EKONOMİ NEDEN BÖYLE?

EKONOMİ NEDEN BÖYLE?
Çünkü içinde siz yoksunuz. Altından metro geçen havalimanının usulüne uygun mahkeme kararı bile olmadan ağaç dikmek bahanesiyle iş makinalarıyla pistine dalan bir kararın neresinde varsınız ki?Yılda sayılı yolcunun otobüse...

Çünkü içinde siz yoksunuz. Altından metro geçen havalimanının usulüne uygun mahkeme kararı bile olmadan ağaç dikmek bahanesiyle iş makinalarıyla pistine dalan bir kararın neresinde varsınız ki?

Yılda sayılı yolcunun otobüse bindiği kente milyon garantili havalimanı yapan, yanındaki kentteki havaalanına ise inişi yasaklayan bir büyülü kararın neresinde olabilirsiniz?

Araç geçiş garantili yol veya köprü, hasta garantili hastane, döviz garantili mevduat, pek yakında göreceksiniz enflasyon garantili banka hesabında zaten yoksunuz, olamazsınız.

Siz ekonominin içinde yoksunuz, yok.

Eksiye giden rakamların içindesiniz, artıya gidenlerin dışında.

Çember öyle kurulu.

Paradan para kazananlardan, yani rantiyeden, dövizdeki dalgalanmalardan, tahvillerden, bonolardan haberdar mıydınız ki ekonominin içinde olacaksınız?

Sizin bildiğiniz ekmeğe gelen zam, akaryakıta gelen düzenleme, yumurtaya yapılan ayarlama, makarnaya gelen üretim maliyeti.

O yüzden ekonominin içinde yoksunuz.

İstanbul’a 5 bin yeni taksi teklifi, Ulaştırma Koordinasyon Merkezi (UKOME) kararı ile dün 14. kez reddedildi. Taksi şoförleri daha çok kazansın diye değil, plaka ağaları paradan olmasın diye.

Bu minik bir misal.

Yo alınmaya gerek yok. Ben de aranızdayım.

İçinizden biriyim.

Biz ve benzerlerimiz, çemberin dışındakiler tesadüfen burada değiliz. Bu yazdıklarım da bir romanın giriş cümlesi değil.

Atatürk Havalimanı’nda yaşananların, “Efendim Atatürk adını silmek için sadece burayı yok ediyorlar” saflığını yaşayan kaç kişiyiz?

Atatürk ile bir sorun yok. Bunu en başta yazalım. Atatürk bize gösterilen, tartışmamızı, olayı sığlaştırmamızı isteyenlerin usta demeyeyim de kurnaz bir hamlesi.

Yutan yutuyor.

Mesele Atatürk değil para, para, para.

Ne zaman ekonomi kötüye gitse, yani ahali biraz homurdansa, siz hiç memleketi yönetenlerin sendikaları, STK’ları, memurları, hadi ondan da vazgeçtim muhtarları çağırdığını gördünüz mü?

Görmediniz kıymetli okurum, görmediniz, görmezsiniz.

Maliye bakanı, varsa başbakan yoksa reis-i cumhur kimi çağırır?

Kimi?

Sektör temsilcilerini.

Gıda üreticileri, müteahhitler, sanayicileri… Tabii.

Gündemi bildireyim ondan da haberdar olun.

· Açılış
· Allah sizi başımızdan eksik etmesin, siz olmasanız mahvolmuştuk.
· Bu dış güçlere şu ülkeleri de eklemeliyiz efendim.
· Bakın bu çok önemli, muhalefet gerçekten bölücü ve yıkıcı.
· Hayırdır niye geldiniz?
· Efendim batıyoruz, biz batarsak memleket batar.
· Vergilerimiz efendim, teşvik efendim, sıfırlama efendim…

“Peki, peki, peki”lerle biten toplantı bir ulusa sesleniş ile sona erer.

Ve necip Türk basını şu manşeti yapar örneğin;

“Çiftçiye borçlanma müjdesi verildi”

Misal bunu yazanda utanma da ar da yoktur.

Yediği ekmeği üreten adamın borçlanmasını müjde yazacak kadar şuursuzdur.

O yüzden ekonominin içinde siz yoksunuz.

Bu şuursuzlara bakıp inanmayı sürdürürsek, Almanya’nın enflasyondan inlemesine, Amerika’nın mama bulamamasına, İngiltere’nin artık süt ile çayı karıştırmamasına üzülecek, dertlerimize yeni dertler ekleyeceğiz.

Bizim derdimiz bize yeter.

Gerek yok.

Ne demiştim?

Ekonomi neden kötü?

Tekrar edeyim.

Çünkü içinde siz yoksunuz, olmadınız, olmayacaksınız?

Bu memleket yoksulu sevmez.

Sahici olun.

Sevmez.

Yoksulu okşamayı sever.

Ama yoksulluktan çıkmasını istemez.

Ve fakat bu düzen böyle gitmez.