Devlet vesayetine de PKK vesayetine de hayır diyebilmek

Güvenlik güçleri Gara’da PKK’nın elinde 5-6 yıldır tutulan 13 vatandaşımızı kurtarmayı da içine alan bir operasyon düzenledi. Ne yazık ki operasyon başarısız oldu. Hem PKK’nın elindeki 13 vatandaşımız hem de 3 askerimiz şehit oldu.
Bu operasyon öncesi Cumhurbaşkanı Erdoğan yaptığı bir açıklama ile topluma “müjde” vereceğini ifade etmişti. Ancak operasyon başarısız olunca, bu müjdenin gerçekleşmediğini açıkladı.
Bu açıklamalar bize, siyasi iktidarın bu operasyonun başarılı olması durumunda bunun, siyasal sonuçlarından yararlanma ihtimalinin olduğunu söylüyor.
Ancak sonuç iktidar için olumsuz oldu.
Hemen ardından İçişleri Bakanı ve Milli Savunma Bakanı, muhalefet partilerine giderek operasyonun detaylarını anlatıp, muhalefetten bu süreçte siyasi iktidarın yanında olmasını istediler.
Yine bakanların, Meclis’i bilgilendirmesinde de aynı hedef vardı.
Ancak bütün bu süreçte istenen sonuç gerçekleşmedi.
SORULAR VE İSTİFA ÇAĞRISI
Siyasi iktidar bu süreçte, muhalefeti yanına alamadığı gibi operasyonla ilgili beklemediği sorular ve sorumluların istifaya davet edilmesiyle karşı karıya kaldı.
İtiraf edelim ki bu siyasi iktidar için değil ama muhalefet için olumlu anlamda büyük bir kırılmadır.
Çünkü siyasi iktidar bugüne kadar gerek dış politika gerekse PKK’nın öznelerden biri olduğu tüm güvenlik tartışmasında çoğunlukla HDP hariç tüm muhalefeti bir biçimde yanına almayı başarmıştı. Bu siyasi iktidarın en başarılı manevra alanıydı.
Ancak bu, Gara’da işlemedi ve muhalefet sorular sordu, sorumluları istifaya davet etti.
Bu gelişme sonrası siyasi iktidar bloku HDP kartını devreye soktu. Partinin kapatılması tartışmasından etkili milletvekillerine yönelik yeni fezlekeler hazırlanarak Meclis’e gönderilmesine kadar aynı andan 3-4 adım birden atıldı.
Siyasi iktidar bu adımları atarken bir kez daha muhalefete ve özellikle de fezlekeler üzerinden İYİ Parti’ye güvendi.
Bu bir anlamdan içeriklerinden bağımsız olarak fezlekeler üzerinden İYİ Parti’yi “evet” oyu ile siyasetsizliğe mahkum ederek yanına çekme çabasıydı.
Ancak bu beklentisi de boşa çıktı.
İLİŞKİ DÖNÜŞTÜRÜR
Önce CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, sonra İYİ Parti Genel başkanı Meral Akşener, Meclis’teki grup toplantılarında ayrı ayrı fezlekeler konusunda, siyasi iktidarın beklentisini boşa çıkarak açıklamalar yaptılar.
Elbette siyasi iktidar blokunu en çok boşa düşüren İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in tavrı oldu.
Sonuç olarak siyasi iktidar fezlekeler üzerinde CHP’yi değil İYİ Parti’yi yanına çekmeyi hedef almıştı.
O olmadı.
Gara Operasyonu sonrasında fezlekelerde de siyasi iktidarın, muhalefeti yanına çekme operasyonu bu açıdan başarısız oldu.
Ama kabul edelim ki, bu bir anda olmadı. Bu siyasal ortaklaşma Millet İttifakı ve muhalefet partileri arasında son aylarda sıklaşan siyasal irtibatın ve parti liderlerine çevrelerinden gelen entelektüel katkıların sonucudur.
Bu açıdan da değerlidir.
Sonuç olarak, muhalefetin iki büyük partisi HDP’yi siyaseten tasfiye edilmesine açık biçimde karşı çıkarak siyasi alanın daralmasına büyük katkı yapmışlardır.
Muhalefetin bu tutumu fezlekelerin Meclis’e gelmelerinin önün bile kapatabilir.
Şimdi bu partilere düşen bu pozisyonlarını sürdürme iradeleridir. Onların bunu yapmasını sağlamasına en büyük katkı ise HDP’den gelmek durumundadır.
HDP’nin kendisine yönelik siyasi baskıları bertaraf etme konusunda muhalefetin gösterdiği çabayı anlamlı kılacak siyasal adımlar atma ve daraltılmak istenen siyasi alanın korunması için muhalefet partileri bir ortaklık aramak durumundadır.
Bu ise partilerin birbirine adımlar atarak buluşması ve demokrasiye sahip çıkma konusunda irade göstererek; siyaseti üzerine kurulmak istenen devlet ve PKK vesayetine karşı çıkmakla olur.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Murat Aksoy Arşivi