Diktatörler toplumları şahsi mülkleri gibi görürler

Son Güncellenme Tarihi: Ağustos 3, 2021 / 08:44

TAKTİK:
DEVRİMİNİZİ İHRAÇ EDİN
Kaddafi Libya’nın kendisiydi.
Diktatörler toplumlarını kendi mülkleri gibi görürler. Ulusun insanları da serveti de onlara aittir. Bedenleri onlara aittir ve istediklerini yapabilirler. Her şeye sahip olduğunuza göre artık dünyaya dönmenin vakti. Milli zafere giden yolunuzu öğrenmesi gereken koca bir dünya var.
1940 yılında Hitler, işgal altındaki Fransa’da Vichy adında bir kukla rejim kurup tüm Yahudileri vatandaşlıktan attırdı ve 70 bin kadar Yahudi’yi toplama kamplarına ölüme göndertti.
İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Stalin, Doğu Avrupa ve Baltık ülkelerinde komünist hükümetleri destekleyerek ona dostça yaklaşan ülkelerden etrafına bir set çekti.
Çin’de Mao Zedong, Güneydoğu Asya’ya hükmetme planı için Kuzey Vietnam’a silah, para ve erzak yağdırdı.
KENDİ HALKINA TERÖR ESTİRMEK KOLAY, YA ABD’YE
Kaddafi, Arap dünyasında dikkat çekmek için çok uğraştı ama liderler onu küçümsediler. Kaddafi ise birçok ülkede birçok ayrılıkçı gruplara fonlar sağladı.
Yanlış insanlarla dostluk yapmanın tehlikesi ise insanların sizi dostlarınıza göre yargılamasıdır.
Berlin’de Le Belle Diskosu’nda patlayan bomba, çoğu ABD askeri yüzlerce kişiyi öldürmüştü. Dönemin ABD Başkanı Ronald Reagan, bu teröristlerin destek aldığı Kaddafi’yi suçladı.
Kaddafi ABD’ye boyun eğmeyeceğini söyledi.
Kitaptan bir tavsiye:
Kendi halkınıza terör estirmek, Batı dünyasına kafa tutmaktan daha kolay.
Reagan’ın yanıtı gecikmedi: “Kimse Amerikalıları öldürüp bununla övünemez. Kimse…”
Ve Nisan 1986’da ABD savaş uçakları Libya’yı vurdu. Kaddafi şoka uğramıştı çünkü dokunulmaz olduğunu sanıyordu.
Ama henüz sona gelinmemişti. Dünyanın en büyük petrol yataklarından biri elinizdeyse bazı taktik hatalar yapmak çok da dert değil!!!

TAKTİK:
SİLAHLARINIZA SARILIN
Kaddafi ABD saldırısına rağmen iyi durumdaydı. Ama yeni milenyum yaklaşırken ABD Irak Diktatörü Saddam Hüseyin’i devirmişti ve bölgedeki diğer diktatörler için de hayat daha riskli hale geldi.
İşler zora girdiğinde “El kitabı” plana bağlı kalmanızı öğütler. Son hatası, yumuşamasıydı!
Kaddafi farklı bir yol seçti ve politikasında değişiklikler yaptı. Batı dünyasının gözünü boyayacak değişiklikler…
İfade ve toplanma özgürlüğünü, basın özgürlüğünü devreye aldı, insanlara işkence etmeyi bıraktı. Bunların sonunda bastırılmış muhalefet gün yüzüne çıktı. Şubat 2011’de Libya karıştı.
Bir kadın muhabirin İngilizce olarak “Albay Kaddafi, ordunuz sizi terk mi ediyor?” sorusuna Kaddafi yine İngilizce olarak “Sizin dilinizi unuttum” yanıtı verip hızla bindiği otomobille uzaklaşırken görüntülendi.
Halkı da ondan uzaklaşmış, isyan hızla büyümüş, bir menfezde saklanırken 42 yıllık diktatörlüğün lideri linç edilerek öldürülmüştü. Son sözleri ise “Ben bir şey yapmadım. Neden böyle yapıyorsunuz?” olmuştu.

Diktatörün El Kitabı’ndan şimdiye kadar “Gücü ele geçirip rakipleri bastırmayı”, “Halkı boyun eğmeye zorlamayı” ve “nesnel gerçeklik yerine kendi gerçeğinizi koymayı” öğrendik…
Şimdi diktatörlüğü pekiştirme zamanı… Ülkenizi, hep hayalinizi kurduğunuz ütopyaya çevireceksiniz.
Nasıl mı?
En ilginç ve en tehlikeli diktatörler daha iyi bir dünya yarattıklarına inananlardır. Ana konunun siz olduğunuz yeni bir eğitim sistemi mi istiyorsunuz?
Neden olmasın?
El kitabı mükemmel toplumu yaratmak için her türlü aracı sağlıyor.
Ve kimse buna Muammer Ebu Minyar el-Kaddafi (1969-2011) kadar kendini adamamıştır…
TAKTİK:
YENİ BİR
TOPLUM
OLUŞTUR
Muammer Kaddafi toplumu değiştirmek için yola çıkan ama sonra kendi hikayelerine kendi inanan tirajik bir kişilik.
Fırsatçılığı ve açgözlülüğü ile nam salmıştı.
Kıyafetlerinden tavırlarına kadar her şeyi sahteydi. Gittiği ülkelere de götürdüğü çadırında kalırdı.
Tuhaflıklarına rağmen bu “devrimci moda ikonu” 42 yıl iktidarda kalmayı başardı. Dile kolay…
Saddam Hüseyin’in iki katı, Hitler’in dört katı, İdi Amin’in beş katı…
Kaddafi yokluklardan geldi. Bedevi’ydi. Ailesi eğitimsizdi.
Libya en fakir ülkelerden biriydi. Toplumda statü değiştirmenin tek yolu orduya katılmaktı. Kaddafi de öyle yaptı.
Albay Kaddafi, Batı destekli Kral İdris hükümetinin yozlaştığına inanıyordu.
Ve 26 yaşında darbe ile iktidarı ele geçirdi.

Kaddafi öncesi tarih öğretilmiyordu

TAKTİK:
GENÇLİĞİN BEYNİNİ YIKAYIN
İnsanoğlunun hafızası kolay unutur, o yüzden kendi eğitim modelinizi yaratıp gençliği sizi unutturmayacak bir eğitimle geleceğe hazırlamalısınız.
Her diktatöre okuma yazma bilen bir nüfus gerekir. Böylece halk, diktatöre para kazandıracak küçük işleri yapabilir.
Bir diktatörün istemediği şey ise fikirleriyle kendisine rakip çıkabilecek iyi eğitimli bir nüfustur.
Yeni toplumunuzun başarılı olabilmesi için ağacı yaşken bükmek gerekir.
Libya’da okur yazarlık ve propaganda iç içe geçti.
Kaddafi’nin gençler için zorunlu tuttuğu okuma listesi tek kitaptan oluşuyordu.
Tahmin edebileceğiniz gibi kendi yazdığı Yeşil Kitap.
Kaddafi Libyası’nın kutsal kitabıydı Yeşil Kitap.
Aslında rastgele düşüncelerden oluşuyorlardı. Ancak kaynak Kaddafi olunca kimse onları sorgulayamıyordu.
Çocuklar Kaddafi’nin Yeşil Kitabı’ndan sınavlara girerlerdi.
Kaddafi’nin eğitim sisteminin dehası sadece öğrettiklerinden değil öğretmediklerinden de geçiyordu.

DIŞ DÜNYA KAPALI: COĞRAFYA DA YOK
Örneğin bu yeni toplumda; Kaddafi’den önceki tarih öğretilmiyordu. Çünkü eski kötü günleri öğrenmenin kime, ne faydası var?
Coğrafya dersi yoktu. Akıllarına dış dünyayı sokmanın âlemi yoktu.
Yabancı dil eğitimi yoktu.
Ölçü birimlerini Batı baskısı olarak gördüğü için metrik sistemi de yasaklamıştı.
Bazen ne kadar planlarsanız planlayın ufaklıklar sizin istediklerinizi öğrenmez. İşte bu yüzden Kaddafi zaman zaman bizzat okullara gider sınıfta çocuklara yüz yüze ders vermeyi severdi.

TAKTİK:
KADINLARA
HADLERİNİ
BİLDİRİN!!!
Modern tarihin tüm diktatörleri erkek. Kadınların gerekli olduklarını ancak tehlikeli de olduklarını düşünüyorlar.
Erkeklerin sosyal düzende üstte olduğu bir hiyerarşi istiyorlar.
Kaddafi ise “modern bir diktatör” olarak görülmek istiyordu, tüm halkı için mükemmel toplumu yaratan biri…
Kaddafi prensipte kadın ve erkeklerin eşit olması gerektiğini savunuyordu.
Sembolik de olsa kadınlar ön plandaydı.
Kadın komandolardan oluşan korumaları vardı. Ancak kapalı kapılar ardında gerçek ler başmaydı. O korumalar bir tür haremdi.
Her gezisinde yeni korumalar seçilirdi. Kimi 14’ünden bile küçük genç ve güzel olanlar… Ve kısa süre sonra ortadan kaybolurlardı. İstese de istemese de Kaddafi’nin “Devrim Bakireleri”nden olurdu. Liderine hizmete mecburdu.
Kaddafi yıllar boyu binlerce kadını böyle istismar etti.

TAKTİK:
YASANIN
KENDİSİ OLUN
Yeni toplumun kurucusu olarak bir devlet başkanından fazlasısınız.
Onların atasısınız.
Onlara sevginizi göstermenin yolu ise otoriteryanizmden geçmeli.
Bu uğurda onların mutluluğu için bazı haklarını elbette kısıtlayabilirsiniz!
Bu kısıtlamalar kuşkusuz sizin otoriteniz için değil devletin ve halkın çıkarı içindir!!!
En azından onlara böyle söylemelisiniz.
Diktatörler her şeyin en iyisini bilir!!
Örneğin;
Ayetullah Humeyni 1979’da iktidara geldiğinde boşanma kanununu kaldırdı, kızların evlenme yaşını 7’ye indirdi.
Hitler’in tütün nefretinden dolayı Nazi’lere çok katı tütün kuralları uygulandı.
Türkmenistan’da Saparmurat Niyazov, kötü koku nedeniyle başkentte köpek beslemeyi yasakladı.
Tüm diğer diktatörlerin yaptığı gibi Kaddafi ise ifade özgürlüğünü ve toplanmayı yasakladı.
İhtiyaç duydukça yeni yasa çıkarıyordu.
ALKOL VE GECE KULÜBÜ YASAK
İslami kuralları gerekçe göstererek alkolü yasakladı tüm gece kulüplerini de kapattı.
Eve hizmetçi tutmak, serbest çalışan doktor ya da avukat olmak ve hatta taksi çağırmak yasaktı.
Zina gibi yasa dışı eylemler kırbaç cezası ya da uzuv kaybıyla sonuçlanabilirdi.
Kaddafi sendika ve grevleri de yasakladı.
Kaddafi Libyalılara yiyeceklerini kendilerinin yetiştirmelerini söyledi.
İthal mal yiyen ülke özgür olamazdı.
“Tavuktan başlayalım” dedi.
Ama sadece tavukla hayat nereye kadar sürdürülür?
1976’da yönetim vizyonunun insanlar tarafından çok da paylaşılmadığını fark edince despotluğun dozunu artırdı.
Seçimler ortadan kalktı.
Hükümetteki pozisyonlara, kendisine sadık insanları getirdi.
Kaddafi’yi mutlak lider olarak kabullenmeye hazır çok Libyalı olsa da direniş de vardı.
YA HALKIN İRADESİ YA DA KENDİNİNKİ
Protestocu öğrenciler sokaklara dökülüp özgürlüklerinin geri verilmesini isterler.
Kaddafi seçim yapmak zorundadır. Ya halkın iradesi ya da kendi…
7 Nisan 1976’da çok da zor olmadı tabi tercihi.
Kaddafi ordusunu Bingazi ve Trablus’a gönderdi.
Rejime karşı çıkanlara ibret olsun diye gözaltına alınanlardan bazıları hainlikle suçlandı. Protestoların ilk yıl dönümünde Ömer Dabob ve Muhammed Ben Saoud adlı iki öğrenci protestolara katılmaktan suçlu bulunarak idam edildi, bizzat idamı izleyen Kaddafi’nin emriyle.
O günden sonra 7 Nisan Kaddafi tarafından bayram ilan edildi.
Bu idamlar bir şeyi kesinleştirdi:
“Lider kanundur ve kanuna uymak zorundasınız.”

TAKTİK:
MİRASINIZI
İNŞA EDİN
Artık büyük düşünme zamanı.
Diktatörlerin büyük, çılgın projeleri olur.
Sonsuzluğa ulaşmanın yollarından biri de budur.
Bu sayede her gün yücelikleri anılır.
Hitler, Autobahn otoyol sisteminin ardındaki güç oldu. Bu sistem Almanlara hareket özgürlüğü getirecekti.
Stalin 1930’da Moskova metrosuna yeşil ışık yaktı. 1931’de metro açıldığında sosyalizmin zaferi olarak görüldü.
Rumen diktatör Nikolai Çavuşesku, parlamento sarayını inşa için Bükreş’in 5’te birini dozerle geçti. Sarayı tamamlamak 13 yıl sürdü. 3 bin işçinin hayatına mal oldu, 3 milyar dolar harcandı. İnşaat bitmeden önce azledilip kurşuna dizilmiş olması ne acı.
Kaddafi’nin büyük hırsları ve onları gerçekleştirmek için önemli bir avantajı vardı.
Libya petrol zenginiydi. Para topraktan fışkırıp Kaddafi’nin hesabına giriyordu.
1973’ten sonra petrolün fiyatı 4 katına çıkınca eğtimsiz bir Bedevi aileden gelen Kaddafi servetine servet kattı.
Bu serveti de canı ne istiyorsa ona harcadı.
28 Ağustos 1984’te Sahra Çölü’nde insan yapımı bir nehir inşa ettirdi.
Kaddafi’nin planı güneyde çöldeki yeraltı sularını barındıran akiferleri delip devasa boru ve barajlarla suyu kuzeye taşımaktı.
Çılgın bir projeydi. Devasa boyuttaki boru hatları yüzlerce kilometre uzanıyordu. Ucuz değildi.
Ama Kaddafi bu projeyi, Libya’ya yıllarca su sağlayacak bir zafer olarak görüyordu. Hatta buna “Dünyanın 8’inci harikası” diyordu.
Büyük İnsan Yapımı Nehir’in tamamlanması 30 yıl sürdü.
Bazı uzmanlar rezervlerin bu yüzyılın sonunda biteceğini hesaplıyor. Ama bu başkasının sorunu!
Bu, Libyalılar tarafından çok takdir edilen nadir projelerden oldu.
YARIN:
SONSUZ DİKTATÖRLÜK
MÜMKÜN MÜ?

Gazete Pencere'yi Google'da Takip Et

Scroll to Top