EURO 2020’NİN PEK DETAYLI HİKÂYESİ

Son Güncellenme Tarihi: Temmuz 14, 2021 / 15:43

2021 yılında oynanan ama adına 2020 Avrupa Şampiyonası denilen turnuva birçok ilklere, kıran kırana mücadelelere sahne oldu. Türkiye’nin sadece 9 gün kalabildiği şampiyona milliler için kâbustu. Tek gol atabilen, 8 gol yiyen ve hiç puan alamayan milli takım, turnuvanın en büyük hayal kırıklığı olarak yazıldı tahtaya. Türkiye’yi Roma’da 3-0 yenerek yola çıkan gök mavililer ise İtalya’nın 53 yıllık hasretine son verdi ve kupayı ikinci kez müzesine götürmeyi başardı. Şimdi gelin turnuvada öne çıkanları ve unutulmayanları bir gözden geçirelim.

DANİMARKA FİNLANDİYA
VE GÖZYAŞLARI…
Danimarka-Finlandiya maçı sırasında birden yere yığılan Christian Eriksen izleyenlerin yüreklerini ağzına getirdi. Zira Eriksen’in kalbi durmuştu. Eriksen’e ilk müdahale takım arkadaşlarının çevrelediği yerde yapıldı. Hastaneye kaldırılan Eriksen hayata dönmeyi başardı ancak turnuva onun için sona erdi.
Büyük eleştirilere neden olsa da Eriksen’in bilincinin açıldığı haberi geldikten sonra maç kaldığı yerden devam etti. Danimarkalı futbolcular kendilerine gelemediler. Finliler bu müsabakayı 1-0 kazanmayı başardı. Çektikleri ilk ve tek şutta golü bulan Finlandiya, hem turnuva tarihindeki ilk galibiyetini aldı hem de ilk puanlarını hanesine yazdırdı.
İlk maçlarda şampiyonada forma giyen en genç oyuncu unvanı Jude Bellingham’a geçti. İngilizlerin, Hırvatları yendiği maçın 82’nci dakikasında Harry Kane’nin yerine oyuna giren ve 17 yıl 349 günlükken görev alan Jude Bellingham, şampiyonada forma giyen en genç oyuncu unvanının yeni sahibi oldu. Bu unvan, 18 yıl 71 gün ile EURO 2012’de Hollandalı sol bek Jetro Willems’e aitti.
Finlandiya gibi Avrupa Şampiyonası ilk kez katılan Makedonya da savaşçı bir görüntü sergiledi. Makedonların ilk golünü bir dönem Galatasaray’da forma giyen 37 yaşındaki Goran Pandev attı.
Turnuvanın yıldızlarından Çek forvet Patrick Schick’ten Çekya ile İskoçya arasında oynanan müsabakanın 52. dakikasında İskoç kaleci David Marshall’ı orta sahadan avlamayı başardı.
RONALDO COLA’YA POGBA BİRAYA…
Turnuvanın sponsorlarına ilk yıldızdan beklemeyen iki tepki geldi. Portekiz’in dünyaca ünlü yıldızı Cristiano Ronaldo, Macaristan-Portekiz maçı öncesi düzenlenen basın toplantısında masada duran cola şişelerini önünden kaldırdı ve “Su için” dedi.
Fransız yıldız Paul Pogba ise 1-0 kazanılan Almanya maçı sonrası basın toplantısında masanın üzerinden duran bira markasının şişesini önünden alarak yere koydu.
İki yıldızın bu tepkileri sponsorlar ve gelirler tartışmasını yeniden açtı.
İTALYA İKİ MAÇTA
İŞİ BİTİRDİ
İtalya, ikinci maçında gruplardan çıkmayı başaran ilk takım oldu. Bu Gök Mavililerin ayak sesleriydi. İtalya, Türkiye’nin ardından İsviçre’ye de gol yemeden 3 gol atmayı başardı.
Gruplarda ikinci maçların özel müsabakalarından biri de Danimarka-Belçika maçıydı. Bu maçın 10. dakikasında oyun hastanede tedavisi süren Eriksen için durdu. Hakem, oyuncular ve taraftarlar da dahil olmak üzere stadyumda bulunan herkes, Finlandiya maçında rahatsızlık geçiren Danimarka’nın 10 numarası Eriksen’e 1 dakika boyunca alkışlarıyla destek verdi.
İNGİLTERE İSKOÇYA’YI GEÇEMEDİ FRANSA’YI MACARLAR DURDURDU
Merakla beklenen İngiltere-İskoçya maçından gol sesi çıkmazken, Macaristan Fransa’ya “Dur” dedi. Macarlar 1-0 öne geçtiği maçı beraberlikle bitirdi.
Almanya-Portekiz ise gol düellosuna sahne oldu. Dev karşılaşmayı Almanlar 4-2 kazanmayı bildi.
İspanya ikinci maçında da galibiyet göremedi. İlk maçında İsveç ile berabere kalan Matadorlar, Polonya ile sahadan 1-1 ile ayrıldılar.
DANİMARKA SÜRPRİZİ
Son 16’nın netleşeceği grupların son maçlarına Danimarka puansız girip grubu ikinci tamamlayarak büyük bir sürprize imza attı. Danimarka geri dönüyordu.
Rusya’yı 4-1 yenen Danimarka üç puanla tanışırken adını da son 16’ya yazdırdı. Rusya bu maçın ardından evine döndü. Danimarka, Avrupa Şampiyonası tarihinde ilk iki grup maçını kaybettikten sonra tur atlamayı başaran ilk takım oldu. İngiltere ise gruplarda oynadığı üç maçta sadece 2 gol atabildi ama lider olarak gruptan çıkmayı başardı.
LEWANDOWSKİ’NİN İNADI YETMEDİ
Polonya-İsveç müsabakası keyif verdi. Polonya 2-0 geriye düştüğü karşılaşmayı, Robert Lewandowski’nin inadı ve mücadelesiyle 2-2’ye getirmeyi başardı. Ancak 90+3’te Claesson’a engel olamadı ve 3-2 kaybetti. Bu sonuç Polonya’nın eve dönüş biletinin numaralarıydı.
Gruplarda en iyi maçlardan biri Fransa-Portekiz’inkiydi. Ronaldo ve Benzema’nın golleriyle 2-2 biten maç sonrası Fransa lider, Portekiz 3. olarak 16’ya kaldı. Ronaldo, Dünya Kupası ve Avrupa Şampiyonası finallerindeki gol sayısını 21’e çıkardı ve Alman Miroslav Klose’yi geçti ve bu alandaki rekorun tek başına sahibi oldu.
Benzema ise 7 yıl sonra Fransa formasıyla gol sevinci yaşadı.

Portekizli Cristiano Ronaldo tarihe geçti

Şampiyonaya uçak biletleri alındığında Cristiano Ronaldo 5 farklı Avrupa şampiyonasına katılma başarısı gösteriyordu.
Ama Portekiz gruptaki ilk maçlarında Macaristan’ı 3-0 mağlup ederken, 2 gol atan Ronaldo, Platini’yi geride bırakarak Avrupa Futbol Şampiyonası tarihinin en golcü ismi oldu. Portekizli yıldız, ayrıca 5 farklı Avrupa Şampiyonası’nda oynayan ve gol atan ilk futbolcu olarak adını tarihe bir kez daha yazdırdı.
İlk maçlarda sonucu en merakla beklenen karşılaşma ise Fransa-Almanya maçıydı. Favorilerin maçını Fransa 1-0 kazanmayı bildi. Panzerler Fransa’ya 20. dakikada Hummels’in kendi kalesine attığı golle yenildi.

Almanya artık panzer değil

Büyük umutlarla gidip hayal kırıklığı yaşayan Türkiye’nin yanı sıra Finlandiya, Rusya, Makedonya, İskoçya, Slovakya, Polonya ve çok hak etmesine rağmen Macaristan turnuva defterini kapatan takımlar oldu.
Son 16 eşleşmeleri belli olduğunda erken finalin adı kondu bile; İngiltere-Almanya.
İtalya, Avusturya’yla, Galler, Danimarka’yla, Hollanda ise Çekya’yla eşleşti. Yine zor eşleşmelerden biri de Belçika ile Portekiz oldu. Matadorlar, Hırvatistan’la, Fransa, İsviçre’yle, İsveç ise Ukrayna’yla karşılaştı. Ayak seslerini duymaya başladığımız Danimarka, Galler’i 4 golle uğurlayıp, adını çeyrek finale yazdıran ilk takım oldu.
Gök Mavililer ise Avusturya karşısında çok zorlandı. Maçın 65. dakikasında Avusturya’nın atmış olduğu gol VAR incelemesinin ardından iptal edildi. Maç uzatmalara taşındı. Ancak turnuva takımı olmayı çok iyi bilen İtalyanlar, iki golle son 8’e adını yazdırmayı bildi. Ünlü futbolcu Enrico Chiesa’nın oğlu olan Federico Chiesa, Avusturya maçında tıpkı babasının EURO 96’da yapmış olduğu gibi uzatma dakikalarında bir gol kaydetti. Baba-oğul Chiesa, bu sayede Avrupa Şampiyonası tarihine geçti.
Erken final Wembley’de İngiltere ile Almanya arasında oynandı. Sonucu merakla beklenen iki favorinin maçında gülen taraf İngilizler oldu. Önce Sterling, ardından Kane’nin golleriyle, 2-0’ı bulan İngilizler, hedefine bir adım daha yaklaştı.

MACARİSTAN
ALKIŞ ALDI
Daha önce Fransa’yı durduran Macarlar, Almanya ile kader maçına çıktı. İki kez öne geçtiği müsabakada üstünlüğünü koruyamayan Macarlar, 2-2 biten müsabakayla turnuvaya veda ettiler. Ama gösterdikleri mücadeleyle taraflı tarafsız herkesin alkışını almayı başardılar.
Grup maçları tamamlandığında İtalya ve İngiltere henüz gol yememişti. Hollanda, gruplarda 8 gol atarak zirveye yerleşti. En farklı galibiyeti Slovakya’ya 5 gol atan İspanyollar aldı.
EURO 2020 grup aşamasında 36 maçta toplam 94 gol atıldı.
HOLLANDA VE PORTEKİZ DE
EVİNE DÖNDÜ
Turnuvanın favorilerinden birisi olarak gösterilen Hollanda, üç maçta dokuz puan alarak gruptan çıkmıştı. Portakallar, son 16 turunda en iyi üçüncü olarak grubundan çıkan Çek Cumhuriyeti ile karşılaştı. Maçın 55. dakikasında kırmızı kart gören Hollandalı De Ligt maçı zora soktu.
Çekler maçtan 2-0 galip ayrılıp Hollanda’ya dönüş bileti uzattı.
Yine iki favori Belçika ve Portekiz maçına damgasını vuran isim ise Edin Hazard’ın kardeşi Thorgan Hazard oldu. Thorgan Hazard, attığı tek golle Belçika’yı son 8’e taşırken, son şampiyon Ronaldo’lu Portekiz ülkesinin yolunu tuttu. Ronaldo beşince kez oynadığı Avrupa şampiyonasında ilk kez çeyrek final göremedi.
İSPANYA SON ANDA TUTUNDU, FRANSA GÖZYAŞLARIYLA
EVE DÖNDÜ
Turnuvanın en heyecanlı maçlarından birisi de İspanya ile Hırvatistan arasında oynandı. İspanya; normal süresi 3-3 biten karşılaşmayı uzatmalarda bulmuş olduğu iki golle 5-3 kazanmasını bildi.
Turnuvanın en büyük sürprizi son 16’da gerçekleşti. 2018 Dünya Kupası sahibi Fransa; mutlak favori olduğu maçta İsviçre ile 3-3 berabere kaldı. Maçın uzatma dakikalarında gol olmayınca penaltı vuruşlarına geçildi. Fransa’nın yıldız oyuncusu Kylian Mbappe, beşinci penaltıyı kaçırınca bir üst tura yükselen takım İsviçre oldu.
Ukrayna, EURO 2020’de en büyük sürprizlerden birine imza attı. Son 16 turuna grubundan lider olarak gelen İsveç’i uzatmada deviren Shevchenko’nun ekibi böylece çeyrek finalde İngiltere’nin rakibi oldu. Ukrayna tarihinin ilk çeyrek final başarısını kayıtlara geçirdi.
ŞAMPİYONLUK HESAPLARI
YENİDEN YAPILDI
Son 16 turunda Fransa, Almanya, Portekiz, Hollanda, Hırvatistan, İsveç, Avusturya ve Galler turnuvaya veda eden takımlardı. Özellikle Fransa, Almanya ve Hollanda’nın erken vedası son 8’de hesapların yeniden gözden geçirilmesine neden oldu.
Şampiyonluk hesapları çeyrek final eşleşmelerinde değişti. İtalya, güçlü Belçika ile eşleşirken, İngiltere’nin rakibi Ukrayna oldu. İspanya, Fransa’yı eleyen İsviçre ile eşleşti. Danimarka ise Çekya ile.
Avusturya maçının 114. dakikasına kadar kalesinde gol görmeyen İtalya, kendi tarihinde 1168 dakika boyunca gol yememe rekorunu kırdı. Bir önceki rekor, 1972-74 yıllarında 1143 dakika ile kaleci Dino Zoff’a aitti.
Artık çeyrek final öncesi gol yemeyen tek takım İngiltere kaldı. İngiltere yarı finale kadar bu ünvanını korudu.
ÇEYREK FİNALİ FAVORİLER KAZANDI
Dramatik maçlardan ilki, son iki maçta 6 gol atan İsviçre ile iyi oyununa rağmen buraya kadar zorlukla gelen İspanya arasındaydı. 8. dakikada Zakaria kendi kalesine gol atınca İspanya adeta maça önde başladı. İsviçre vazgeçmedi. Shaqiri ile beraberliği 68’de buldu.
Ancak 77’de kırmızı kart gören Freuler, takımını 10 kişi bıraktı. Buna rağmen normal süre beraberlikle sonuçlandı. Uzatmalarda, sonuç değişmedi. Penaltı atışlarında İsviçreli oyuncular üst üste üç penaltı atışını gole çeviremedi. İspanya tur atladı.
İtalyanlar ise zorlu rakibi Belçika karşısında işi ilk yarıda bitirdi. Barella ve İnsigne’nin gollerine turnuvanın yıldız isimlerinden Lulaku ilk yarının uzatma dakikalarında cevap verse de sonuç değişmedi. Belçika ikinci yarı varını yoğunu ortaya koydu ama top ağlarla buluşamadı. Kalede geçit vermeyen Donnarumma, iki net gol pozisyonunda gole engel oldu. Bu müsabaka turnuvanın en iyi oyuncusu olma yolunda önemli aşamaydı.
Bu karşılaşmayı dramatik kılan ise turnuvanın büyük yıldız adayları arasında gösterilen Leonardo Spinazzola’nın sakatlanıp turnuvaya veda etmesiydi. Aşil tendonu kopan Spinazzola ameliyat edildi. Bu başarılı kramponun sahalardan 6 ile 9 ay arasında uzak kalacağı duyuruldu. İtalya için büyük kayıptı bu sakatlık.
Hollanda’yı eleyen Çekler, form grafiği her geçen maç yükselen Danimarka karşısındaydı çeyrek finalde. Maç, Danimarkalı yıldız Delaney’in golüyle başladı. Dolberg ikinci yarı bitmeden skoru 2-0’a getirdi.
Çekler ikinci yarının başında buldukları golle umutlandılar. Ancak maçı çevirmeyi başaramadılar. 1992 yılında Avrupa Şampiyonu olan Danimarka, 29 yıl sonra ilk kez bir turnuvada çeyrek finalin ötesine geçmeyi başardı.
Ve İngiltere… Ukrayna karşısında 4 gollü bir galibiyet alan İngiltere final yolunda gövde gösterisi yaptı. Roma Olimpiyat Stadı’ndaki bu karşılaşmanın ardından Londra’ya dönen İngilizler, turnuva sonuna kadar bu kentte kaldı.
YARI FİNAL
HEYECANI BÜYÜKTÜ
Artık geriye dört takım kaldı. İtalya, İspanya ile eşleşirken, İngiltere’nin rakibi Danimarka oldu. Yarı final müsabakaları Londra büyülü Wembley Stadyumu’nda oynandı.
Eşleşmeler İngilizlerin iştahını kabartmıştı. Güçlü rakiplerinden birinin, İtalya’nın yahut İspanya’nın final şansı ortadan kalmıştı. Danimarka elbette güçlü bir rakipti ama İtalya ve İspanya ile finalde oynamak daha iyi olurdu onlar için.
İlk yarı final maçı İtalya ile İspanya arasında oynandı. İngilizlerin çok yakında takip ettiği maç izlemeye değerdi.

TOPU İSPANYOLLARA VEREN İTALYA MAÇI ALDI
Finale bir maç kala hataya yer yoktu. İspanyollar, topa sahipti ama İtalyanlar onlara pozisyon şansı tanımıyordu.
İtalya, maçın 60. dakikasında Federico Chiesa’nın golüyle 1-0 öne geçti. İspanya maçı bırakmadı. Oyuna sonradan giden Alvaro Morata müsabakanın kahramanı olacağını nereden bilebilirdi?
Bu isim 80. dakikada skoru eşitledi ve maçın 90 dakikası 1-1 beraberlikle sonuçlandı. Gol sayısını 6’ya çıkaran Morata, ülkesinin Avrupa Futbol Şampiyonaları’nda en fazla gol atan futbolcusu oldu
30 dakikalık uzatmalarda eşitlik bozulmayınca seri penaltı atışlarına geçildi.
İtalya’da Belotti, Bonucci, Bernardeschi ve Jorginho atışları gole çevirirken, Locatelli penaltıyı kaçırdı.
İspanya’da ise Moreno ve Alcantara
penaltılarda gol sevinci yaşadı, Olmo ve Morata ise fileleri havalandıramadı.
İspanya’yı hayata döndüren Morata, kaçırdığı penaltıyla dönüş biletini de almış oldu. İspanya artık finalde yoktu.
İtalya, turnuvanın en golcü takımı olan İspanya’yı eleyerek de yeni oyun sistemi hakkında ipuçları verdi. İtalya-İspanya müsabakasında topla oynama oranları yüzde 70’e yüzde 30 İspanya lehineydi. Ama İtalya galibiyetle ayrılmayı bildi.
İtalya, böylece Avrupa Şampiyonası’nda dördüncü kez finale kalma başarısını gösterdi. İtalya yenilmezlik serisini 33 maça çıkardı böylece. Turnuvadaki tek şampiyonluğunu 1968 yılında elde eden İtalya, 2000 ve 2012’de ise finale kalmasına rağmen kupayı kazanamamıştı. Dünya Kupası ve Avrupa Şampiyonası gibi büyük turnuvalar tarihinde 10. kez finale çıkan İtalya Milli Takımı, bu alanda sadece Almanya’nın (14) gerisinde yer alıyor.
İspanyollar ise tarihinde ilk kez yarı finale kadar geldiği turnuvadan final göremeden ayrıldı. İtalya ve İspanya son olarak turnuvanın 2012 şampiyonluğunda karşı karşıya gelmiş, İspanya, İtalya’yı 4-0 mağlup ederek şampiyonluğa ulaşmıştı.

İNGİLTERE GOL YEMEDEN YARI FİNALE KADAR GELDİ

Turnuvanın en seyahat eden takımı kendi seyircisi önünde tarih yazmaya hazırlanıyordu. Rakip Danimarka golcü oyuncuları Eriksen’in yaşadığı talihsizliğe karşın her geçen gün daha iyi bir takım olduğunu göstermiş, inatçı bir görüntüdeydi. Gareth Southgate’in talebeleri buraya kadar gol yemeden gelmeyi başardı.
Kadrolara bakıldığında Tottenham’da forma giyen Pierre Hojbjerg ile İngiliz Luke Shaw ile birlikte turnuvanın en çok asist üreten ikinci oyuncusuydu.
İngilizlerle son iki maçın gülen tarafı Danimarka idi. Wembley’de müsabakayı 60 bin taraftar izledi. Avantaja karşın sahada bambaşka bir Danimarka vardı.
Danimarka’da Damsgaard, 30. dakikada yıllarca unutulmayacak bir frikik golüyle takımını öne geçirdi.
Golün ardından İngiltere buraya kadar getirdikleri turnuvadan elenme korkusuyla maça ağırlığını koydu. Yedikleri golden 9 dakika sonra takım kaptanı Fenerbahçe’de top oynamış Kjaer’in şansız vuruşuyla beraberliği sağladılar. İkinci yarı gol sesi çıkmadı. Maç uzatmalara gitti ve turnuvanın en büyük tartışmaları bu uzatmada yaşandı.
Karşılaşmanın 102. dakikasında sağdan ceza alanına giren Sterling, yerde kaldı ve hakem Makkelie penaltı noktasını gösterdi. Danimarkalı oyuncular uzun süre karara itiraz etti ancak VAR pozisyona müdahale etmedi ve penaltı kararı değişmedi.
Penaltıda topun başına geçen Harry Kane’in vuruşunu Danimarka kalecisi Schmeichel kurtardı ancak dönen topu takip eden Harry Kane, topu boş kaleye gönderip takımını 2-1 öne geçirdi.
Uzatmaların son anlarında ilginç bir istatistik ortaya çıktı. Kronometreler 116. dakikayı gösterdiğinde İngilizler, Danimarka’nın geri dönüş ümitlerini bitirecek bir pas oyununa başladı. Tam 56 pas yapan İngiltere’de tüm oyuncuların topa dokunduğu ve en az 1 kez pas yaptığı belirlendi. Danimarka karşısındaki bu pas trafiği, ayrıca turnuva rekoru oldu. Danimarka bu dramatik penaltıyla elendi ama tartışma bitmedi. İngiltere Milli Takımı Teknik Direktörü Gareth Southgate, “Kolay bir penaltı çalındığını belirtmek gerek” derken Danimarka Teknik direktörü Kasper Hjulmand, “Sterling’in topla buluştuğu anda bir penaltı, bir temas göremedim. Penaltı değildi. Bunun hayal kırıklığını yaşıyorum” diye konuştu. Artık İngiltere tarihinde ilk kez Avrupa Şampiyonası finalindeydi ve evinde oynayacaktı
bu finali.

VE İTALYA TARİH YAZDI

İtalya ikinci kez kupayı kaldırmak için sahadaydı… Dünya Kupası’nı 4 kez kazanan İtalya, Avrupa Şampiyonası tarihindeki tek zaferini 1968’de elde etmişti. Avrupa Şampiyonası’ndaki 53 yıllık şampiyonluk özlemini bitirmeyi hedefleyen İtalyanlar, 2000 ve 2012’deki organizasyonlarda ise finale kalmasına rağmen kupaya uzanamamıştı. İtalyanlar, finale gelene kadar 12 gol attı. Grup maçlarında kalesini gole kapatan İtalya, son 16 turundan itibaren 3 gol yedi.
MANCİNİ’NİN SIRRI
İtalya 33 maçtır kaybetmemişti. Roberto Mancini teknik direktörlüğündeki İtalya Milli Takımı, 33 maçtır yenilgi yüzü görmedi. İtalyanlar, bu sürede 27 galibiyet ve 6 beraberlik elde etti. Yaklaşık 3 yıldır yenilmeyen İtalya, son mağlubiyetini Eylül 2018’de oynanan UEFA Uluslar Ligi maçında Portekiz’e karşı 1-0’lık skorla yaşadı.
İNGİLTERE’NİN ELİNDEKİ
TARİHİ FIRSAT
Bu turnuvada final görmemiş İngiltere, ilk şampiyonluğunu kazanmak için Wembley zeminindeydi.
Ev sahibi avantajıyla sahaya çıkan İngiltere, turnuvada daha önce 1968 ve 1996’da yarı final oynadı ama elenmekten kurtulamadı.
Şampiyona’nın 1996 yılındaki turnuvası İngiltere adına dramatik penaltılara sahne olmuştu. Almanya karşısındaki penaltı atışlarında İngilizler 6-5 yenilerek şampiyonada finale çıkma şansını yitirmişlerdi. Penaltı atışlarında kader penaltısını bu turnuvada İngiltere’yi yöneten Gareth Southgate kaçırmıştı.
Artık Gareth Southgate için yeni hikâye yazmanın zamanı gelmiş, geçmişin acılarını silmek için tarihi bir fırsat doğmuştu.
İngiltere ile İtalya, bu maça kadar 27 kez karşı karşıya gelmiş, İtalya 10, İngiltere 8 galibiyet alırken, 9 karşılaşmada ise eşitlik bozulmamıştı.
Gol sayılarında ise İngiltere üstündü. İngiltere 33 kez ağları sarsarken, İtalya 31 gol kaydetti.
İki takım da finale namağlup geldi. İngiltere’nin kalesinde sadece yarı finalde yediği tek gol vardı.
İNGİLTERE KORKTUĞU İÇİN KAYBETTİ
İTALYA VAZGEÇMEDİĞİ İÇİN KAZANDI
Büyük ve tarihi final adeta İngiltere’nin golüyle başladı. Henüz 2. dakikada Kieran Trippier’ın yaptığı orta ile arka direkte buluşan Luke Shaw’ın gelişine vurduğu şutta meşin yuvarlak İtalya ağlarıyla buluştu. İngiliz taraftarlar büyük bir coşku içindeydi. İngiltere önde basarak İtalya’yı şaşırtmış, erken gol ile morallerini bozmuştu.
İtalya, kendine adım adım gelse de buna ilk 45 dakika yeterli olmadı. İkinci yarı ise maça iki teknik adam vuracak, vazgeçmeyen Mancini, takımını korkak oynatan Southgate’i alt edecekti.
İngiltere kalesini daha çok yoklamaya başlayan İtalya aradığı golü bulduğunda dakika 67 idi. Berardi’nin sağ kanattan kullandığı köşe vuruşunu Giorgio Chiellini arka direkte bulunan Marco Verratti’ye indirdi, Verratti’nin kafa vuruşu önce kaleci Jordan Pickford, daha sonra da direkten dönerek altıpas içerisinde bulunan Leonardo Bonucci’ye geldi. Bonucci’nin gelişine çektiği şut İngiltere ağları ile buluştu. Bonucci bu golle finallerde gol atan en yaşlı topçu unvanını aldı.
Beraberliğin ardından İngiltere hala olayın farkına varamadı. İtalyanlar işi önce uzatmaya, sonra çok güvendikleri penaltılara taşıma niyetindeydi.
Normal süre İtalya’nın bulduğu bir iki pozisyon dışında, İngiltere’nin serbest vuruş ve penaltı bulma arayışlarıyla tükendi.
Uzatmalarda da İngiltere risk almadı. İtalya daha çok denedi ama şampiyona artık seri penaltı atışları karar verecekti.
Southgate, uzatmaların son dakikasında iyi penaltı kullandıkları gerekçesiyle Marcus Rashford Jadon Sancho oyuna sürdü. Bu onun en büyük hatalarından biri oldu. İkisi de kullanacakları penaltıyı gole çeviremeyecekti.
İlk atışlarda Berrardi ve Kane topu ağlarla buluşturdu. İkinci atışta İtalyan forvet Belotti kaleci Pickford’a takıldı, İngiliz savunmacı Harry Maguire ise Donnarruma’yı ters köşeye yatırarak İngiltere’yi 2-1’lik üstünlüğe taşıdı.
Üçüncü atışlarda Bonucci topu ağlara gönderdi ancak, Rashford topu direğe nişanlayınca durum 2-2’ye geldi ve tekrar eşitlik sağlandı.
Dördüncü penaltılarda İtalya’da Bernardeschi hata yaptı. Kaleci Donnarruma, Jadon Sancho’ya geçit vermeyince İtalya 3-2 öne geçti. Son penaltı için topun başına geçen Jorginho’nun vuruşu direğe çarpıp kaleci Pickford’ta kalınca İtalya büyük bir şansı tepti. Ancak İngiltere’de Bukayo Saka da vuruşu kaleci Donnarruma’ya nişanlayınca İtalya penaltıları 3-2 kazanarak şampiyon oldu.
İngiltere yıkılırken, Roberto Mancini gözyaşları içinde talebelerine sarılıyordu.
Final maçında erkenden 1-0’u bulan İngilizler, DNA’sı turnuvalardan oluşan İtalya karşısında korkaklığın bedelini ödedi.
Wembley’deki kupa töreninde Kaptan Giorgio Chiellini, finallerde oynayan en yaşlı kaptan sıfatıyla büyük bir gurur yaşıyordu. Zafer İtalyanların ama en önemlisi İtalya’da adeta futbol devrimi yapan Mancini’ndi.

HORTLAYAN HOLİGANİZM VE IRKÇILIK

Uzun zamandır unutulan İngiliz holiganizmi final öncesinde yeniden hortladı. İngiliz taraftarlar adeta Londra’yı birbirine kattı. Ülkede bulunan az sayıdaki İtalyan taraftarlara saldırdı.
Biletleri olmadığı halde izlemek isteyen İngiliz taraftarlar, güvenlik bariyerlerini yıkarak stadyuma akın etti.
Holiganizmle kalmadı iş. Maç sonu yaşanan ırkçı saldırılar ise yine geri kalmışlığın tarihi gibiydi.

Gazete Pencere'yi Google'da Takip Et

Scroll to Top