Fed faizleri artırmaya devam edecek ama…

Geçen hafta Fed kararı beklendiği gibi geldi ve bir kez daha 75 baz puanlık bir artış yapıldı. Aslına bakılırsa kararın açıklandığı an ile Powell’ın soruları cevaplamaya başladığı an arasında piyasada ciddi farklılıklar oluştu.

Açıklama faiz artışlarının devam edeceği konusunda bir intiba bırakmışken, Powell’ın biraz şahin, biraz güvercin kokan açıklamasından piyasalar fazla bir şey anlamadı ve ciddi dalgalanmalar meydana geldi. Esasında Fed Başkanı şu gerçekleri dile getirmeye başladı ama derdini tam anlatamadı diyebilirim:

Enflasyon mal piyasasında arzu ettiğimiz şekilde yavaşlamadı, hizmet fiyatları hızla yükselişe devam ediyor.

Enflasyonun yola devam etme sebebi işgücü piyasasındaki hareketlilik ve yüksek tasarrufun yarattığı alım gücü.

Faiz artışları yeterli değil, devam edeceğiz ama daha küçük adımlarla yapabiliriz.

Erken gevşemek pahalıya mal olabilir, ancak finansman olanaklarını daha fazla sıkıştırmak zor.

Bir sonraki toplantıda daha düşük bir faiz artışı yapmak uygun olacak gibi gözüküyor.

Anlaşılan şu ki, Fed üyeleri enflasyonu tam olarak düşürmeden sert bir resesyona girme ihtimalinden hâlâ çekiniyorlar. Ancak işgücü piyasasındaki hareketlilik ve hane halkının alım gücü de yavaşlamıyor. Belki de denizde giden bir teknenin kontak kapatması gibi, bir süre daha önceki ivmeyle devam edecek ve sonunda duracak. Powell bu durumun finansal koşulların sıkılaştırılması sebebiyle olmasını tercih etmiyormuş gibi konuşuyor. Halbuki talebin önünü başka türlü kesmek mümkün değil. Ancak şu ana kadar atılan adımların talep cephesinde bir geri çekilme yaratmadığı gözüküyor.

FAİZLE BU ENFLASYONU ÖNLEMEK ZOR…
Sürekli tekrar ettiğim gibi faizleri yükselterek enflasyonun önünü kesmek ancak bazı koşullar altında sonuç verecek bir tedavi metodu.

Reel faizlerin negatif, enflasyonun sürekli yükseldiği şartlarda eğer hane halkı yarın daha pahalı olacağını beklediği malları bugünden almaya karar vermişse, faiz oranları hatırı sayılır bir seviyeye çıkmadıkça bu seyri durdurmak imkansız.

Fakat faizleri yükseltirken zor durumda olan firmaların fonlama maliyetleri de arttığı için, “olmazsa olmaz” mal ya da hizmetleri satanlar haricinde fiyat rekabetine maruz kalanların tarihten silindiğini göreceğiz.

Bu durum doğal olarak işsizlik yaratacak, buna iş sahipleri de dahil olacak.

Büyük ihtimalle bu sürecin sonunda birleşme ve devralmaların sayısı artacak, piyasalar rekabetçi bir yapıdan iyice oligopolleşmiş bir hale gelecek gibi gözüküyor.

Bu durumda gelecekte siyasetin üzerinde baskı kuracak güçlü oluşumların var olacağı ihtimaline karşı, bazı yasal düzenlemeler yapılması gerekir diye düşünüyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Emre Alkin Arşivi