FUTBOL BİRLİKTE OYNANAN BİR OYUNDUR

FUTBOL BİRLİKTE OYNANAN BİR OYUNDUR
İkinci dünya savaşında yerle bir edilen ama savaşın ardından birebir yeniden aynıyla kurulan kent, Leipzig…Dünyanın en büyük spor sponsorlarından Red Bull’un hayatlarına girmesiyle klasman atlayan Leipzig, şimdiye kadar bizim...

İkinci dünya savaşında yerle bir edilen ama savaşın ardından birebir yeniden aynıyla kurulan kent, Leipzig…
Dünyanın en büyük spor sponsorlarından Red Bull’un hayatlarına girmesiyle klasman atlayan Leipzig, şimdiye kadar bizim memleketten sadece Beşiktaş ile iki kez karşılaştı. Beşiktaş hem evinde hem deplasmanda Leipzig’i yenme başarısı göstererek onların da tarihine adını yazdırdı.
Başakşehir lige iyi başlamadı ama buraya gelmeden Trabzon maçında eski günlerinden bir fotoğraf verdi.
Grup, şampiyonlar ligi turnuvasının belki de en zor grubu. Ama memleket için puan önemli. Başakşehir’in alacağı her puan bu memleketin Şampiyonlar Ligi’ne, UEFA Avrupa Ligi’ne gidecek her takımını yakından ilgilendiriyor. Genç Hoca Okan Buruk da bunu söyledi, “Ülke puanı için” oynayacağız.
Şampiyonlar liginde Türkiye’yi temsil eden 6. takım olarak sahaya çıktı Başakşehir kulübü. Disiplinini elden bırakmayan Leipzig, alışık olduğu, daha çok tercih ettiği 3-4-2-1 ile dizildi karşımıza. Kramponları sahaya dizme konusunda arayışlarını sürdüren Okan Buruk 4-1-4-1’i denedi.
İlk 10 dakikada beklentilerin aksine iki net gol pozisyonunu Başakşehir yarattı. Biz de iyi şeyler çabuk yok olur. Öyle oldu. 17. dakikada Kevin Kampl’ın pasını alan 23 yaşındaki sol ayak ve üstelik defansif yani memleketteki Caner Erkin, Angelino öyle bir dönüşle ile kaleci Mert’i yere yatırdı ki.
Aynı arkadaş dört dakika sonra ikinci golle tanıştırdı bizi. Golde Epureanu’nun hatasını da not edelim ama bu arkadaş müthişti.
Futbol artık kale, defans, orta saha, arılar ve beyler, açıklar ve forvet ya da tek başına forvetle kolay anlatılır değil, anlaşılır değil.
Demem o ki orta sağanın solundaki bir adam, Sörloth’un yedekte beklediği bu maçta 21 dakikada iki gol attı. Bu Leipzig bir takım olduğunu ve takım oyunu oynadığını zaten göstermiyor mu?
Bu memlekette en çok haksızlık edilen isimlerin başında Edin Visca geliyor. Bu kadar disiplinli, bu kadar temiz, sağa göndersen sağda, sola göndersen solda oynayan, yorulmayan kaç futbolcu var? 31. dakikadaki nefis şutu girse, umutlanacaktık. Olmadı.
Okan Hoca, “Ben de sizin gibi oynarım ve yenmek için sahadayım” anlayışı takdirle karşılanmalı. Ve kendi ligimiz, ödenen paralar, kulüp yöneticiliğimiz sorgulanmalı. Okan Buruk, Hamza Hamzaoğlu, Erol Bulut ve en önemlisi Sergen Yalçın gibi isimler yurtdışında çok daha başarılı olabilirler.
Türkiye Avcılar, Kocamanlar, Yanallar dönemini unutabildiği kadar ileri gider.
Öyle ya da böyle maç sonunda 495 pas yaptık rakibimiz, 462’de kaldı. Paslarımızın 394’ü isabetli idi, Leipzig 357’e kadarına ulaştı. Rakamları çok sevenler not etsinler. Tabela 2-0 yazıyordu hala.
Bu şu anlama geliyor, Abdullah Avcı, bir yerlerde bloklar arası geçişi anlatırken, topa sahip olmak, çok pas yapmak değil mesele, anlamlı kullanmak. Enerjiyi doğru harcamak.
Neticede kaybettik. Ülkemiz zor bir pozisyona daha girdi.
“Leipzig farka koşar” diyenler kadar “Başakşehir sürpriz yaratır” diye düşünenler de yanıldı.
Dün gece kaçan kıymetli puanın önümüzdeki yıllarda çok yazıya konu olacağını görüyorum.