Abdullah Biricik

Abdullah Biricik

FUTBOL KALİTELİ FUTBOLCULARLA OYNANIR

Derbi aynı şehrin iki takımı arasındaki karşılaşma olarak tanımlansa da daha geniş anlamıyla aynı bölge veya eyaletlerin müsabakalarını da kapsar. Fenerbahçe-Galatasaray derbisi iki kıtayı birbirine bağlayan boğazın iki yakasının takımları arasında oynanan “ezeli müsabaka” olarak tanımlanır.

Dünyada önemli bir yere sahiptir bu derbi!

Pek çok futbol kaynağında dünyanın en önemli 10 derbisi arasında gösterilir.

Bu derbiyi önemli kılan, aynı şehrin ama iki farklı kıtanın takımlarının karşılaşıyor olması değil tam olarak! Elbette ki önemli bir faktör ancak uluslararası tanımlarda herhangi bir din,dil,renk, ırk ve mezhep gibi sınıfsal bir ayrım olmamasına karşın bu denli yüksek bir mücadeleye sahne olmasıdır bu derbiyi önemli kılan.

Sözgelimi Rusya’da Spartak Moskova halkın, CSKA Moskova ise ordunun takımı. Bu iki takım arasında geçen derbinin futboldan öte bir anlamı mevcut.

Athletic Bilbao ve Real Sociedad arasında oynanan Bask Derbisi mesela! Bask kökenli oyuncu oynatmayan Bilbao ile bu sınırlamalara karşı olan Sociedad’ın amansız mücadelesi. Hollanda’nın sağ ve muhafazakâr şehri Rotterdam’ın takımı Feyenoord ile özgürlükler şehri Amsterdam’ın takımı Ajax arasındaki derbi mesela! Tamamen siyasi bir mücadeleye dönüşmüş durumda. Portekiz’de Sporting ve Benfica derbisi zengin ve fakirlerin müsabakası. Madrid derbisinde Atletico Madrid krala ve Franco’ya karşı bir takım olarak adlandırılırken, Real Madrid sistemi savunan bir takım olarak görülmekte. Partizan ve Kızılyıldız milliyetçiler ve komünistlerin, Celtic ve Glasgow Rangers Katolikler ile Ortodoksların mücadelesi olarak değerlendirilmekte.

Tüm dünyada bu sınıfsal ayrılıklar derbileri önemli kılarken, aynı evde yaşayan aile bireylerinden birisi Galatasaraylı diğeri Fenerbahçeli olabiliyor ve herhangi bir ayrılık bulunmamasına rağmen ezeli bir mücadele içerisinde buluyorlar kendilerini. Bu ezeli rekabetin 396. randevusunda karşı karşıya geldi Fenerbahçe ve Galatasaray. Galatasaray liderdi ve iki ihtimal de Galatasaray’a yarıyordu. Fenerbahçe ise liderliği almak için mutlak kazanmak zorundaydı. Ancak sahada kazanması gereken Galatasaray gibiydi. Roller değişmişti sanki!

Galatasaray mutlak galibiyete ihtiyacı varmış gibi oynadı. İlk yarı bittiğinde Galatasaray ikisi ofsayt olan 3 gol attı. Fenerbahçe’nin de kaçırdığı pozisyonlar vardı ama Galatasaray gibi istekli ve arzulu değildi Fenerbahçe. Yakalanan pozisyonlar, Galatasaray’ın hücumdayken kaptırdığı toplarla oluştu.

Duran toplarda da beklenen atraksiyonlar yakalanamadı. Kaleci Muslera’nın iki önemli kurtarışı da Fenerbahçe’nin olası maçı çevirme ihtimalini ortadan kaldırınca, Fenerbahçe Kadıköy Şükrü Saraçoğlu stadyumunda mutlak kazanması gereken derbiyi 0-3 kaybetti. Liderliği yakalama fırsatını teptiği gibi lider Galatasaray’ın 4 puan gerisine düştü.

Sezona oldukça iyi bir performansla başlayan Portekizli Jorge Jesus, Beşiktaş ve Trabzonspor’dan sonra üçüncü derbisini de kaybederek kötü bir derbi istatistiği yakaladı. Okan Buruk yönetimindeki Galatasaray ise oynadığı 3 derbide 2 galibiyet, 1 beraberlik alarak hiç yenilmedi! İlk 11 tercihlerinde pek çok kez eleştirsek de derbi stratejilerini ayakta alkışlamak lazım.

Sakatlıktan yeni çıkan İcardi’nin ve formda olan Gomis’in yerine kanat hücum oyuncusu Barış Alper Yılmaz’ı santrafor olarak oynatan Okan hocanın bu tercihi çok değerliydi. Barış Alper savunma arkasına yaptığı koşularla savunma disiplinini ve kademeyi bozdu. Sol bekte sakatlığı devam eden Kazımcan ve Emre Taşdemir’in yokluğunda o bölgenin orijinal oyuncusu olan ve son haftaların en çok eleştirilen ismi olan Van Aanholt’u keserek, sağ bek orjinli Dubouis’i tercih eden Okan Hoca, olası ofsayt hatalarını engelleyerek savunmadan kontrollü çıkmayı sağladı. Torreira yerine Berkan’ı tercih ederek, duran toplarda rakibine boy üstünlüğü kurdu. İcardi’yi maç 0-1 iken oyuna alarak usta işi asistiyle oyunu 0-2’ye taşıdı. Torreira ve Midtsjö’yü oyuna alarak orta saha üstünlüğünü rakibe verse de İrfan Can Kahveci’nin amatörce müdahalesi ile Fenerbahçe’nin 10 kişi kalması Galatasaray’ı rahatlattı.

İcardi’nin klas asistten sonra aynı klasta attığı gol ise ezeli rekabetin 396. randevusunda Galatasaray’a deplasmanda 0-3’lük galibiyeti getirdi. “Futbol kaliteli futbolcularla oynanır” tezinin tezahürünü yaşadık derbide. Oliveira’nın 0-1’deki klas golü ve klas oyun kuruşu, Muslera’nın rakibin direncini kıran kurtarışları, Boey ve Rashica’nın kanat üstünlüğünü alan performansları, Kerem ve Barış Alper’in topla yakaladıkları ve savunmaya nefes aldırmayan hızları, İcardi’nin oyunun skorunu belirleyen usta işi gol ve asisti, Nellson ve Abdülkerim’in geçit vermeyen duruşları ayrı ayrı takdiri ve övgüyü hak ediyor.

Bu performansları tek tek belirtiyorum çünkü geçen yıl deplasmanda kaybedilen derbide, Galatasaray’ın kadrosunda; Omar Elabdellaoui, Van Aanholt, Taylan, Cicaldau, Berkan, Babel gibi üretkenlikten uzak isimler varken, yedek kulübesinde bugünün yıldızlarından Boey oturuyordu. Omar’ı Boey’e tercih eden Teknik Direktör ise Domenec Torrent’ti!

Önceki ve Sonraki Yazılar
Abdullah Biricik Arşivi