Avrupa’ya gitmenin en hesaplı bileti Ziraat Türkiye Kupası. Deve dişi rakiplerin adaya veda etmiş. Rakip saydıkların arasında bir Trabzon kalmış ama onun da önceliği farklı, kafası şampiyonluğa odaklı.

Beşiktaş en azından birkaç senedir edindiği kupa kazanma alışkanlığını sürdürme, diğer taraftan da Avrupa’dan yoksun kalmama için sahada olmalıydı ama ruhu başka yerdeydi sanki.

VAR meselesi, Beşiktaş içinde öteden beri YOK sisteminde çalışıyor. Maçı anlatan tartışıyor, yanındaki efsane topçu Gökhan Keskin tartışıyor, futbolcular sahada hakeme anlatıyor. Ama tam bir sağırlık yaşanıyor. Ne orta düdüğün ne yanlardakilerin ne dördüncünün ne de ekran başında güya 16 kamera ile maçı takip edenlerin kulağı duyuyor, gözü görüyor.

Daha maçın başında Larin’in pozisyonunu kaçıran orta hakem, VAR’dakilere “Arkadaşlar siz gördünüz mü?” bile diyemedi. Yani rutinlerin dışına yine çıkamadılar. Topluca hekime görünmeleri gerekir diyeceğim ama bunlara yazılacak eczanın da faydasından emin değilim.

Göztepe çok kısa sürede oyunun hakkını vermeye başladı. Beşiktaş’ın oyun sistemine iyi çalıştıkları belliydi. Nitekim ilk yarı parmakla sayılacak kadar az pozisyonda bile Göztepe ilerdeydi.

Josef’in, Oğuzhan’ın kötü günlerinde oluşları hem Pjanic’i hem de Alex Teixeira’yı yalnız bıraktı.

İkinci yarı da VAR yine yoktu Beşiktaş için. Adaletliler Allah için her devre birer penaltısını utanmadan yediler Beşiktaş’ın.

Göztepe de Beşiktaş da pozisyon hovardasıydı ikinci yarı. Ama Beşiktaş’ın özellikle fiziksel yetersizliği, buna karşın Göztepe’nin diriliği reddedilemeyecek bir gerçekti. Bunu oyuncu değişiklikleri de alt üst edemedi.

73’te oyuna giren Batshuayi, adeta tribünlere saç baş yoldurdu. Evet forvete bir hareketlilik getirdi ama kaçırdığı inanılmaz pozisyonlar hali hazırda Beşiktaş’ın en çok gol atan kramponu olmasına rağmen doğru santrafor olmadığını gösterdi.

Ersin’in birkaç kez kritik kurtarışları olmasa ikinci yarı tur bileti alıp İzmir’e dönecekti sarı kırmızılılar.

Maç uzatmaya gitti, uzatmanın ilk yarısı iki takım açısından da nasipsizlik rüzgarıydı sanki. İkinci yarı ise Beşiktaş’ın aklı başına geldi. Fakat bu kez de Göztepe kalecisi İrfan Can kalesinde devleşti. Oyunu tümüyle Göztepe sahasına yıkan Beşiktaş’ın son vuruşlardaki hem beceriksizliği hem de ciddiyetsizliği düşündürücüydü. Mesele atanın galip geleceği penaltılara döndü.

Göztepe’nin inadını tebrik etmeli burada. Bir tebrik de VAR’ı tanımayan orta hakeme. Beşiktaş’ı doğrayan bu hakem ve VAR’da oturan arkadaşı da 120 dakikanın yıldızıydı.

İlk penaltıyı kullanan Pjanic penaltıyı kaçırdı ve Beşiktaş forması altında golle tanışma fırsatını yine tepti. Di Santo da meşin yuvarlağı üst direğe nişanladı. Batshuayi bu saçmalığa son verdi, Göztepe’de Berkan’ın vuruşunu Ersin ustaca çıkardı. Ardından Atiba skoru Beşiktaş lehine çevirdi. Angel Göztepe’nin ilk golünü attı. Vida, skoru 3-1’e getirdi.

Ve Ersin kalesinde skoru tayin etti. Lourency’in penaltısı Ersin’in ellerinden döndü. Skor 3-1 olarak tescil edildi.

Maç, iki penaltı kurtaran ama normal zamanında da inanılmaz kurtarışlar yapan Ersin’in maçı oldu. 70’lerden sonra üç forvetle gol bulamayan Beşiktaş, kalecisi ile çeyrek finale uzandı, Avrupa yolculuğunu sürdürdü.