Memetcan Demiray

Memetcan Demiray

Dizilerin formatına, ölürüm TRT!..

Devlet kanalında yine kan gövdeyi götürüyor! Yeni başlayan "Al Sancak" dizisinin kahramanları "terör lobileri"ne savaş açarken "Mavi Vatan"da Yunan adası basıyor, "Cezayir'den Afganistan'a, mazlumların umudu" oluyor! Sonuç?.. Reytinglerde gün birinciliği... OsmanlıFLIX "out" ekranlarda... Şimdi "milli irade" dış operasyonlarla büyüleniyor.

Bir zamanlar "Perihan Abla" yayınlayan devlet kanalında şimdi kan gövdeyi götürüyor! "OsmanlıFLIX"in modası geçti zahir. Yeni başlayan "Al Sancak"ta "Mavi Vatan"a operasyon düzenleniyor, torpidolar "Bismillah" nidalarıyla ateşleniyor. Öyle bir "milliyetçilik" bu, Zeki Müren Türkçesinin yerini "dahi"yi "daaahi" diye telaffuz eden karakterler alıyor!


Türkiye kamuoyu Osmanlı'yı "Muhteşem Yüzyıl" sayesinde yakından tanıdı. 2011'de başlayan dizide "Devlet-i Aliyye"nin büyük ölçüde haremden yönetildiği, valide sultanların genellikle "gayrimüslim" kökenli olduğu gibi "detay"lar vardı. Padişahlar ve vezirler... Onlar da hırslarına yenik düşebilen, etten kemikten insanlardı. Ama ah be Süleyman... Öz oğlunu boğdurmak böyle kudretli bir hünkâra yakışmış mıydı? Türkiye haftalarca şehzade Mustafa'nın infazını konuşacaktı.
Okumayı pek sevmeyen, ancak gördüğüne inanan bir toplum için "Muhteşem Yüzyıl" önemli bir seyirlikti. Dizi sayesinde sıkıcı "milli tarih" gayet anlaşılabilir hâle gelmişti. Bu sosyolojjik dönüşüm en çok da kuaförleri ihya edecekti. Zira Hürrem Sultan'ın "dik" tavrından etkilenen kadınlar, saçlarını "Meryem Uzerli kızılı" ya da "saray bakırı"na boyatmak için berberlerde kuyruğa girmişti! 2014'te dizi final yaparken artık tüm Star TV izleyicileri, lise 1 tarih dersinden geçebilirdi.


BALTA VE TENCERE İLE DİZİ KEYFİ!..

Ama yetmezdi! Halkımızın "şanlı geçmiş"e olan ilgisini gören yapımcılar, aynı yıl "Diriliş Ertuğrul"u çekecekti. Kanuni'nin televizüel Viyana kuşatması dört sezona yayılmıştı. Kayı Boyu'nun Söğüt'e yerleşmesi ise beş yılı bulacaktı! Bu süre zarfında Moğollar'dan Sadeddin Köpek'e, Bizans'tan Tapınakçılar'a pek çok "iç ve dış düşman"la tanışıyorduk. "Milli irade" ekrana kilitlenmiş, ellerinde balta ve tencereden kalkanlarla "kutlu dava"ya destek veriyordu! Kutlu dava derken?.. Hamaset ve militarizm mayası pekala tutmuştu.
Ardından "Payitaht Abdülhamid", "Kuruluş Osman" ve "Alparslan: Büyük Selçuklu" gibi örnekler eklenecekti kervana... Obamızın bol makyajlı güzel kızları ve manken gibi yiğitleri Anadolu'yu fethederken kılıçlar havada uçuşuyor, kan gövdeyi götürüyordu. Bir zamanların "aile kanalı" TRT... Şimdi "kesik baş" sahnesiyle konuşulur olmuştu.
Ama her moda gibi OsmanlıFLIX'in de bir sonu vardı. "Barbaros Hayreddin: Sultanın Fermanı" da konu kıtlığının kanıtıydı. Hem zaten dört yanımız "şer odakları"yla çevrili olduğuna göre... Biraz da bugüne bakmak lazımdı!


YENİ DÜŞMAN: 'KÜRESEL GÜÇLER'

İşte "Sipahi prime"da MİT mensubu Korkut Ali... "Vatan için her yerde"ydi. Ve "ekonomisi çeşitli sınavlardan geçen" Türkiye'de Batı'nın "Manager yapılanması"yla mücadele etmekteydi. "Teşkilat plus"ta SİHA'lar ve sondaj gemilerimiz tehdit altındaydı. Çıbanın başı ise "küresel güçler"den David Hartley olarak karşımızdaydı! Vatan sevdalısı 7 ajan... Ona nefes aldırmayacaktı!
Ve son olarak bu hafta TRT'de yayına giren "Al Sancak"... Ordu içindeki "Pençe" adlı özel birliğin maceralarını anlatıyordu. Dizinin açılışında Yüzbaşı Ali'yi iklim krizi ve göçlerden zengin ülkeleri sorumlu tutarken görüyorduk. "Büyük oyun"u çözen bir halk evladı!.. Bu esnada kaşıkladığı balın kilosu, çam ormanları yanınca yerine otel yapılan ülkemizde 500 lirayı aşmıştı.


İSTİKAMET: 'MAVİ VATAN'!

Yüzbaşı Ali'nin müstakil evinin garajında, Boko Haram'dan "DAEŞ"e çeşitli örgütleri gösteren bir pano vardı. Ve birçok Alman vakfı, adlı adınca "terörün finansörü" olarak anılmaktaydı.
Nitekim Pençe Timi'nin ilk görevi, Orta Doğu'yu karıştıran silah tacirlerine baskın olacaktı. Bu çok gizli görevde lokasyon ise "Mavi Vatan"da bir adaydı! Nasıl yani?! Cunda ya da Avşa mı? Hayır... Bir denizaltıya binen ekibin varacağı yer, tabelalardan görüldüğü üzere Yunanistan'dı!
İlginçtir, silah tacirleri Nadia ile Martin bülbül gibi Türkçe konuşuyordu. "Orta Doğu'nun yeni dizaynını" tartışırken "Tüm bölge Türklerin kontrolü altında, Afganistan'dan Cezayir'e... Kuş uçurtmuyorlar" diyorlardı.
Teşekkürler AKP!.. Birazdan 9 kişilik Pençe Timi, yüzlerce mafya üyesiyle çarpışacak ve sıfır zayi ile adadan ayrılacaktı. "Gece görüşlü" Kara Murat'lar, susturuculu Battal Gazi'ler... Çünkü "zoru başarırız, imkânsız biraz zaman alır"dı. Kamera son model tüfeklerin Türkiye logolu şarjörüne odaklanırken "milli gururumuz" okşanmıştı. Bu sırada altta beliren reklam... X markette indirimli tereyağının kilosu 150 liraydı!


ŞİFRE 'PENÇE', PAROLA 'SANDIK'

Neyse, sonuçta ordunun teknoloji uzmanı Büşra Teğmen başörtülüydü. Keza Ali'nin kız kardeşi de... Üstelik sınavları kazanmıştı, savcı olacaktı. Tamam, mesaj alınmıştı!
Zaten kaçakçıların teknesi de "bismillah" nidasıyla torpil atılarak patlatılmıştı. Selam ve dua ile... Daha önce El-Bab'da çarpıştığını öğrendiğimiz Pençe ekibi bir "milli güvenlik tehdidini" daha ortadan kaldırmıştı. Ama baskından sağ kurtulan Nadia yaman kızdı. İstanbul'a gelip özel tim hakkında tüm bilgileri ele geçiriyor, muhbiri de iple boğuyordu! Tarantino aşkına!.. "7 yaş üzerine uygundur" diye başlayan dizide böyle bir cinayet... Sorun değil. İçki ve seks olmadıkça RTÜK'ü bağlamazdı!
Ve finalde İHA-SİHA konuşulan çiğ köfteli, Türkmen şarkılı sofrada diyaloglar... "Türk gölü Akdeniz nasıl çalındı?", iyi anlamak lazımdı. "Enver ve Atatürk'ün topraklarında şimdi yeni bir adalet mücadelesi verilmekte"ydi. Ne konuda? Belli değildi! Ali'ye göre "21. asır Türk asrı olacak"tı. Ama bunun için "her vatandaşın görevini yerine getirmesi de şart"tı... Ne gibi görevler? Yoksa şifre "pençe", parola "sandık" mıydı?


'DAHİ' OLMASIN O 'DAAAHİ'?!

Aynı hafta Neuss'taki "bozkurt camii" Avrupa basınına konu oluyor. 2023 seçim çalışmaları... En önce Almanya'da başlamış gibi görünüyor. Ve orada yaşayan ülkücüler... Hiç de Türkiye hasretiyle yanmışa benzemiyor.
TRT'nin reyting birincisi yeni dizisi de bu tabloya gayet uygun aslında... Ormanlarımız yok olup şehirler betona gömülürken gözler Şam'da, Azerbaycan'da... Kurutulan göller; içine çöp dökülen, dibi trollenen denizler gündem bile olmuyor. "Heybelerin nakışına, ırmağının akışına"... Marmara'ya zehir saçan dereler kimseyi ilgilendirmiyor. Önce "Mavi Vatan"ı yeniden fethetmek gerekiyor!
Boş böbürlenmeyle paranoyanın, cehaletle militarizmin iç içe geçtiği bir ruh hali... Adına da "milliyetçilik" deniyor. Şimdilerde dizilerin formatına ölünüyor.
Ve bir zamanlar Zeki Müren'in İstanbul şivesiyle ünlü TRT'de... "Al Sancak"ın karakterleri "dahi" sözcüğünü ısrarla "daaaahi" diye telaffuz ederken... En güzel Türkçeyi "dış mihrak" Nadia konuşuyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Memetcan Demiray Arşivi