GERİLİM SİNEMASININ BAŞYAPITI: REBECCA

Alfred Hitchcock’un yönettiği 1940 yapımı Rebecca, sinemanın sevdiği türlerden biri olan gerilim sinemasının başarılı örneklerinden birisiydi. Aradan geçen yıllara meydan okuyan, atmosfer yaratma başarısı, güçlü oyunculukları, görkemli kamera açıları ve etkili görüntü yönetmenliği ve özellikle Hitchcock’un usta işi rejisiyle hafızalara kazınmış bir sanat yapıtıdır.

Sinema tarihinin klasikleri arasına girmiş bazı filmlerin güncel versiyonlarının çekildiğine, sinemamızda ve  Amerikan sinemasında da zaman zaman tanık oluyoruz. Alfred Hitchcock, dünya sinema tarihinde özellikle korku ve gerilim sineması türünde iz bırakmış önemli yönetmenlerin başında gelir. “Rebecca” (1940), “Arka Pencere” (Rear Window-1954), “Vertigo” (1958), “Psiko” (Psycho-1960), “Kuşlar” (The Birds-1963) gibi filmleri ilk akla gelenler olarak sayılabilir.

 Rebecca Netflix Ekranında

Alfred Hitchcock’un Daphne de Maurier’in romanından uyarladığı 1940 yapımı Oscar ödüllü Rebecca isimli filminin güncel versiyonu Netflix ekranında... Geçmişi Tudor hanedanına uzanan aristokrasi mensubu bir ailenin genç kuşağı Maxim de Winter (Armie Hammer), üzerinde “büyüleyici” (yıkıcı) bir etki bırakmış karısı Rebecca’nın ölümünün yarattığı yas içindedir. Hava değişimi için gittiği Monte Carlo’da, zengin ve görgüsüz Mrs. Van Hopper (Florance Bates)  ve dünyayı gezmek ve geçimini temin etmek amacıyla zengin kadının sarışın, güzel, naif, masum ve komik asistanı ile tanışır ve onunla flört etmeye başlar. Maxim de Winter, aşık olduğu genç kadına evlilik teklifinde bulunur ve onu ailesinden kalan Manderley Şatosu’na götürerek ikinci Mrs. de Winter (Lily James) yapar. Ama  olaylar Mrs. de Winter’ın düşlediği gibi gelişmez. Rebecca’yı çocukluğundan beri tanıyan sinsi kahya Bayan Danvers (Kristin Scott Thomas) bu durumdan hoşlanmamıştır...

Hitchcock’un yönettiği 1940 yapımı Rebecca, sinemanın sevdiği türlerden biri olan gerilim sinemasının başarılı örneklerinden birisi. Filmin orijinali aradan geçen yıllara meydan okuyan, atmosfer yaratma başarısı, etkili oyunculukları, görkemli kamera açıları ve etkili görüntü yönetmenliği ve özellikle Hitchcock’un usta işi rejisiyle hafızalara kazınmış bir sanat yapıtıydı. Başarısını “En İyi Film” ve “En İyi Görüntü Yönetmeni” dallarında Oscar ödülü alarak taçlandırmıştı.   

Rebecca’nın Güncel Versiyonu

Rebecca’nın güncel versiyonu, renkli ve gerilim türü açısından başarılı bir sinematografik örnek olarak tanımlanabilse de, orijinal filmin büyüsüne sahip değil. Özellikle görüntü yönetmenliği açısından daha vasat kalıyor. Diğer yandan olayların geçtiği dönemi başarıyla canlandırması ve özellikle Manderley Şatosu’nun kahyası Mrs.  Danvers rolünde Kristin Scott Thomas ise, filmin öne çıkan artıları.

Rebecca, seyircinin olay örgüsünü kolaylıkla kestiremeyeceği bir film. Monte Carlo sahnelerinden sonra İngiltere sahil bölgesinde Manderley Şatosu’yla devam eden film boyunca, sadece ismi zikredilen ve şatonun her tarafına isminin baş harfi R’nin kazındığı Rebecca, ölmüş olsa da yaşayan bir karaktere göre daha güçlü bir karakter olarak filmi ele geçiriyor. Gerek Hitchcock’un filminde gerekse de remake olan ve Ben Wheatley’in yönettiği Rebecca, bu bağlamda başarılı bir sinemasal anlatıma sahip.

Hitchcock’un Siyah Beyaz Estetiği

Hitchcock’un siyah beyaz estetiğe yaslanan öyküsünü anlatma başarısı ve özellikle Manderley Şatosu’yla özdeşleşen Rebecca’nın bir sır perdesi arkasından yansıtılışı, çözüme ulaşılan sahnelere kadar filmin nefes nefese sürmesinde önemli bir etki sağlıyor. Bu sürecin sonuçlanması ise beklenmedik şekilde, naif v eğlenceli bir genç kadın olan Mrs. de Winter’ın masumiyetini yitirmesiyle sonuçlanacaktır.

Jean-Luc Godard’ın efsane filmi “Serseri Aşıklar”ın (A Bout De Souffle-1960), yıllar sonra Amerikan versiyonu “Breatless” (1983) çevrilmişti. Başrollerinde o zaman genç bir oyuncu olan Amerikalı oyuncu Richard Gere (Jesse Lujack) ve Valerie Kaprisky (Monica) rol almışlardı. Godard’ın yönettiği ve  başrolünde Jean Paul Belmando’nun rol aldığı “Serseri Aşıklar”, araba çalıp bir polisi öldüren kanun kaçağı Michelle Poiccard’ın öyküsünün ötesinde, sinema tarihini radikal bir şekilde değiştirmişti. Bu bağlamda Ben Wheatly’nin yönettiği Rebecca ise, kahya Mrs. Danvers’ın Rebecca’nın erkekler gibi özgür yaşamasının hakkı olduğununa ilişkin verdiği kadın haklarına yönelik mesajıyla bir adım öne çıkıyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Bülent Vardar Arşivi