Geçen hafta yazdığım yazıyı gayet net hatırlıyorum. Size de hatırlatayım dedim. Bakın ne yazmışım sabah raporunda:
"…Merkez Bankası'nın faiz düşürmek için Temmuz'da bir imkanı olmayacağını da görüyorum. Artırmama konusunda ısrar ederse, bu sefer de piyasa faizleri ile politika faizleri arasındaki fark eski günlerde olduğu gibi açılacak. Sonuç olarak yine çok sert bir faiz artışı, ardından da yine Merkez Bankası Başkanı değişimi ile karşı karşıya kalabiliriz…"
Bunu paylaştığımda bazı Dostlar, "yok artık bir kere daha görevden alma olmaz" dediler. Ancak bazı uluslararası finans kuruluşları da aynı riskin altını çizince itirazlar kesildi. Demek ki yabancılar söyleyince herkes dinliyor. Eskiden Hükümete söylenemeyenler IMF'ye söyletilirdi. Gayet net hatırlıyorum. Türk Milleti kendi evinden ya da mahallesinden akıllı insan çıkmayacağına inandığı için hep yabancıyı dinler.
Bütçeleri Sil Baştan Ele Almak Lazım Olabilir
İşin hikaye kısmı bir kenara bırakılırsa, seslendirilen senaryo şu:
"Döviz kurları yükselmeye devam ettikçe TCMB faizleri yükseltmeye direneceği için, piyasa faizleriyle arasındaki makas açılacak ve bir süre sonra ya politika faizlerinde mecburi bir artış gelecek, ya da 22 Ekim 2020'de olduğu gibi yanlış bir kararla piyasalar allak bullak olacak. Dolayısıyla Merkez Bankası Başkanı ya hatalı karar verdiği için ya da faizleri yükseltmeye mecbur kaldığı için koltuğu bırakacak."
Bunlar konuşuldukça yıl sonu Dolar/TL hedefini yabancı kuruluşlar önce 9.00 ardından da çok daha yukarıda bir seviyeye çıkardıklarını açıkladılar. Ben geçen hafta temasta olduğum tüm kurumlara "9.00 TL'yi geçerse acilen toplanalım" dedim. Çünkü yıl başında konuştuğumuz tüm şartlar değişecek.
Sabah raporlarımı okuyan tüm firma yöneticilerine Dolar/TL 9.00 'u geçtiğinde acil olarak toplanmalarını tavsiye ederim.