Hüseyin Tapınç

Hüseyin Tapınç

ETHOS

Popüler kültür ve popüler kültür ürünleri bizi bize en iyi anlatan eserler; herkese kolayca ulaşan, herkes tarafından kolayca tüketilebilen. Geçmişimizi, bugünümüzü ve geleceğimizi bugünün şarkılarında, filmlerinde, dizilerinde, kitaplarında, reklamlarında ve fotoğraflarında yakalamak mümkün. Adı üstünde, popüler olanın, gelip geçici olanın üretim alanı. Popülerden kalıcı olana geçebilenler de son derece sınırlı.
Popüler kültür bir üretim olduğu kadar aynı zamanda toplumsal anlamda yeniden üretimin de en önemli kalelerinden birisi. Toplumsal değerler, normlar, inançlar, roller, davranış kodları, toplum ile ilintili her şey popüler kültür içinde yeniden üretiliyor, yeniden dolaşıma sokuluyor.
Popüler kültür dönüştürücü olduğu ya da dönüşüm için bir platform sunduğu sürece ilerici, hatta zaman zaman devrimci; yeniden üretime hizmet ettiği sürece de muhafazakar.
Bugünlerde bizi bizden alan bir popüler kültür ürünü var: Bir Başkadır. Uzun zamandır gündemimizi meşgul eden COVID 19, ekonomik kriz, deprem, işsizlik ve enflasyon gibi meselelere bir an için es vermiş gibi duruyoruz. Günlük konuşmalarımızda bir diziye yer veriyoruz. Hayat içinde bir anlığına bir nefes aldık. Son derece karamsar ve koyu bir gündemin perdesini yırtarak dikkatleri üzerine çekti Bir Başkadır. Hiçbir konuda başarılı olmadıysa bile, dizi, bu anlamda son derece başarılı oldu. Günlük konuşmalarımıza damga vurdu, günlük hayattaki etki gücü son derece büyük oldu. Uzun zamandır toplumu bu kadar etkileyen bir dizi gündeme gelmedi.
Bir Başkadır Netflix tarafından yurtdışında Ethos ismiyle gösterime sokuldu. Ethos, bir topluluğu, cemaati ya da ideolojiyi karakterize eden yol gösterici inançları ve idealleri tanımlamak için kullanılan “karakter” anlamına gelen Yunanca bir kelime. Ethos bugünkü güncel kullanımında bir kişinin, bir toplumun, bir kurumun, bir kültürün ya da bir sosyal hareketin karakterini, doğasını, temel niteliklerini tanımlayan özelliklere işaret ediyor. Ethos aynı zamanda Ethikos (etik) kelimesinin de köklerine şekil veriyor. Etik, doğulan toprakların ürünü olan bir değerler sistemi demek, Ethos’a ait olan.
Dizinin temasını, karakterlerini, anlatım dilini Ethos kelimesinden daha iyi ifade edebilecek bir başka derin sözcük daha yoktur herhalde. Orada “Ethos”, bizde “Bir Başkadır”. Aslında ne kadar etkileyici ve mesaj yüklü bir isimlendirme, bu bile başlı başına bir yazı konusu.
Bu yazı Bir Başka’dır dizisini çözümlemeyi hedefleyen bir yazı değil. Dizinin yanına girdiği 12 Kasım’dan bu yana onlarca yazı bu hedefle medyada ve sosyal medyada yer aldı. Dizi üzerine söyleşiler yapıldı. Bence dizinin ikinci önemli başarısı da budur.
Bir Başkadır bir çok entelektüeli, sosyal bilimciyi, gazeteciyi ve iletişimciyi harekete geçirdi ve herkes dizi üzerine konuşmaya ve özellikle de yazmaya başladı. Kendisi tüketim metası olan bir dizi onlarca kişi için bir üretim materyali oldu. Bir Başkadır sosyolojik düzlemde toplumun kendini yeniden üretmesinde bir arena oldu, toplumun entelektüel hazinesinin derinleşmesine bir vesile sundu.
Bu derinleşmenin ayrılmaz bir parçası olarak bir yandan dizide öte yandan da dizi üzerine yazılan yazılarda kendimizi, toplumumuzu, toplumdaki farklı grupları yeniden düşünmek, değerlendirmek, anlamak, duygularımızı yeniden tartmak için de bir şans elde ettik. Dizinin üçüncü başarısı da budur, bu şansı bize sunmasıdır.
Berkun Oya bir sosyolog değil, bir belgeselci değil; ama bir sosyolog titizliğinde ve adeta bir belgesel çeker gibi bizi bizle yüzleştiren ve bize karanlık yanlarımızı hatırlatan son derece başarılı bir çalışmaya imza atmış.
Türkiye’nin en önemli sorunlarından birisi hem bireysel hem de toplumsal düzeyde yüzleşme kültüründen son derece uzak olmasıdır. Biz yüzleşmelerden kaçınan bir toplumuz, yüzleşmeden kaçan bir siyasi yapımız ve kültürümüz var. Dizi bize yüzleşmenin önemini ve tedavi edici yönünü gösteriyor. Dizinin dördüncü başarısı da bu, yüzleşme konusunu toplumsal gündeme taşıması ve bilinçaltımızı dürtmesi.
Bir Başkadır son derece başarılı bir dizi; keyifle izleyelim ve üzerine konuşalım, sohbet edelim, yazalım. Bu hepimize iyi geliyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Hüseyin Tapınç Arşivi

Ayna

21 Mart 2024 Perşembe 07:00