Galata Kulesi’ni Kompresör ile Restore Etmek

11 bin 500 yıllık Hasankeyf’i sulara gömen,
12 bin yıllık Dipsiz Göl’ü kurutan,
Uzun Göl’ü betonla çeviren,
Kuzey Ormanları’nın ortasından yol geçiren,
Kaz Dağları’nı madenlere teslim eden,
Topkapı Sarayı’ndaki Valide Sultan Dairesi’nde yapılan restorasyon çalışması sırasında dikkatsiz ve özensiz çalışma sonucu tarihi yapının duvarlarında delikler oluşturan,
1591 yılında, Beyoğlu Fındıklı’da, Süheyl Bey tarafından Mimar Sinan’a inşa ettirilen camiyi camla kaplayıp, sekizgen yapısını bozan,
12.yüzyılda Bizanslılar tarafından inşa edilen Tekfur Sarayı’nı restorasyondan sonra daha çok “temalı bir tatil köyüne benzeten”,
Mimar Sinan’ın son yapıtı olarak bilinen Atik Valide Külliyesi’nin şifahanesini restorasyonla tanınmaz hale getiren,
Tarihi MÖ 4. Yüzyıla kadar uzanan Bursa İznik’teki Ayasofya Orhan Cami’nin eski tuğla duvarlarına restorasyon adı altında cam kapı monte eden,
Hatay’daki dünyanın ikinci büyük mozaik sergileme alanına sahip müzede, mozaiklerin büyük bir çoğunluğunu yanlış restore eden,
Gaziantep müzesinde, Roma döneminden kalma bir kadın büstünün eksik olan sol gözüne restorasyon adı altında mala ile çamur yapıştıran zihniyetin Galata Kulesi’ne zarar vermesine şaşmıyorum. Ancak tarihi eserlerimizin, doğal güzelliklerimizin onarılamayacak, geri döndürülemeyecek bir şekilde mahvedilmesine kahroluyorum.

• • •

Bu yıkım sonrası yetkililerin sözleri ise daha da vahim bir durumu göstermekte.
Bakan Mehmet Nuri Ersoy: “’Sosyal medyada “Galata Kulesi’nin duvarları yıkılıyor’ şeklindeki
iddialar asılsızdır. Yıkılan kısımlar sonradan yapılan, Galata Kulesi’ne zarar veren kısımlardır. Restorasyonda kullanılan yöntemler konusunda ise ilgili firmaya gerekli yaptırım uygulanacaktır.”
T.C. Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan: “Galata Kulesi ile ilgili olarak sosyal medyaya da intikal eden bazı uygulamalar, Bakanlığımızın ilgili birimlerini de rahatsız etmiştir. Hilti ile duvarlar da sıva sökümü yapılması tarafımızca da uygun görülmemekte olup, gereken müdahale yapılmış ve yapı müteahhitinin dikkati çekilerek gereken işlemlerin yapılmasına başlanmıştır.”
Galata Kulesi Restorasyon Danışmanı: “Kulenin korunması gereken niteliklerine müdahale yok,” diyerek devam ediyor: “Çok büyük bir hasar değil, taşları sökerken biraz fazla ileri gitmişler.”
• • •
Yapılan araştırmalar sonunda Galata Kulesi yıkım işlemi için herhangi bir Koruma Kurulu onaylı restorasyon projesi olmadığı tespit ediliyor. İBB, Galata Kulesi’nde onaylı restorasyon projesi olmadan yapılan hilti ile yapılan çalışma için Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulunurken, dün yıkılan duvarın alelacele yeniden örüldüğü belirleniyor.
• • •
Mimarlar Odası’nın veri tabanına baktığınızda odanın resmi yayını olan “Arkitekt”in 1964 yılı, 1964-04 (317) sayılı yayınında 150-159 sayfalarında Mimar Köksal Anadolu’nun “Galata Kulesi’nin Turistik Tanzimi” başlıklı makalesini bulursunuz. Bu makalede şu şekil yer alır:
Bu görmüş olduğunuz çizim Galata Kulesi’nin giriş katının yani zemin katının çizimidir. Taranmış bölge yaklaşık 3.75 metre kalınlığında işlenmemiş moloz taşındandır.
• • •

Derginin bir sonraki sayısında Mimar Köksal Anadolu’nun yapılacak olan çalışmaların projeleri verilir. Yine aynı kat planına bakalım:
Bu planda daireden dışarıya bağlanması için öngörülen ve yaklaşık 1,5 metre kalınlığında moloz taşından yapılmış olan duvar dün kompresör ile mahvedilen ve “Galata Kulesi’ne zarar veren kısımlar”, “sıvalar sökülüyor” olarak nitelenen yerdir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Kubilay Kaptan Arşivi