“Döviz Kurları yükselince neden fakirleşiyoruz ?..”

Son Güncellenme Tarihi: Ağustos 17, 2020 / 09:34

Türkiye’de faizler yükselince kimse panik olmaz ama döviz yükselince herkes panik olur. Bunun da haklı sebepleri vardır. Mahfi Eğilmez Hoca’nın dediği gibi bir “dual para” sisteminde yaşıyoruz. Yani resmi paramız TL, gayri resmi paramız Dolar.
Borcumuzu, alacağımızı, zenginliğimizi, fakirliğimizi, varlığımızı Dolar ile ifade ederken, Avrupa’ya doğrudan bağlantılı olduğumuz işlerde Euro’yu ölçü birimi olarak kullanıyoruz. İthalatımızın % 85′ inden fazlası hammadde-ara malı-yatırım malı olduğu için girdilerimiz döviz cinsinden. Türkiye’de bile üretilse, Beyaz Eşya’dan Otomotive kullandığımız her eşyanın parçası yurt dışından geldiği için döviz yükselince, fiyatları artıyor. Ayrıca tamamı yerli girdiyle imal edilse bile “rakiplerim öyle yapıyor” diyen uyanık iş insanlarımız ürünlerini dövize endekslemiş durumda.
AVM’lerde kiraları dövize endekslenmişti uzun zamandır. Daha yeni yeni uzlaşıya varıldı. Hala birçok sitede konutlar dolarla kiralanıyor. Uçak biletlerinin fiyatı döviz yükseldikçe artıyor. Havayolu şirketlerinin yakıtından başlayarak operasyonlarına kadar her şeyleri dövize endeksli. Bundan başka akaryakıta zam geldikçe en akla gelmeyen ürünlere de zam geliyor. Yani Türkiye’de hayatımızın büyük bir kısmı dövize endeksli durumda. Unutmadan söyleyeyim: Bir de sürekli ilave gümrük vergisi icat eden bir Dış Ticaret Rejimi var. Ülkemizde üretilmeyen ürünlere bile ilave vergi getiren bu yaklaşım sayesinde enflasyon ateşi körükleniyor.
Bu arada devletin de işlerinin önemli bir kısmı dövizle. İhaleler, satın almalar ve yap-işlet vs ne varsa büyük bir kısmı döviz cinsinden yapılıyor. Çünkü devletten iş alanların büyük bir kısmı “yabancı para cinsinden borçluyuz” diyerek, garantilerini döviz cinsinden talep ediyorlar.
Hal böyleyken Türkiye’de döviz yükseldikçe fiyatlar artıyor. Dövizin sıçrama yaptığı dönemlerde, vatandaşın geliri kurlar kadar hızlı artmadığı için fakirleşme oluyor. Bu fakirleşmeyi hissetmek için Avrupa’ya seyahat etmeye gerek yok. Eğer 2013 yılından beri Dolar’ın TL karşısında kazandığı değer kadar gelirinizin artmış olup olmadığına bir bakın, hemen anlarsınız.
Eğer, Dolar 2 TL’den 7 TL’ye yükselirken geliriniz de 2013-2018 veya 2013-2020 arasında 3.5 kat artmışsa sorun yok. Dövize karşı korunmuşsunuz demektir. Artmamışsa dövize karşı fakirleşmişiniz demektir.
“Bu sefer de rekabetçi kuru deneyelim..”
Ancak hesap bu şekilde yapılmaz tabii. Gerçek fakirleşme fiyat artışlarına göre hesaplanır. Satın Alma Gücü Paritesi vs. gibi teknik hesaplamaları karıştırmadan, sadece TÜFE’ye bakalım: 2013 Temmuz’dan 2018 Temmuz’a kadar gelirinizi % 60’tan fazla artıran var mı ? Ses gelmedi. Peki, Temmuz 2013’ten Temmuz 2020’ye kadar gelirini % 110 arttıran var mı ? Durun hemen bana kızmayın, TUİK’İn hesabı bu. Benim değil. Ben sadece Temmuz’dan Temmuz’a yıllık enflasyonları ekleyerek buldum bu sonucu.
Özetle Türkiye’de pek az kişi 2013-2018 arasında % 60’tan fazla gelirini artırdığı için, vatandaşların büyük bir çoğunluğu fakirleşti. Aynı şekilde 2013-2020 arasında da pek az kişinin geliri% 110’dan fazla artırmıştır sanıyorum. Bunun haricindeki herkesin fakirleştiği bir gerçek. “Hayat Pahalılığı” anlamına gelen hesaplamalara hiç girmiyorum. Moralimiz daha da bozulur.
Özetle, kur yükselişlerinin fiyat artışlarını tetiklemesi ve ortalığı boş bulan uyanıkların da büyük gayretiyle Türkiye’de dolar ve euro yükseldikçe enflasyon, hayat pahalılığı hep beraber yükselir. Bu fakirleşmeyi anlamak için Avrupa’ya gitmeye gerek yok. Çocukların okul taksitlerini öderken, marketten alışveriş ederken, doğal gaz veya elektrik faturasını öderken gayet rahat anlayabiliyoruz.
Bunu elbette hükümet de biliyor. Ancak, kurlara hakim olmak için atılan adımların yüksek maliyetini artık karşılayamayacak duruma geldiğimiz için, “bundan sonra rekabetçi kur” söylemi başladı.
İnşallah ihracat, turizm ve diğer döviz kazandıran faaliyetler sayesinde Türk İnsanının geliri artar, böylece “rekabetçi kur” sayesinde fakirleşmekten kurtuluruz. Bir de bunu deneyelim Dostlar.

Emre Alkin

Prof. Dr. Emre Alkin; Saint Michel Fransız Lisesi’ni 1987 ve İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’ni de 1991’de bitirdikten sonra, 1993 yılında İstanbul Üniversitesi’nde lisansüstü eğitimini tamamladı. 1996 yılında Doktorasını yine aynı Üniversite’de tamamlayarak ve 1997’de “doçent”; 2002 yılında ise “profesör” unvanını aldı.

1999-2003 yılları arasında İMKB Başkan Danışmanlığı, 2000 yılında TİM Genel Sekreterliği, Vergi Konseyi Üyeliği görevini yürüten Prof. Dr. Emre Alkin; Çukurova Holding, Doğan Holding, Anadolu Holding ve Altınbaş Holding’de görev yaptı. Çeşitli gazetelerde ekonomi köşe yazarlığı, TV8, SKYTÜRK, A HABER, CNNTURK, TRTHABER gibi televizyon kanallarında ekonomi yorumculuğu yapan Prof. Dr. Emre Alkin, Dünya Gazetesi’nde “Paylaşmasak Olmazdı” isimli sayfasıyla içimizdeki kahramanlara yer vermektedir.

Şu an Altınbaş Üniversitesi Rektör Yardımcısı olan Alkin, İzmir’in spor kulüplerinden Göztepe Sportif A.Ş.’de Yönetim Kurulu Üyesi ve Türkiye Futbol Federasyonu Genel Sekreterliği de yapmıştır. Temmuz 2017’den beri de Galatasaray Sportif A.Ş. Bağımsız Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yapmaktadır. Alkin, “Uzlaşmazlık Çözümü” konusunda şirketler ve kamu arasında ulusal ve uluslararası çalışmalara katılmaktadır. Ödeme Sistemleri, Mobil Teknolojiler, Finans ve Mali Konular ile ilgili uluslararası şirketlerde görev yapmaktadır.

Prof. Dr. Emre Alkin’in; “Risk Management”,“Finansal Aracılığın Evrimi”, “Bankalarda Risk Yönetimine Giriş”, Yalın Alpay’la birlikte kaleme aldığı “Dünden Bugüne Gaziantep”, “Her Şey Ekonomi Değil” , “Paylaşmasak Olmazdı”, “Fikret Mualla’nın Sanatı” ve 2017 yılının en iyi iş kitabı seçilen “Olaylarla Türkiye Ekonomisi” isimli, biri İngilizce olmak üzere sekiz kitabı bulunmaktadır. Ayrıca insan ilişkilerinin dünden bugüne evrimi üzerine yazdığı “Seve Seve Aldattım” isimli kitabı da bu yıl çok satan kitaplar arasında yer almıştır.

Prof. Dr. Emre Alkin, iki çocuk babası olup, Türkçe, İngilizce ve Fransızca konferanslar vermektedir.

Gazete Pencere'yi Google'da Takip Et

Scroll to Top