FİYAT İSTİKRARINI BİR KENARA KOYABİLİR MİYİZ?

Son Güncellenme Tarihi: Mart 14, 2021 / 13:20

FİYAT İSTİKRARI ÜZERİNE KISA BİR DEĞERLENDİRME

Enflasyon ve Deflasyon; ekonomi açısından olumsuz sonuçları olabilen önemli ekonomik kavramlardır.
Enflasyon, mal ve hizmetlerin fiyatlarında uzun bir süre devam eden genel bir artış olarak tanımlanır ve paranın değerinde ve dolayısıyla satın alma gücünde bir azalmaya yol açar. Deflasyon ise, enflasyonun tam tersi olarak, genel fiyat seviyesinin uzunca bir süre boyunca düşmesi olarak tanımlanır.

Fiyat istikrarı, para politikasının uzun dönemli temel amaçları olan büyüme ve istihdama yönelik, ekonomik birimlerin karar alma süreçlerinde etkili olmayacak ölçüde ‘’düşük ve istikrarlı bir enflasyon’’ oranını ifade eder.
Türkiye’de Merkez Bankasının temel amacı, fiyat istikrarını sağlamaktır. Fiyatların istikrarlı olması; fiyatların hiç değişmemesi demek değil, genel seviyesindeki uzun süren artış (enflasyon) veya düşüş (deflasyon) eğiliminin önlenmesi anlamına gelir. Bu sayede, Türk lirasının satın alım gücü, dolayısıyla bir para birimi olarak güvenilirliği ve istikrarı korunur.

Merkez Bankası Kanunu’nda “Banka, fiyat istikrarını sağlama amacı ile çelişmemek kaydıyla Hükûmetin büyüme ve istihdam politikalarını destekler” ifadesi yer almaktadır. Düşük enflasyon oranı, uzun vadeli ekonomik amaçlara ulaşabilmek için gerekli koşulların başında gelir. Dolayısıyla, ekonomik büyüme ve istihdama yönelik politikalara Merkez Bankasının yapabileceği en büyük katkı, fiyat istikrarını sağlamaktır.
Ülkelerin çoğunda enflasyonun ölçülmesi için “Tüketici Fiyatları Endeksi” (TÜFE) kullanılmaktadır. Bu amaçla, tüketicilerin normalde satın aldıkları ve ekonomideki ortalama tüketicinin temsilcisi olarak kabul edilebilecek nitelikte mal ve hizmetleri tespit etmek amacıyla, tüketicilerin harcamaları analiz edilir.

Bir bütün olarak bakıldığında, sanayileşmiş ülkelerin çoğunda enflasyon düşük ve istikrarlı bir düzeyde kalmıştır. Zira, düşen ve yükselen fiyatlar genel fiyat seviyesini değiştirmeyecek şekilde birbirlerini dengeledikleri sürece, genel fiyat seviyesinin istikrarı bireysel fiyatlarda önemli değişiklikler olmasına rağmen sağlanabilmektedir.

FİYAT İSTİKRARININ FAYDALARI

Fiyat istikrarı, daha yüksek yaşam standartlarına kavuşma hedefine destek olur. Enflasyon ve deflasyonun bir ekonomiye getirdiği önemli maliyetler vardır. Fiyat istikrarı, bu maliyetlerin oluşmasını engeller ve tüm vatandaşlar için faydalar sağlar.
Fiyat istikrarının yüksek istihdam oranını sağlaması gibi yüksek ekonomik refah seviyelerine ulaşılmasında önemli katkı sağladığı farklı yollar vardır. Fiyat istikrarı, genel fiyat gelişmeleri hakkındaki belirsizliğin azaltılmasına ve dolayısıyla, göreli fiyatların şeffaflığının artırılmasını sağlar. Öncelikle, fiyat istikrarı, kişilerin malların fiyatlarında başka malların fiyatlarına kıyasla meydana gelen değişikliklerin nedenlerini anlamalarını kolaylaştırır, zira bu değişikliklerin, genel fiyat seviyesindeki dalgalanmalarla gizlenmeleri mümkün değildir.

Sonuç olarak, fiyatlar istikrarlı bir seyir izliyorsa, firmalar ve tüketiciler, genel fiyat seviyesindeki değişiklikleri göreli fiyat değişiklikleri olarak yanlış yorumlama riskine girmezler ve somut bilgiye dayanan daha iyi tüketim ve yatırım kararları alabilirler.
Fiyat istikrarı, enflasyon belirsizliğini azaltır ve Piyasanın kaynakları en üretken ve verimli kullanılabilecekleri yerlere yönlendirmesine yardımcı olarak, kalıcı fiyat istikrarı, ekonominin verimliliğini ve dolayısıyla, hane halkının refahını artırır.

Fiyat istikrarının güven verici bir şekilde sürdürülmesi, gerçek ve tüzel kişilerin, kendilerini enflasyona veya deflasyona karşı korumak için örneğin; nominal sözleşmeleri fiyat gelişmelerine endeksleyerek riskten korunmak- başka alanlar yerine kaynakların verimli ve üretken alanlarda kullanılma olasılığını artırır.

Vergi ve toplumsal refahı artırmaya yönelik sistemler, ekonomik davranışları bozucu etki yaratabilir. Çoğu durumda, bu bozucu etkiler enflasyonla veya deflasyonla artar, çünkü normalde mali sistemler vergi oranları ve sosyal güvenlik primlerinin enflasyon oranına endekslenmesine engelleyecek şekilde işlemektedir. Fiyat istikrarı, vergi sistemleri ve sosyal güvenlik sistemlerinin negatif etkilerini azaltmaya yardımcı olur.

Fiyat istikrarının korunması, ekonomide enflasyon ve deflasyon yaşandığı dönemlerde servet ve gelirin yeniden dağılımından kaynaklanan ekonomik, sosyal ve politik sorunları engeller. Bu, özellikle fiyat düzeyindeki değişiklikleri tahmin etmenin güç olduğu durumlarda ve nominal varlıkları enflasyona karşı korumakla ilgili problemleri olan ekonomiler gruplar için fiyat istikrarı, servetin ve gelirin adaletli dağılımında yardımcı olur.
Genel olarak, enflasyon veya deflasyon dönemlerinde en büyük zararı toplumun en yoksul grupları görür. Çünkü bu grupların kendilerini enflasyona veya deflasyona karşı koruma olanakları çok sınırlıdır. Dolayısıyla, istikrarlı fiyatlar, toplumsal bağlılık ve istikrarın sürdürülmesine yardımcı olur.

Fiyat istikrarının korunmasına yönelik para politikaları nominal varlıkların reel değerlerinin enflasyonist veya deflasyonist şoklara karşı korunmalarını böylelikle de finansal istikrarın korunmasına da katkı sağlar.
Fiyatların istikrarlı seyretmesi, ekonomik birimlerin daha sağlam bir bilgiye dayanarak karar alması ve böylece kaynakların daha etkin şekilde dağılmasını sağlar. Aynı zamanda, düşük enflasyonun yaratacağı enflasyon risk primindeki azalış sayesinde reel faiz oranlarının düşmesi, yatırım kararlarında destekleyici bir rol oynar.

Fatma Acar Ünlü

Ankaralı olan yazarımız Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari bilimler fakültesi İktisat bölümünü bitirdi. Halen Başkent Üniversitesi Ticari Bilimler Fakültesi Finans ve Bankacılık bölümünde yüksek lisans ve doktora programına devam etmektedir.

Gazete Pencere'yi Google'da Takip Et

Scroll to Top