FİLMİ ÇEKİLİR BU HİKAYENİN

Son Güncellenme Tarihi: Temmuz 12, 2021 / 08:00

Şampiyona’nın 1996 yılındaki turnuvası İngiltere adına dramatik penaltılara sahne olmuştu. Almanya karşısındaki penaltı atışlarında İngilizler 6-5 yenilerek şampiyonada finale çıkma şansını yitirmişlerdi. Penaltı atışlarında kader penaltısını bu turnuvada İngiltere’yi yöneten Gareth Southgate kaçırmıştı. (O maçta daha sonra Beşiktaş’ta oynayacak Stefan Kuntz’un biri penaltıdan iki golü olduğunu da not düşeyim buraya…)
Geçen 25 yılın ardından İngiltere 1966 yılından bu yana ilk kez büyük bir turnuvada finale sadece bir gol yiyerek yükselmeyi başardı Gareth Southgate ile. Filmi çekilir bu hikayenin.
Diğer tarafta İtalya çok mu farklı? Müzesinde 4 dünya kupası bulunan İtalya 2018 Dünya Kupası’na katılamamış, büyük hayal kırıklığı yaşanmıştı. Roberto Mancini göreve geldikten sonra yaşanan büyük değişim, yenilenen oyun anlayışı, oyuncu profili ve harika bir form grafiği.
32 maçtır yenilmeyen İtalya’nın DNA’sında turnuva aklı var. İki büyük favori Belçika ve İspanya’yı erkenden evine gönderen İtalya, buraya hücum anlayışı ile geldi. İngiltere ise defans anlayışı ile.
Gelelim finale. Öncesinde uzunca bir süredir ortalıkta görünmeyen İngiliz holiganizmi yeniden hortladı. İngilizler, Londra sokaklarını birbirine kattı. Yüzlerce biletsiz taraftar polis barikatlarını yıkarak stada girmeyi başardı.
Gök mavili taraftarların İngiltere’ye gelmesine pandemiyi gerekçe gösterip izin verilmemesi mazlum milletleri İtalya’nın arkasında durmaya itti ister istemez.
Daha ilk atağında golü buldu İngiltere. Turnuvanın en iyi kramponlarından biri, Luke Shaw milli takım kariyerindeki ilk golünü finalde atmayı başardı.
Golün ardından İtalya kendine kolay gelemedi. İlk yarının son dakikalarında biraz kıpırdansa da kontrol İngiltere’ye geçmişti. Bu, topla oynama oranı yüzde 61’le İtalya lehine olsa da böyleydi. Hızlı ters kanat organizasyonları deneyen İngiltere daha etkili göründü. Ancak koca 45 dakikada, iki takımın birer isabetli şutu olması ve bunlardan birinin golle sonuçlanması maçın ilk yarısının ne kadar kısır olduğunun da işaretiydi.
İngilizler, soyunma odasına istediklerini alarak girdiler. İtalyanlar ise talihsiz bir sakatlık yaşayan Leonardo Spinazzola’yı çok arayarak.
İtalyanlar, ilk yarıya oranla daha istekli başladı ikinci yarıya. Topu adeta İtalya’ya bırakan İngilizler, duvar gibi ördükleri defans hattıyla pozisyona izin vermedi. 56. dakikada İnsigne’nin dar alandan şutuna kaleci Pickford izin vermedi. Ardından 62’de Chiesa’nın uygun pozisyondaki şutu da yine kaleciden döndü. Artık gol geliyorum demeye başladı İtalyanlar adına.
Ve 66’da mavililerin ileri uç ayaklarının yapamadığını 34 yaşındaki sağ stoper Leonardo Bonucci yapıp skoru eşitledi. Kornerden gelen ve Verratti’nin kafasından seken top, onun son vuruşuyla ağlarla buluştu. İngilizlerin 1-0’ın böyle bir turnuvanın final maçı için yeterli olmadığını anlama zamanı da gelmişti zaten.
Kendine güvenini yeniden tesis eden İtalya, 73’te Berardi’nin ayağından ikinci golü kaçırdı. İngiliz teknik adam yenilen golün ardından takıma müdahale etti ve İngilizler 80’den sonra takım halinde ileriye çıkmaya başladı.
Ancak 90 dakika ve eklenen 7 dakika İngilizlere yetmedi. İngiltere yeterince cesur oynamamanın bedelini maçın uzatmaya taşınması ile ödedi.
İlk uzatmanın etkili takımı İtalyanlar oldu. Kontrollü bir etki. İngiltere ise her geçen dakika kontrolünü kaybediyordu.
İkinci uzatmada, işin penaltılara kalmasını isteyen bir futbol vardı sahada. Nitekim oynanan futbol maçın iki takımından birini öne çıkaramadı. Ve finale yakıştığı gibi penaltılara gidildi.
Yeniden akla teknik adam Gareth Southgate geldi. Bu kez listeyi yapacak o idi zira. Southgate’in iyi penaltı kullandıkları için oyuna soktuğu Rashford ve Sancho penaltıları kaçırdı. Bu Gareth Southgate’nin geri dönüş hikayesinin sonu oldu.
İtalyanlar iki, İngilizler üç penaltı kaçırınca atışlar 3-2, maç 4-3 sona erdi.
Yenilmezlik serisini 33 maça çıkaran İtalya, 53 yıl aradan sonra yeniden Avrupa Şampiyonu oldu. Roberto Mancini tarih yazdı.

1972 Malatya doğumlu. Gazeteciliğe Malatya’da başladı. Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü’nü bitirdi. Sırasıyla Meydan Gazetesi, Akis, CTV’de çalıştı. Daha sonra Kanal D, ATV ve Show TV’de muhabirlik ve yöneticilik yaptı. TRT Türk’ün kuruluşunda etkin görev aldı. Kanal’ın çözüm ortaklarından One Haber Ajansı ve Kuzey Haber Ajansı’nın Yayın Yönetmenliği görevini yürüttü. Dünyamız Detay, Gümüş Hilal, TRT Dünya Raporu gibi programları hazırladı. TRT Türk’te “10 Numara” isimli haftalık spor programında yorumculuk yaptı.

Gazete Pencere'yi Google'da Takip Et

Scroll to Top