‘DP’nin günahlarını ve sevabını konuşamıyoruz

Gazeteci Avni Özgürel, yaşanan idamlar nedeniyle Demokrat Parti döneminin konuşulamadığını söyledi ve ekledi: “Hepsinin üstünü örtüyor bu. Yoksa DP’nin son Meclis grup toplantılarının zabıtlarını yayınlasan…”

Bidebunuizle kanalına konuk olan gazeteci Avni Özgürel Yavuz Oğhan ile 27 Mayıs darbesi ile ilgili konuştu.
MHP’nin kurucusu Alparslan Türkeş’in Milli Birlik Komitesi üyesi olarak darbenin de en önemli aktörlerinden birisi olmasını değerlendiren Özgürel, “Rahmetli Türkeş’in ‘Neden 27 Mayıs’ın içinde yer aldım?’ sorusuna bir yanıtı var; “Dışında kalmanın daha fazla zarar getireceğini düşündüm”… Bu öyle bir cunta ki neden bu darbeyi yaptınız sorusuna “1950’de demokrat partinin kazandığını öğrendiğimiz gün karar verdik” diyorlar. Bu insanların bir kısmı doğrudan Çankaya Köşkü’ne çıkıp “Paşam bize izin verin bunların hepsini toplayalım, bu seçimi olmamış sayalım” diyen insanlar.”
‘KONUŞULMUYOR’
“27 Mayıs’ın şöyle bir önemli tarafı var. Biz bugün DP’nin günahını sevabını konuşamıyoruz. Neden? İdamlar var önümüzde. Hepsinin üstünü örter bu. Yoksa DP’nin son Meclis grup toplantılarının zabıtlarını yayınlasan…”
Yavuz Oğhan’ın “Özellikle DP’nin ikinci seçimli kazanmasından sonra ortalık çok karışıyor, basın özgürlüğü konusunda ciddi sorunlar var, muhalefete baskılar var, cezaevine konulan vekiller var…” sözleri üzerine Özgürel, “DP’nin 4 kurucusundan biri olan Fuat Köprülü istifa ediyor, uygulamaların rahatsızlıkları üzerine. 1957’den sonra ki CHP ile DP arasında fazla bir oy farkı yok, çoğunluk sistemi dolayısıyla DP aldı götürdü. O zamanların Meclis’i fevkalade önemli, şimdi öyle değil.”
Başbakanını asmış bir ülke durumuna gelmiş bir Türkiye’de uygulamalara itiraz edebilen Meclis grubu var, “Bu kadar baskı sıkıntı veriyor ülkeye” diyenler var sözleri üzerine de Özgürel şu ifadeleri kullandı: “Hükümet bir önceki sistemde güven oyu alıyordu, hükümet listesini sunuyordu. O dönemde güvenoyu Meclis grubunda alınıyor, parti grubunda alınıyor. Rahmetli Adnan Bey’in son kabinesinden önce Bakanlar Kurulu’nu DP grubu tek tek güvenoyuna çağırdı. Ve tek tek kabineyi görevden düşürdüler, en sonunda rahmetli Menderes kürsüye çıktı, “Beni de mi istemiyorsunuz” diyerek çıktı. Yani bakıldığında bütün bunlar demokrasi tarihimiz bu manada fevkalade ilginç, ibret belgesi olabilecek hadiselerle dolu.
BAHÇELİ TUTARLI
TBMM’nin bu kadar sistemin dışında kaldığını hatırlıyor musunuz sorusuna Özgürel şu yanıtı verdi, “Esas olarak Başkanlık Sistemi’ni, Erdoğan’ın arzu ettiği model bu muydu diye sorarsanız, evet buydu diyemem. Başkanlık Sistemi’nin esası Meclis Komisyonları’nın yasa yapması temeline dayanır. Türkiye’deki şu andaki model palaspandras yapıldı. Devlet Bahçeli, “Varım” dedi, Erdoğan geri çekilemez duruma geldi. Değiştirilecek Anayasa maddesi bile sınırlandırıldı. Türkiye daha henüz taşları yerli yerine oturtturamamış durumda. Şu andaki sancıların çoğunun altında bu yatıyor.”
“Bugüne gelirsek, insanlar bir takım paralellikler kurabilirler ama şurası gayet açık.
Bahçeli bu noktada gayet tutarlıdır, ben sadece ona değil, 12 Eylül’e de 12 Mart’a da karşı tutum içerisinde olduğunu biliyorum. Bugün orada yer alması manidar geliyor olabilir. Bahçeli’nin genel başkanlığında MHP 15 sene öncenin MHP’si değil. Türkeş eğer yaşasaydı bundan rahatsızlık mı duyardı? Hayır, istese de yapamazdı bazı şeyleri.”
1960’taki darbe ve idamlar olmasaydı Türkiye’nin demokrasi yolculuğu farkı olur muydu sorusuna Özgürel “Çok, çok farklı olurdu” yanıtını verdi.

GÜÇ ZEHİRLENMESİ VE TAHKİKAT KOMİSYONLARI

Türkiye’nin sevgilisi haline gelen Adnan Menderes’i seçimi kaybettirecek şey neydi sorusuna, Özgürel, “Güç zehirlenmesi mutlaka var ama bir takım olaylar var ki, bir tahkikat komisyonu gibi, bunlar mahkeme gibi çalışmaya başladı. DP’li milletvekilleri içinde ama itirazları yok. Hâkim kararı gibi algılanıyor. Menderes bunları feshettim dedi ama vatan cephesi hikâyeleri… Bütün bunların yaydığı bir atmosfer var, bütün DP’yi gölgeleyen şeyler. Bugün bunları belki çok fazla tartışamıyoruz, neden? Yassıada yüzünden. Eğer CHP sabır gösterseydi, 4-5 ay sonra iktidara hiç sıkıntısız geçebilirdi.”