Ekonomistler: 2. çeyrek rakamları yıkıcı olacak

Ekonomistler: 2. çeyrek rakamları yıkıcı olacak
TÜİK, 2020’NİN İLK ÇEYREK RAKAMLARINI AÇIKLADI: EKONOMİ YÜZDE 4.5 BÜYÜDÜTürkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan verilere göre, geçen yılın aynı dönemine göre ekonomi. yüzde 4.5 büyüdü. Ekonomistler ise yılın...

TÜİK, 2020’NİN İLK ÇEYREK RAKAMLARINI AÇIKLADI: EKONOMİ YÜZDE 4.5 BÜYÜDÜ

Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan verilere göre, geçen yılın aynı dönemine göre ekonomi. yüzde 4.5 büyüdü. Ekonomistler ise yılın ikinci çeyreğine dikkat çekti, mart sonrasının gerçek durumu ortaya çıkaracağını vurguladı.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), bu yılın ilk çeyreğine (ocak-mart) ilişkin gayrisafi yurt içi hasıla (GSYH) sonuçlarını açıkladı. Buna göre GSYH tahmini, zincirlenmiş hacim endeksi olarak, bu yılın ilk çeyreğinde geçen yılın aynı döneminde göre yüzde 4,5 artış gösterdi.
Üretim yöntemine göre cari fiyatlarla GSYH tahmini, bu yılın ilk 3 aylık döneminde geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 16,2 artarak 1 trilyon 71 milyar 98 milyon lira olarak gerçekleşti.
İNŞAAT KÜÇÜLDÜ
GSYH’yi oluşturan faaliyetler incelendiğinde bu yılın ilk çeyreğinde, geçen yılın aynı dönemine kıyasla zincirlenmiş hacim endeksi olarak diğer hizmet faaliyetleri yüzde 12,1, bilgi ve iletişim faaliyetleri yüzde 10,7, sanayi yüzde 6,2, kamu yönetimi, eğitim, insan sağlığı ve sosyal hizmet faaliyetleri yüzde 4,6, hizmetler yüzde 3,4, tarım yüzde 3, gayrimenkul faaliyetleri yüzde 2,4, mesleki, idari ve destek hizmet faaliyetleri yüzde 1,9, finans ve sigorta faaliyetleri yüzde 1,6 arttı. İnşaat sektöründe ise yüzde 1,5 azalış görüldü.
TAHMİNLERİN ALTINDA BÜYÜDÜ
Bu arada ekonomistler, GSYH’nin 1. çeyrekte yüzde 5,2 artmasını bekliyordu. Takvim etkisinden arındırılmış GSYH, zincirlenmiş hacim endeksinde, yılın birinci çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 4,2 arttı. Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış GSYH, zincirlenmiş hacim endeksi ise bir önceki çeyreğe göre yüzde 0,6 artış gösterdi.
HANE TÜKETİMİ ARTTI
Hane halkı nihai tüketim harcamaları yılın birinci çeyreğinde, geçen yılın aynı çeyreğine göre zincirlemiş hacim endeksine göre yüzde 5,1 yükseldi. Devletin nihai tüketim harcamaları, yüzde 6,2 artarken gayrisafi sabit sermaye oluşumu yüzde 1,4 geriledi. Mal ve hizmet ithalatı, yılın birinci çeyreğinde geçen yılın aynı çeyreğine göre zincirlenmiş hacim endeksi olarak yüzde 22,1 artış gösterirken, ihracatı yüzde 1 azaldı.

Albayrak’tan ikinci çeyrek yorumu

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak büyüme rakamlarını şöyle değerlendirdi: “Türkiye ekonomisi dünya örneklerine kıyasla pozitif ayrışarak yılın ilk çeyreğini %4,5 büyümeyle tamamlıyor. Salgın etkilerini hissedeceğimiz ikinci çeyrekte daha temkinli ilerleyecek sonraki dönemlerde bir güçlü toparlanmaya şahit olacağız inşallah.”

Prof. Arzova: Salgın ilk çereğe az dahil oldu

Prof. Dr. Burak Arzova büyüme rakamlarının yüzde 4.5 olarak açıklanmasını şöyle değerlendirdi: “2 sebep var: 1. Veri geçen yılı baz alan bir veri. Geçen yıl (2019) çok kötü olduğu için baz etkisi yüksek oldu 2. Covid 19 Etkisi Türkiye’ye gecikmeli geldi (Nisan 2020). Bu nedenle olumsuz rakamlar ilk çeyrek içine çok az dahil oldu.”

Sönmez: Yüzde 20 küçülme kaçınılmaz

Ekonomist Murat Sönmez ise ikinci çeyrekte sert bir düşüş yaşanacağını ifade ederek şunları söyledi: “Beklediğimden düşük geldi; 1. Çeyrek büyüme; yüzde 6 yerine yüzde 4,5. Demek ki Pandemi ayı Mart’ta sert duruş oldu. 2. Çeyrekte yüzde 20 ye yakın küçülme kaçınılmaz.”

Demir: Siz Mart’tan sonrasını düşünün

TÜİK’in rakamlarını yorumlayan ekonomist Oğuz demir şu paylaşımı yaptı: “TÜİK’in ekonomide %4,5 büyüme hesapladığı, işlerin görece iyi gittiği Ocak ve Şubat ayları için; TÜİK’in Ocak işsizlik oranı %13.8, işsiz sayısı 4.36 milyon Şubat işsizlik oranı %13.6, işsiz sayısı 4.22 milyon! İşler iyiyken durum bu ise siz bir de Mart’tan sonrasını düşünün!”

Eğilmez: 2. çeyrekte %10 küçülme bekleniyor

İktisatçı Dr. Mahfi Eğilmez açıklanan büyüme rakamlarını değerlendirdi. 4.5’luk ilk çeyrek büyümesinde hane halkı ve devletin harcamalarının yüksek büyüme oranlarının dikkat çektiğini söyleyen Eğilmez şu yorumu yaptı:
“Buna karşılık iki önemli kalem; gayrı safi sabit sermaye oluşumu (yatırım harcamaları) ve ihracat geçen yılın ilk çeyreğine göre küçülmüş bulunuyor. Demek ki Türkiye, ilk çeyrekte yatırım ve ihracat açısından küçülürken tüketim harcamalarını artırmak yoluyla büyümüştür. Bir başka ifadeyle ilk çeyrek büyümesi tümüyle tüketim bazlı olmuş yatırım yapılmamış, ihracat geriye düşmüştür.
“Veri açıklandıktan sonra atılan twitlerden açıklanan orana güvensizliğin daha da armış olduğu görüldü. Ekonomideki çöküş mart ayının ikinci yarısından sonra başladığı halde bu etki insanların zihninde yılbaşına kadar geri gitmiş görünüyor. Ayrıca geçen yılın ilk çeyreğindeki yüzde 2,3’lük küçülme de göz ardı edildi sanırım. Oysa oradan ciddi bir pozitif baz etkisi geldi.”
“Şu ana kadar eldeki veriler bize ikinci çeyrekte ekonominin yüzde 10 dolayında bir küçülme yaşayacağını gösteriyor. Küçülmenin daha yüksek olmasını önleyecek tek şey geçen yılın ikinci çeyreğinde yaşanan yüzde 1,6 oranındaki küçülmenin yaratacağı olumlu baz etkisi olacak.”

Alkin: Pozitif diye sevinmeyelim

Ekonomist Emre Alkin sosyal medya hesabından büyüme rakamları açıklanmadan şu yorumu yaptıı: “ Büyüme rakamları pozitif gelecek. Ancak bunun iki sebebi var: geçen yılın aynı döneminde büyüme rakamı oldukça kötüydü. Bir de #covid19 etkisi Mart ayının ortasında başladı. Dolayısıyla pozitif çıktı diye aşırı sevinç hallerine girmeyelim. Asıl sınav bundan sonra başlıyor.”

Gürkaynak: Krizi atlatmadık

Büyüme rakamlarıyla ilgili değerlendirmesini yapan Refet Gürkaynak şu ifadeleri kullandı: “Sevinelim mi? Sevinelim. 2018’den beri devam eden krizde biraz nefes almış olmak üzülecek şey değil. Krizi atlattık mı? Hayır.
Büyümeyi kamu harcamaları ve özel tüketim sürüklüyor. Bu harcamaları karşılayacak kaynağı da yaratmıyoruz, dış açık yine hızla artıyor. Zaten iler tutar tarafı olmayan yeni ekonomi programının en tutarsız yanlarından biri büyümenin artıp cari açığın düşeceğini öngörmesiydi. Türkiye ekonomisinde değişen bir şey olmadığını, büyümek için dış kaynak olması gerektiğini görüyoruz. Son on yılın tek hikayesi. Özel tüketimin artması işler biraz sakinlediği için bekleyen tüketim talebinin ortaya çıkması nedeniyle.