Elon Musk’ın gündemi

Güney Afrika’da doğdu.

Annesi ve babası ayrılınca, yine Güney Afrika’da babası ile kaldı. Üniversiteye de orada başladı. Yani öyle bir gelecekte başarılı olacak gibi görünmüyordu.

İşte o yıllarda başarısı şekillenmeye başladı. Okulu Queens’de bitirdi, yüksek için Pensilvanya’ya gitti. Doktorasını da Stanford’da tamamladı.

12 yaşında kendi kendine programlamayı öğrendi. Zip2 ismiyle kurduğu ilk şirketi 305 milyon dolara Compaq’a sattı. Bankaların kral olup aralarına kimseyi almadıkları herkesin finans sektörüne girilmez bankalar çiğ çiğ yer dedikleri dönemde bu sektöre girdi. Önce X.com sonra da PayPal’la. PayPal öyle başarılı oldu ki; ortakları hala “PayPal Gangs” (Paypal çetesi) diye anılıyor.

Herkesin akaryakıt lobisi geçilmez dediği dönemde, Tesla’ya ortak oldu. Battı çıktı derken artık elektrikli araçlar kocaman bir sektör oldu. Tesla da otomotivin en büyükleri arasında.

Sonra bir de SpaceX macerası var. NASA’nın yıllarca bu olmaz dediği şeyi sektöre girdikten sayılı günler sonra gerçekleştirdi. Artık roketler birden fazla kere kullanılabiliyor. Ters iniş gerçekleştirebiliyor. Bu bilgi birikimini NASA’ya da verdi.

Musk şirketlerini ortak çalıştırma özelliğine de sahip. Bir Tesla Roadster aracını alıp uzaya fırlattı. Hala uçuyor garibim. (

SpaceX’den yola çıkarak yıllar önce Lockheed Martin ile birlikte Motorola’nın başarısızlığı olan Iridium projesinin benzerini yaptı. Çalışıyor. Starlink…

Daha imkansız birliktelikleri de deniyor Musk. Beyin ile donanımlar arasında iletişim mesela. Örnek mi? Neuralink.. Hani şu sosyal medyada eğlenceli bir video dolaşıyor ya; Abdullah Çiftçi diye biri “Elon: beyne bilgisayarı monte edeceem, diyor” diyor Elon da “beyne bilgisayarı monte edeceem” işte o video. Seyretmeyen varsa mutlaka izlesin ben her seferinde gülmekten ölüyorum.

Bu arada bilgiyi paylaşmak demişken, yapay zekada açık kaynak kodu denemesini ilk akıl eden ve yapan da Elon Musk’dır. OpenAI ile bunu gerçekleştiriyor. Zaten şu son dönemde ortalığı kasıp kavuran 2.9 milyar dolara Twitter’ın %9.2 hissesini alarak büyük ortak olmasının hikayesi de buradan başlıyor. Neden Twitter’ı açık kaynak kodu yapmıyorsunuz, algoritmada sorun var diyor.

Yapmıyorlar…

O da alıyor.

Şimdi de daha önce herkes tarafından imkansız bulunan (teknik değil algoritmik ve siyasi nedenlerle) Twitter’a edit butonunu koyma müjdesi verdi.

Bazı insanlar böyledir işte imkansızı gerçekleştirirler.

Musk bir fizikçi. Ancak bence onun için imkansızı gerçekleştirici demek daha doğru olur.

Şimdi ise küçücük bir evde oturuyor.

Geçenlerde kız arkadaşı olduğu yolunda söylentiler çıktı. “Benim tek arkadaşım köpeğim” dedi.

Sizce bu adam neyi planlıyor?

Yani bundan sonraki imkansızı sizce ne?

Twitter’daki edit butonu mu? Peh!

Çiftçi’nin iddiasındaki gibi insanların beynine bilgisayarı monte etmek mi? ı-ıh!

O bilgisayarı kendi beynine monte edip, evini arabasını da alıp Mars’da yaşayan ilk insan olmayı planlıyor.

İşte büyük plana giden küçük adımlar bunlar.

Denediklerim

Bu hafta iki önemli deneyimim var. İkisi de ortalama ürünlerle yetinmeyenler için. Birincisi bir alışveriş deneyimi. Süpermarket ürünlerinde hepimiz kaliteli ve taze ürünleri tercih ederiz. Peki ya bir de o alanın dünyaca bilinen markalarına 1 saatte ulaşmak isterseniz. İste o zaman Macro Online.

PC alanında çok farklı ürünler var. Ancak benim için hafif ve güçlü olan ultrabook’ların yeri başkadır. Bu hafta Chromebook modelleri, Porsche Design ile yaptıkları marka işbirlikleri ve oyun bilgisayarları ile çok beğendiğim Acer’ın Swift X ultrabook’unu inceledim.

Macro Online

Diğer uzaktan gıda erişim şirketleri gibi, Macro Online’ı da inceledim. Burada tabii MacroCenter’ın müşteri odaklı ve özellikle dünya markalarını getirmeleri özellikle dikkatimi çeken başarıları arasında.

Mersin’e ilk taşındığımda, bir köşe yazımda bu şehirde neden Macro Center yok yazmıştım. Tam bir yıl sonra Mersin Marina’da ilk Macro Center açıldı ve açılışıyla birlikte benimle iletişime geçtiler. Şimdi üçüncü Macro Center’ın çalışmaları var. Üstelik açıldıkları ilk andan bu yana, Macro Online da devreye girdi. Hatalar olmadı mı? Oldu. Ama bağlantıya her geçişimde hemen sorunu hemen düzelttiler. Üstelik sadece benim için değil, sistemden kaynaklanıyorsa, sistemi değiştirdiler.

Ürün yelpazesi sadece çok geniş değil, aynı zamanda olmayan bir ürün varsa teklif ediyorsunuz getiriyorlar. Mesela Mersin Macro Center’da Ronnefeldt Earl Grey çay yoktu. Söyledim benim için getirdiler.

Geçen hafta bir kere daha sistemi test edip bir sipariş geçtim. Ürünler zamanında, eksiksiz geldi. Çok kullandığım için biliyorum, eksikler olduğunda da düzeltiyorlar. Geçen yıl yaz aylarında sipariş vermiştim. Evden çıkmam gerekti. Siparişler geldiğinde beni aradılar. Kapıya asın dedim. İçinde dondurma vardı. Bozulmasın diye almalarını ilettim. Aradan bir ay geçti arayıp hatırlattılar. Ben unutmuşum. İki ay sonra getirin dedim. Unutulmadan geldi.

Yani Macro Center’ın hem genel merkezi hem de Mersin şubesi on numara beş yıldız.

Acer Swift X

Dediğim gibi Acer’ı Porsche Design işbirliğinden, Chromebook yelpazesinden dolayı çok beğeniyorum. ancak ultrabook alanındaki ilk ürün denememdi.

Gelişmiş üretkenlik kabiliyetleri ince, hafif ve güçlü bir donanım ile birleşiyor

Acer Swift X (SFX14-41G) dizüstü bilgisayar, gücünü AMD Ryzen™ 7 5800U ve AMD Ryzen™ 5 5600U Serisi Mobil İşlemcilerden alıyor. Bu yüksek performanslı mobil işlemcilerin NVIDIA’nın Ampere mimarisine dayanan NVIDIA GeForce RTX 3050 dizüstü bilgisayar GPU’su ve 8 / 16 GB RAM seçenekleri ile birleşimi, video editörleri ve fotoğrafçılar gibi yaratıcı profesyonellere ihtiyaç duydukları gücü sağlıyor.

4K video düzenleme yapmak ve fotoğrafları en iyi şekilde görmek isteyen profesyonel kullanıcılar için Swift X, yüzde 85,73 ekran/gövde oranı, 300 nit parlaklık ve yüzde 100 sRGB özellikleri sunan 14 inç büyüklüğündeki FHD IPS ekran ile geliyor.

Swift X’in bağlantı yuvaları arasında yer alan tam işlevli USB Tip-C ile ultra hızlı veri aktarımı, video izleme ve pil şarj işlemleri yapılabiliyor. Ayrıca Wi-Fi 6 desteği ile maksimum hızda kablosuz bağlantı performansı sunuyor.

Yeni Swift X, termal verimliliğini optimize etmek için 59 adet 0,3 mm kanatlı bir fandan ve bir çift D6 bakır ısı borusundan yararlanıyor. Bununla birlikte, yeni Swift’te yer alan hava girişli klavye tasarımı, standart bir klavyeye göre ısının yüzde 8 ila 10 oranında daha fazla dışarı atılmasını sağlıyor. Fanın üst kısmında oturan, eğimli bir düzleme sahip olan stereo halka, hava akışında yüzde 5 ila 10 arası bir iyileşme daha sağlıyor. Böylece Swift X, ağır yükler altında dahi ısınmadan yüksek performansla çalışıyor.

Windows Hello destekli dizüstü bilgisayarda daha güvenli oturum açma için bir parmak izi sensörü, daha akıcı görüntülü görüşmeler için yapay zekâ destekli gürültü engelleme ve uzun süren kurgu işleri esnasında göz yorgunluğunu azaltan Acer BlueLightShield teknolojileri de bulunuyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Atıf Ünaldı Arşivi