Esneme, gevşemeye dönüşmesin!

Son Güncellenme Tarihi: Mayıs 6, 2020 / 02:44

11 Mart’ta ilk vakasıyla tanıştığımız Kovid -19’la mücadele çerçevesinde dün itibarıyla yeni bir evreye geçildi.
Hükümetin daha doğrusu Cumhurbaşkanlığı Kabinesi’nin önceki günkü toplantısından sonra kamuoyuna seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, virüsle mücadelede süregelen mevcut önlemlerin bazılarının esnetildiğini açıkladı.
Erdoğan’ın açıklamalarında, beklendiği üzere 65 yaş ve üzeri ile 20 yaş ve altındakilere yönelik sokağa çıkma yasağının esnetilmesi yer aldı. Yaş grupları üzerindeki yeni düzenleme yaşlılarımızı, gençlerimiz ve çocuklarımızı pek mutlu etmese de yine de altı haftayı aşkın süreden bu yana evlerinde hapis olanların sokakla buluşmasını sağlayacak.
Erdoğan’ın açıkladığı yeni düzenlemelerin önemli bir bölümünde ise, ekonomi çarkını döndürmeyi sağlayacak yeni sürecin yürütülmesi var.
Bu aşamada, virüsle mücadelede halk sağlığı parametresinin yanına ekonomik göstergeler parametresinin ilave edildiğini söylemek yanlış olmayacaktır. Bu aşamadan sonra, salgının başından beri dikkat çekilen ekonomik göstergelerin biraz daha ön plana çıkarak halk sağlığı süreciyle eş değerde ele alınacağı görülüyor.
Mesela, ülke turizminin lokomotifi olan kentlerden beşine yönelik düzenleme buna örnektir.
Turizm sezonunun başlamasıyla birlikte Antalya, Aydın, Muğla, Mersin, Hatay gibi iç ve dış turizmin odak noktası olan kentlere yönelik seyahatlerin serbest bırakılmasını, ekonominin döngüsünü olumlu yönde sağlamak kadar Kovid – 19’la mücadelede ciddi bir handikap olarak görmek mümkün. Zaten kimi Bilim Kurulu üyeleri açıktan olmasa bile dolaylı olarak bu duruma dikkat çekiyorlar.
•••
Yasakların esnetilmesinde sağlık emekçilerinin büyük çabaları var. Bu çabalarla, virüsün etkisinin gözle görülür bir şekilde düşüşe geçmesiyle beraber virüsün yayılma hızı beklenenden daha erken dönemde azaltıldı. Pazartesi günü açıklanan resmi verilere göre, virüsün yayılma hızı yüzde 4.5’a kadar geriledi. Ölüm sayıları geçen haftadan itibaren yeniden iki haneli sayılara indi.
Sağlık Bakanlığı’nın uygulamaya koyduğu “temas zinciri” (filyasyon) yöntemi, önceleri rakamları yükseltmesine karşın sonrasında ise gerilemesinin en önemli aşamalarından oldu.
Ayrıca, bugüne kadar 150 bine yakın kayıp veren Avrupa’daki ülkelerin başlatacağı “önlemlerde esneklik” uygulamaları ülkemiz için örnek ve rehber olacak. 30 bine yakın kayıp veren İtalya, 25 bin kaybı olan İspanya ve Fransa, 29 kaybı olan İngiltere ile 7 bine yakın kaybı olan Almanya’nın “esneklik” uygulamalarının yansımaları dolaylı olarak bizi de etkileyecektir.
•••
Rakamlar aşağı çekilmişken bir de madalyonun diğer yüzü var ki, ön yüzündeki olumlu tablo kadar dikkat edilmesi gereken bir durum.
Şöyle ki, Türkiye’de rakamlardaki düşüşe karşın, özellikle turizmde en büyük müşterilerden Rusya’daki tablo maalesef pek parlak değil. Rusya, şu günlerde günlük ortalama 10 bin yeni vakayla ABD’den sonra dünya genelinde ikinci sırada.
Uzmanlar, henüz Kovid-19’la mücadelede durumu toparlayamayan Rusya’nın tabloyu düzeltmek için önünde en az bir ay olduğuna dikkat çekiyorlar. Kaldı ki Rusya’dan gelecek turistler kadar Avrupa’dan gelecek turistlerin hali de ülkemiz için önemli.
Turizm için mücadele kuralları esnetilen kentlerimizde virüsün yayılmasını önlemek, ülke genelindeki mücadele için oldukça kıymetli.
Bu bağlamda, rakamların bu kadar aşağı çekilmesi sonrasında yaşanacak herhangi bir olumsuzluk, hem mücadele edenler, hem de toplum açısından ciddi bir travma ya da kırılma noktasına neden olabilir. Bu süreci çok dikkatli ve özenli yönetmek gerekiyor. Eskilerin deyimiyle “Dimyat’a pirince giderken, evdeki bulgurdan olmayalım” sözü akıllarda olmalı.
Ayrıca, Dünya Sağlık Örgütü’nün “Koronavirüse karşı etkili aşı geliştirilinceye kadar büyük risk devam edecek. Asıl sorunumuz aşıyı nasıl ve ne kadar çabuk geliştireceğimiz değil. Burada önemli olan aşıyı nasıl eşit bir şekilde dünyaya dağıtacağımız. Bazıları korunurken, diğerlerinin dışarıda bırakıldığı bir dünyayı hiçbirimiz kabul edemeyiz” açıklaması zihinlerimizde hep durmalı.
•••
Koronavirüs’ün Türkiye’de görülmeye başladığı ilk günlere göre virüsle mücadelede biraz daha bilinçlendiğini düşünüyorum.
Halkımızın “kısıtlamaların esnetilmesini” kesinlikle “gevşeme” olarak algılamaması gerekiyor. En azından kışa kadar izolasyon devam ettirilmeli.

Tolga Sardan

Tolga Şardan 1968’de Ankara’da doğdu. 1988’de Ankara Rüzgârlı Sokak’ta Ulus gazetesinde mesleğe adım attı. 1989’da Milliyet gazetesine geçen Şardan, 2015’te gazetenin Ankara temsilci yardımcısı oldu. Meslek hayatı boyunca Türkiye’yi yakından ilgilendiren pek çok olayı ve süreci takip etti. Kariyerinin neredeyse tamamı güvenlik ve yargı alanında geçen Şardan, 2013-2018 yılları arasında Milliyet gazetesinde “Büyüteç” adlı köşeyi yazdı. Halen HalkTV’ye ait internet sitesinde günlük yazılar kaleme alan Şardan, haberleriyle Abdi İpekçi, Çetin Emeç ve Muammer Yaşar Bostancı adına verilen ödüllerin yanı sıra, meslek örgütleri ÇGD ve TSYD tarafından da ödüle layık görüldü. Şardan, kitabı hazırlama amacını, “gelecek kuşaklara sağlam ve kıymetli miras bırakma” olarak açıklıyor.

Gazete Pencere'yi Google'da Takip Et

Scroll to Top