Hüseyin Tapınç

Hüseyin Tapınç

EVDEKİ GENÇLİK

Gençler ile ilgili yayınlanan istatistiklerdeki en kritik verilerden birisi, uluslararası arenada İngilizce kısaca NEET olarak tanımlanan ve ne eğitimde ne istihdamda yer alan gençleri kapsayan atıl gençlik verisidir.
TÜİK tarafından 17 Mayıs 2021 tarihinde açıklanan en güncel verilere göre, Türkiye nüfusunun 12 milyon 893 bin 750 kişisini, yani toplam nüfusun yüzde 15.4’ünü, 15-24 yaş grubunda yer alan gençler oluşturuyor. Bu gençlerin de yüzde 28.3’ü ne eğitimde ne istihdamda olan gençlerden meydana geliyor; 3 milyon 648 bin 931 genç. Bu gençlerin önemli bir bölümü de kadın. Okumayan ve çalışmayan genç erkeklerin oranı yüzde 21 iken, genç kadınlarda bu oran yüzde 36. Atıl nüfusu oluşturan gençlerin oranı da son bir yıl içinde yüzde 26’dan yüzde 28’e yükseldi (1). Pandeminin vurduğu kesimlerden birisi de gençler ve özellikle çalışan gençler.
Türkiye bu nüfus yapısı itibarı ile tüm OECD ülkeleri arasında ilk sırada yer alıyor ve atıl gençlerin nüfus içindeki oranı OECD ortalamasının tam iki katı.
Peki, bu gençler kim ve ne istiyorlar (2) ?
Öncelikle hemen belirtmek gerekiyor ki, her ne kadar Türkiye’de eğitim düzeyi yükselme eğilimde olsa da bu gençlerin genel olarak sahip oldukları eğitim seviyesi oldukça düşük, yüzde 55’ten fazlası ortaokul ve altında bir eğitime sahip. Bu gençlerin eğitim hayatı erken yaşlarda bitmiş. Gençlerin eğitime devam edememelerinin en önemli iki nedeni, maddi yetersizlikler ve ailelerin daha fazla eğitim için izin vermemesi. Liseyi bitiren gençlerin eğitime devam etmek için önündeki en büyük engel de üniversite giriş sınavı olmuş. Bu gençlerin okulda alınan eğitime inancı da çok düşük, sadece yüzde 40’ı okulun, hayata ve yüzde 50’ye yakını da iş hayatına hazırladığına inanıyor. Okumayan ve istihdamda yer almayan gençlerin yine önemli bir bölümü orta alt ve alt sosyo-ekonomik sınıf mensubu. Bu gençlerin önemli bir kısmının anneleri de çalışma hayatının bir parçası olmamış.
Okumayan ve istihdam yer almayan gençler arasında genç kadınların yüzde 26’sı ve genç erkeklerin de yüzde 35’i, iş olanağı olsa çalışmayı arzu ediyor. Bu gençlerin önündeki en büyük bariyer işsizlik, gençler için iş olanağının olmaması. İkinci engel de aile; öncelikle anne baba ve sonrasında eşler bu gençlerin, özellikle genç kadınların iş hayatına katılmasını istemiyor. Genç erkekler, kendine ait bir işe sahip olmayı ve genç kadınlar da özel sektörde çalışmayı ideal iş olarak tanımlıyorlar.
Bu gençler, Türkiye ortalamasına uygun bir şekilde 27 yaşlarında evlenmeyi ve sonrasında da çocuk sahibi olmayı arzu ediyor. Okumayan ve çalışmayan gençlik kitlesi arasında spor yapanların oranı son derece sınırlı; erkeklerin dünyasında da futbol var ve bir bölümü de mahallelerindeki spor salonlarına gidiyorlar. 18 yaşından büyük genç kadınlar arasında içki tüketimi son derece sınırlıyken, genç erkeklerin yarıya yakını son 1 ay içinde alkollü bir içecek tüketmiş. Yine aynı yaş grubunda genç kadınların yüzde 77’si sigara kullanmazken, bu oran genç erkeklerde yüzde 52.
Türkiye gençliğine paralel bir şekilde ancak daha yoğun olarak bu gençler boş zamanlarında pandemi günlerinde kısıtlansa da AVM’lerde gezmeyi, internette sörf yapmayı, film ve dizi izlemeyi ve telefonları ile vakit geçirmeyi seviyorlar. Okumayan ve istihdamda olmayan gençler, diğer gençlik kesimlerine kıyasla özellikle sosyal değerlerde daha muhafakazarlar ve kendilerini daha az özgür hissediyorlar; bu gençlerde kısıtlanmışlık duygusu daha egemen ve özellikle genç erkeklerin özgüvenleri diğer gençlere kıyasla daha düşük.
Daha yakın bir zamanda İstanbul İstatistik Ofisi tarafından 18 -24 yaş grubu okumayan ve çalışmayan gençlik kesimi ile yapılan bir araştırmada, pandemi koşullarının da etkisi ile bu gençlerin oldukça umutsuz olduklarını net bir biçimde gözlemlemek mümkün (3).
İstanbullu bu gençlerin yüzde 86’sı, bir tanıdık olmadan iş bulmanın mümkün olmadığına inanıyor ve ellerinde bir olanak olsa yüzde 76’sı yurtdışına gitmek istiyor. Bu gençlerin kaygı düzeyi de 10 üzerinden 6.7 ve Türkiye ekonomisine umutsuz gözlerle bakıyorlar, hatta üçte biri gelecekte bireysel koşullarının daha da kötü olacağına inanıyor.
Dün 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı idi. Kutlu olsun.
(1) TÜİK: 2020 İstatistiklerle Gençlik. 17 Mayıs 2021, 37242 sayılı Haber Bülteni
(2) Sia Insight: 2018 Türkiye Gençliği, Çatışmadan Konformizme Araştırması. Bu araştırma Fatoş Karahasan’ın Mayıs 2018 tarihli Açılın Gençler Geliyor isimli kitabında da yer almıştır.
(3) İstanbul Büyükşehir Belediyesi, İstanbul Planlama Ajansı ve İstanbul İstatistik Ofisi. Mart 2021: Ne Eğitimde Ne İstihdamda Olan Gençler Araştırması.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Hüseyin Tapınç Arşivi

Ayna

21 Mart 2024 Perşembe 07:00