Alaaddin Dinçer

Alaaddin Dinçer

Geleceği Saatlik Sınavlara Bağlanan Milyonlar…

ÖSYM 2022 Yılında yapılacak merkezi sınavlar ile sınav tarihlerini 13 Aralık 2021 Pazartesi günü açıkladı. Açıklanan tabloda yer alan merkezi sınav sayısının 49 olduğu görülmekte. Geçmiş yılların sayısal verilerine bakarak 2022 yılında yapılacak sınavlara da milyonların başvuru yapacağını, başvuru yapanların büyük bir bölümünün ise sınavlara gireceğini öngörmek mümkün. 49 sınavın sayısal dağılımına bakıldığında; KPSS (Ortaöğretim, ön lisans ve lisans) YKS sınav başvuru sayısının büyüklüğü itibarı ile öne çıkmakta. Dolayısıyla tercih ve yerleştirmelerde de bu sınav alanları ilk sıralarda yer almakta.

ÖSYM’nin 2020 İdari Faaliyet Raporu verilerine göre, genel ve kurumsal alanda yapılan 49 sınava toplam 10 milyon 698 bin 552 aday başvuru yapmış. Bu rakam 2019’da 8 milyon 145 bin 618 olmuştu. Bütün bu süreçlerin hizmetini veren personel sayısı işçi, uzman, idari vb gibi dahil 719 kişi. 2020 yılında sınav yapılan bina sayısı 45 bin 831, salon sayısı 753 bin 112’dir. 49 sınavda 1 milyon 747 bin 620 kişi görev yapmış. Sınava başvuru yapan 10 milyon 698 bin 620 adaydan 2 milyon 143 bin 266 (% 20,03) aday YKS, DGS, tıpta uzmanlık ve bakanlıklar dahil çeşitli kurumlara yerleşmek için tercih yapmış, tercih yapan adaylardan 1 milyon 115 bin 652’si (%53,91) tercihlerinden birine yerleşmiştir. ÖSYM Tercih robotu başvuru sistemi dışında kalan 8 milyon 555 bin 286 adayın akıbeti bilinmemekte. Tercih robotu üzerinden başvuru yaparak YKS, DGS ve KPSS sonucuna göre yerleşenlerin toplam başvuranlar içindeki oranının %10,80 olduğu görülmekte. KPSS ile personel alan bakanlıklar ve diğer kurumlara başvuranların sayısı 632 bin 107 yerleşenlerin sayısı 47 bin 612 kişi oranı ise %7,53’tür. KPSS dışında YKS,DGS, tıpta uzmanlık vb gibi sınavı sonucuna göre başvuru yaparak yerleşenlerin oranı %92,47’dir.

Yukarıda yer alan veriler ÖSYM’nin gerçekleştirdiği sınavlara başvuranların sayısal büyüklüğünün yanında dolaylı olarak etkilediği toplumsal kesimlerin büyüklüğünü de göstermekte. Ülkemizde sınavlara hazırlanmak çok büyük bütçelerin harcanmasını gerektirmekte. Sınavlara hazırlanan milyonlar yaşanmakta olan ekonomik krizlerden etkilenmekte, krizler ve sınav maliyetleri yoksulluğu daha da derinleştirmekte. Oluşan bu tablonun bir sonucu olarak her geçen gün büyüyen ve derinleşen eşitsizliğe tanık olunmakta. Kriz tablosu böyle devam ederse gerek kamuda gerekse özel sektörde istihdam alanları daralacak, kaygı, endişe ve güvensizlik bütün toplumu etkileyen sonuçlara neden olacaktır.

Sonuç olarak, geleceği saatlik sınavlara bağlanan milyonlar kabus dolu günler geçirmekte, hayalleri, umutları ve beklentileri sonu belirsizlik olan bir yaşam serüveni içinde kaybolup gitmekte. Yüz milyonlarca lirayı bulan sınavlara giriş ücretinin alındığı bu sınavlar, hem psiko sosyal hem de sosyo ekonomik olarak “sınav sömürüsü” diye tarifleyeceğimiz bir süreci hem adaylara hem de yakınlarına yaşatmakta. Milyonların bu umuda yolculuğu, eğitimli genç işsizliğin %25’e ulaştığı, erişkin ve genç nüfusun zamanının büyük bir bölümünü sınavlara hazırlık için geçirdiği bir serüveni içeriyor. Tercihlerin, sıralamaların, elemelerin, eşitsizliklerin derin yaralar açtığı bu kuşakları anlamak; umut ve hayal tacirliği yapmadan doğru tercihler yapmaları için olanaklar sunmak, sorunlarına kalıcı çözümler üretip güvenceli gelecek sağlamak gerekmekte. Bu yapılmadığı sürece ÖSYM kendine verilen görevi yerine getirecek, biz ise artan sayıları yazmaya, alınmayan önlemleri çözümlerini önererek eleştirmeye devam edeceğiz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Alaaddin Dinçer Arşivi