Kasım 2020 Fenerbahçe 3-4 Beşiktaş
17 Ocak 2021 Beşiktaş 2-0 Galatasaray
21 Mart 2021 Beşiktaş 1-1 Fenerbahçe
8 Mayıs 2021 Galatasaray 3-1 Beşiktaş

YARIN:

Fenerbahçe zaferinin ardından Kartal nasıl uçuşa geçti?
Galatasaray maçı öncesi Nevzat Demir Tesisleri’nde neler yaşandı?
Josef De Souza kimlere gol atacağını söyledi?
Kartal’a mağlubiyeti hangi takım nasıl hatırlattı?
Hakemler Beşiktaş’ın puanlarını hangi maçlarda çaldı?