Erkal: Bu iktidar korkuyor

Erkal: Bu iktidar korkuyor
Usta sanatçı Genco Erkal, geçen hafta prömiyer yapan “İmparator” adlı yeni tiyatro oyunu üzerine ANKA Haber Ajansı’na verdiği özel röportajda, Türkiye’de diktatörlüğe doğru giden ciddi bir sivil darbe, tek adam dönemi...

Usta sanatçı Genco Erkal, geçen hafta prömiyer yapan “İmparator” adlı yeni tiyatro oyunu üzerine ANKA Haber Ajansı’na verdiği özel röportajda, Türkiye’de diktatörlüğe doğru giden ciddi bir sivil darbe, tek adam dönemi yaşandığını savundu. Erkal, “Ama artık bu iktidar huzursuz, korkuyor, sonunun geldiğini de görüyor. Yani artık bu iktidar, sonuna ulaştı. Yani bundan sonra devam etmesine imkan yok” mesajını verdi.

“İmparator” isimli oyun, Etiyopya İmparatoru Haile Selassie’nin 44 yıllık imparatorluğu devrildikten sonra, imparatora yakın ve aralarında imparatorluk yöneticilerinin de olduğu isimleri saklandıkları yerlerde bulan ve kendileriyle konuşan Polonyalı gazeteci Ryszard Kapuscinski’nin röportajlarından oluşan, Türkçeye “Afrika Aslanı” olarak çevrilen kitaptan tiyatroya uyarlandı.

Erkal, “Bizim uyarlamamız aslında, bir İngiliz’in yaptığı bir uyarlamanın Türkçesi üzerinden ben onu kendime göre geliştirdim. Bayağı uzun bir metin çalışması oldu. Önce tabii Türkçeye çevrildi, İngilizceden çevirdim” bilgisini verdi.



Erkal, son dönemlerde kendisi dahil pek çok sanatçıya çeşitli sebeplerle davalar açılması, konser ve tiyatro oyunlarının iptal edilmesi ile ilgili düşüncelerini şöyle aktardı:

GÜYA DEMOKRASİ VAR
“Ben, hayatımda resmi olarak 4 tane askeri darbe yaşadım, gayri resmilerini saymıyorum. Bir sürü darbe, gizli darbeler de yaşadım. Bu son dönemde sivil darbeleri de yaşamış olduk. Yani güya demokrasi var ama tam tersine, bayağı ciddi bir sivil darbe ve tek adam rejimi bizi doğrudan doğruya diktatörlüğe götürüyor. Yani ister istemez, her şeye bir kişi karar verirse, bütün atamalar, yargı, her şey onun emrinde olursa… Ordu, polis teşkilatı, eğitim, yani aklınıza ne gelirse ülkede hep tek kişinin ağzından çıkan sözcüklere bağlı, maalesef öyle bir dönem yaşıyoruz.

BU İKTİDAR SONUNUN GELDİĞİNİ GÖRÜYOR
Ama artık bu iktidar huzursuz, korkuyor, sonunun geldiğini de görüyor. O zaman da muhalefet hareketine hiçbir tahammülü yok. Davalar açılıyor, içeri atılıyor. O yüzden ben, bunun da devam edeceğini zannetmiyorum. Çünkü artık bu ülkenin kanına, iliğine işlemiş bir demokratik gelenek var. İnsanları öyle kolay kolay susturamıyorsanız, en azından ülkenin yarıdan fazlasını susturamıyorsunuz ve bugün belki böyle bir frenleyebilirsiniz ama o frenler patlayacaktır çok yakın zamanda.

MUHALEFETİN VE MUHALİF SANATÇILARIN SESİYİM
Ben, yaptığım işe çok inanıyorum ve devamlı bütün bu sorunları yaşıyorum, içimde duyuyorum. Her sabah, akşam dinlediğim bütün haberler bana da bir mücadele gücü veriyor. Diyorum ki ‘Bizi bu kadar artık enayi yerine koyamaz bu insanlar. Bir şey yapmak lazım.’ Ben sanatçıyım, kendi dilimle, kendi görevim, işim, o çerçeve içinde ne yapabilirsem onu yapıyorum. Yani ne bileyim, Ahmet Arif’i getiriyorum, Nazım Hikmet’i getiriyorum, Gogol getiriyorum, şimdi de bu ‘İmparator’u getiriyorum gündeme. Yani bir çeşit muhalefetin sesiyim ben. Ve muhalif sanatçıların da sesiyim.”