Girişimcilerin Covid 19 aşısının geliştirilmesi sürecinden öğrenebilecekleri

2020 ve 2021’i neredeyse dünya üzerinde etkilemediği tek bir insan bırakmayacak kadar çok yaygınlaşan pandemi ile geçirdik. Geçen sene bu aralar pandemi ile başa çıkabilmek için kesin çözümün aşı olduğu ve bu aşının da insanda uygulanabilir hale gelmesinin en az 2 sene süreceği öngörüleri etrafında yapılan tartışmaları dinliyorduk. Bazen istesek de dışarı çıkamadığımız evlerimizden, dünyadaki vaka sayıların artışını korkuyla seyredip kendimiz ve yakınlarımızı korumanın yollarını arıyorduk. Oysa bugün itibarıyla Türkiye’de 2 milyondan fazla insan üç doz aşı oldu ve toplam 58 milyona yakın aşı yapıldı.
Bu hızlandırılmış başarının arkasında girişimciler var. Umut’la beraber bu yazıyı, onların yolculuğundan çıkarttığımız dersleri sizinle paylaşmak için kaleme aldık.
1) Planlarınızı doğru
hikayeler ile yatırımcılara
anlatmayı öğrenmelisiniz.
Özellikle daha önce uygulanmamış, araştırma ve bilim temelli bir yeni teknoloji girişiminiz varsa, kurucu girişimciler olarak en önemli işiniz; her gün, bir gün daha hayatta kalmayı garanti altına almaktır. mRNA teknolojisinin uygulama alanlarının geliştirilip bize ulaştırılmasında en büyük rolü oynayan Biontech ve Moderna hem özel yatırım alarak büyümüş hem de halka arz edilmiş şirketler. Kurulmalarından sonra neredeyse her çeyrek milyonlarca Euro kaybetmelerine rağmen, hisse sahiplerine ve potansiyel yatırımcılarına, sürekli olarak ileride elde edecekleri başarı ve uygulama alanlarının nasıl geliştiğini anlatmak zorundalardı. Covid 19 aşısı geliştirmeye başlamadan önce her iki startup da birden fazla kez, neredeyse batmanın eşiğine geldiler. Teknolojilerinin ileride çözeceği problemlerin büyüklüğünü, ekiplerinin yetkinliğini, ilerlemelerinin hızını doğru bir şekilde anlatamamış olsalardı şu anda bambaşka bir dünyada yaşıyor olabilirdik.
2) İnancınız uğruna vazgeçtikleriniz sizi ileriye taşıyacak!
mRNA teknolojisini geliştirmek için yıllarını veren, kimsenin fon vermek istemediği bu alanda kendi üniversitesi tarafından akademik rütbesi düşürülen Katalin Kariko olmasaydı, şu anda nasıl bir distopik dünyada yaşıyor olurduk düşünmek zor. Senelerce bu teknolojinin uygulama alanlarını arayarak yaşayan ve büyük fedakârlıklarla alanın gelişmesine katkıda bulunan Kariko’nun içinde bulduğu güç, kurucularının başarıya ulaşması için ihtiyaçları olan enerji kaynağı. Defalarca reddedilmek, müşteri bulamamak, ekip ve para kaybetmek, müdahale edemeyeceğiniz sebeplerden ötürü sizden büyük kaynaklara sizden hızla ulaşan ekiplerle mücadele etmek, girişimciyi her bakımdan yıpratan ve her gün onu bir maraton koşmuş kadar yoran konular. Ancak amacınızı unutmadan, o yorgunluğa ve yıpranmışlığa rağmen devam etmek ve ekibinizin de motivasyonunu yüksek tutmak, başarılı olamazsanız bile denenecek her şeyi yapmadan vazgeçmemek kendinize ve inandığınız fikre yapabileceğiniz en büyük yatırım olacak. Her girişimci çok çalışır, yıpranır ama sadece bazıları başarılı olur. Gerçek girişimciler bunun bilincindedir ve onlar için hayat ancak böyle yaşandığında anlamlı olur.
3) Güçlü olduğunuz alanları koruyun, diğer alanları “doğru ortaklıklar” ile büyütün
Nasıl ki bir ilacı piyasaya sürebilmek için yıllar süren araştırma ve geliştirmenin yanı sıra, kuvvetli bir üretim altyapısı ve geniş bir dağıtım kanalı gerekiyorsa, iyi bir girişimi ayağa kaldırmak için de aynı şekilde birden çok alanda deneyim gerekir. Girişiminizin ilk günlerinde, her şeyle kurucu ekip olarak siz ilgileniyor olacaksınız. Ancak bu şekilde büyüme yakalamanız mümkün olmayacaktır. Zaman içinde hem kurucu ekip üyeleri olarak kendi alanlarınızı belirlemeniz hem de şirketinizin hangi alanları domine edeceğini, hangi alanlarda önce danışmanlık alarak sonra da ortaklıklar yaparak büyüyeceğine karar vermeniz lazım. Biontech, eğer üretim ve dağıtım alanında dünya devi olan Pfizer ile ortaklaşa çalışmıyor olsaydı, çok sofistike bir şekilde yönetilmesi gereken üretim ve dağıtım süreçlerini ayağa kaldırabilecek bilgi ve beceriyi elde edemezdi. Bu alanda ortaklıklar yapmaktan imtina eden ya da yaptığı ortaklıkları yönetmekte başarılı olamayan bazı aşı şirketleri, son aylarda birden fazla kere milyonlarca doz aşıyı boşa üretmekle sonuçlanan kritik üretim ve dağıtım hataları yaparak, milyonlarca insanı risk altında bıraktı. Güçlü bir girişim, büyüme sürecinde yarattığı değer teklifini, ortaklıklar ile daha hızlı ve etkili olarak müşterileri ile buluşturabilen girişimdir.
Bu üç maddenin dışındaki analizlerimizi YellowX Twitter ve Linkedin hesabında bulabilirsiniz.
Aşılanmış olarak yüz yüze görüşeceğimiz günlerde buluşmak dileğiyle.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ozan Sönmez Arşivi