Düzce Depremi

Kandilli Rasathanesi’nin paylaştığı verilere göre dün Düzce’de deprem meydana geldi. Kandilli verisine göre yaşanan deprem 5.2 büyüklüğünde oldu. Bu durum Düzce’nin ve ait olduğu bölgenin depremselliğini tekrar gündeme taşıdı.

Depremler can ve mal kayıplarının ötesinde sağlık, barınma, gıda, işgücü ve hukuksal problemleri de beraberinde getirmektedir. Depremin etkilediği alan büyüklüğü ile bu sorunların boyutu da değişmektedir. 17 Ağustos 1999 Marmara ve 12 Kasım Düzce depremi, mühendislerinin önüne ders alınması gereken oldukça geniş bir laboratuvar imkânı sunmuştu.

1999 yılında, Türkiye’nin kuzey batısı iki büyük depremle sarsılmıştır. Bunlardan birincisi 17 Ağustos’ta yaşanan Gölcük merkezli, Ms=7.4 büyüklüğündeki depremdir. Bu deprem İzmit, Gölcük, Adapazarı, Yalova, İstanbul, Bursa’da hissedilmiş ve büyük yıkıma yol açmıştır. Aynı deprem Bolu ilini ve o sırada hala Bolu’nun ilçesi konumunda bulunan Düzce’yi de şiddetle sarsmıştır.

17 Ağustos 1999 Depremi Düzce merkezi ve köylerinde toplam 270 kişinin ölümüne ve 1.157 kişinin de yaralanma olgusuna yol açmıştır. 685 kişi ise enkaz altından kurtarılmıştır. Bu deprem ve artçı sarsıntılar nedeniyle 3.132 konut ve 692 işyeri tümüyle yıkılmış ya da ciddi hasar görmüştür.

Ağır hasarlı binalar arasında Düzce Belediyesi, Düzce Devlet Hastanesi ve Düzce Lisesi binaları ile Tıp, Teknik Eğitim ve Orman Fakülteleri’nin bulunduğu Eski Tekel Binası da yer almıştır.

12 Kasım 1999 tarihinde yaşanan Ms=7.1 büyüklüğündeki deprem Düzce çukurunun güneyindeki Düzce fayı üzerinde oluşmuştur. Bu deprem Düzce merkezde 463, Kaynaşlı’da 244, Akçakoca ve Gölyaka’da 3 olmak üzere toplam 710 kişinin ölümüne ve merkezde 1849, çevrede 830 olmak üzere toplam 2679 kişinin yaralanmasına neden olmuştur. Tarihi bir yapı olan Düzce Merkez Camii, Vergi Dairesi, Düzce Lisesi, Düzce Belediyesi, Devlet Hastanesi binaları tümüyle yıkılmış Fakülte (Eski Tekel), hükümet ve adliye binaları da ağır hasar görmüştür.

17 Ağustos 1999 ve 12 Kasım depremleri Düzce’de ciddi yıkımlara yol açmıştır. Depremlerin üst üste meydana gelişi kayıp oranlarını da artırmıştır. Düzce ilinde toplam 12.513 konut ağır, 9.065 konut orta, 10.222 konut az hasara uğramıştır. Düzce Depremi nedeniyle meydana gelen ağır hasarın %47’si, orta hasarın %24’ü ve az hasarın %25’i Düzce ilinde meydana gelmiştir. Düzce ilçe merkezindeki konutların %49’u ağır hasara uğramıştır. Bu nedenlerle alan çalışması için deprem etkilerinin ve kayıpların fazla olduğu Düzce kent merkezi belirlenmiştir.

Bu depremlerden hemen sonra Düzce, uzun süredir talep etmekte olduğu il statüsüne kavuşmuştur. Buna karşın Düzce’de deprem sonrası yeniden yapılanma süreci depremin üzerinden bunca yıl geçmesine karşın devam etmektedir. Bu nedenle afet izleri halen silinememiştir.

Depremin sonucu olarak 112.000 depremzede için barınma ihtiyacının acil karşılanması zorunlu olmuştur. Bu amaçla başta Kızılay ve Sivil Savunma Müdürlüğü olmak üzere ulusal ve uluslararası yardım kuruluşlarından gelen 26.665 çadır dağıtılmış ve çadır-kentler oluşturulmuştur.

Çadır kentlerin dışında, depremzedeler yıkılan evlerinin yanında kendi imkanlarıyla barınaklar da yapmışlardır. Düzce Valiliği acil barınma ihtiyacının giderilmesi konusunda öncelikli tedbir olarak halkın bir kısmını başka illerdeki kamu yapılarına yerleştirme çabası içine girmiştir. Ancak afetin boyutu ve sosyal koşullar- diğer aile bireylerinden haber alabilme ya da cenazelerinin başında bulunabilme, yıkılmış ya da hasar görmüş yapılarının arsalarında kalmak istemeleri gibi faktörler-afetzedelerin bölgeyi terk etmek istememelerine yol açmıştır.

Sonraki aşamada ise kurulan çadır-kent alanlarının altyapılarının yetersiz oluşu, iklimsel koşullardan afetzedeleri yeterince koruyamaması ve kalıcı konutların yapımının uzun bir süre alacağı göz önünde bulundurularak Bayındırlık Bakanlığı tarafından geçici deprem konutu yapımı yoluna gidilmiştir.

Bunları hatırlatmak, aynı hataların tekrarlanmaması içindir. Ancak bu hataların tekrarlanmaması için gerekli önlemlerin alındığını söylemek de mümkün değildir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Kubilay Kaptan Arşivi