Güçlü lider dış tehdide karşı önderlik eder

Birinci Dünya Savaşı sonrasındaki yaygın yoksullukta çoğu Alman’ın gizli gizli düşünüp dile getiremediği şeyleri Adolf Hitler açık açık söylüyordu…
Peki bu neden işe yarıyordu?
Çünkü insanlara kendi gibi olmalarını söylüyordu.
“Ortak bir sıkıntı insanları bir araya getirir” diyor Prof. Fathall Moghaddam.
“Ve kendinizi iyi hissedersiniz çünkü bir dayanışma vardır… Başınızda güçlü bir lider vardır. O azınlığa ve dış tehdide karşı size önderlik eder…”
İnsanların talihsizlikleri için başkalarını suçlayacağına inanmak zor.
HİTLER GİBİ BİR TİRANIN CAZİBESİNE KAPILIR MIYDINIZ?
Nazi’ler “Yahudi propagandasına karşı Alman malları alın” kampanyası başlatır.
“1920’ler Almanyası’ndaki insanların bizden daha kötü olduklarını düşünmeyin. Aranızda bir düşman olduğuna gerçekten inanıyorsanız siyasetçilerin bunu çözmesini istersiniz” diye anlatıyor siyasi iklimi, tarihçi yazar Guy Walters.
“Oturduğunuz yerden atıp tutmak; Hitler gibi bir diktatörün cazibesine kapılmazdım demek kolay. İnanın kapılırdınız” diye ekliyor Walters.
Ama mutlak güce ulaşmak için ikna edici bir mesaj vermekten fazlası gerek. “Elçi”yi de beğendirmeniz gerek.

TAKTİK:
HALK ADAMI OLUN
Bir diktatör olarak ülkenizin yüzü olacaksınız… Ve bu yüzün nasıl olacağı tamamen size kalacak. Ama yolculuğun ilk aşamasında “El kitabı”nın imaj konusunda özel bir tavsiyesi var:
İnsanlara onlardan biri olduğunuzu gösterin.
Örnek mi?
HALK ADAMI MUSSOLİNİ!!!
İtalyan diktatörü Benito Mussolini kendisine gururla “Halk adamı” derdi. Ve küçük kasaba demircisinin oğlu olarak mütevazi kökenini sık sık hatırlatırdı.
İktidarının başlarında İdi Amin kendi sürdüğü üstü açık ciple Uganda’yı gezip etkinliklerde akordeon çalma becerisini göstermeyi severdi.
Muammer Kaddafi ise Bedevi kökenlerini unutmadığını kabile kıyafetleri giyip seyahatlerinde çadırda kalarak gösterirdi.
“Başarılı tiranların özelliği kitlelerle aralarında böyle kaynaşma sağlayabilmeleridir. Öne çıkıp ben benim sen de sensin. Biz kolektif bir organizmayız derler. Hitler bunu konuşmalarında sık sık dile getirirdi” diyor Prof. Waller Newell…
HİTLER: BEN BU
HALKA AİTİM
“Beni ilgilendiren yegane şey Alman halkıdır. Bu halka aitim. Kendimi Alman halkına adadım.”
Kendinizi halk adamı ilan ederseniz, detaylara da dikkat etmeniz gerekir.
Hitler asla gösterişli kıyafetler giymedi. Genellikle üniforma tercih ederdi.
O meşhur bıyık hakkında ise bir teori var…
BIYIK MESELESİ…
Birinci Dünya Savaşı’nda gazlı saldırılara karşı Kayzer Wilhem tarzı gür bıyığını gaz maskesine sığmak için yanlardan kestiği söylenir.
Diğer taraftan bu bıyık tarzı tüm Avrupa alt orta sınıf erkeklerine aitti. Hitler’in mesajı belliydi: “Ben böyle bir geçmişe sahibim…”
Ama tarih yazacaksanız insanları daha derinden etkilemelisiniz:
Bilinçaltlarını…

TAKTİK:
HAREKETİNİZİ
MARKALAŞTIRIN

1920’lerde Nazi’ler birahanelerden çıkarak büyümeye başladı ama kontrolü ele geçirmeye çalışan düzinelerce sağ parti vardı. Her yeni üründe olduğu gibi rakiplerin aradan sıyrılması için iyi bir pazarlama stratejisi şart.
Hitler, markanın gücünü görebiliyordu. Yalnızca adam yetmezdi, eşlik edecek bir ikona ihtiyaç vardı. “Gamalı haç” gelmiş geçmiş en ünlü markadır.
Ve Hugo Boss tasarımı üniformalar hazırlattı.
O üniformayı elde edip büyük bir şeyin parçası olmak, harekette yer almak Almanlar için çok önemli hale geldi.
O üniforma fedakârlığı, görev aşkını, itaati ve sadakati temsil ediyordu.
Tiranların hedeflediği ana amaçlardan biri kesinlikle tektipleştirmektir.
Bazen başarılı olmalarının sebebi, tektipleşmek değil bunun birlik olmak anlamına geldiğini destekçilerine inandırmaktır, inanılmaz şekilde destekçilerini ikna edebilmeyi başarmalarıdır.
Hitler, insanları kendine siyasi şatafatla çekiyordu. Ama bu yeterli değildi, doğru insanları seçmek de büyük fark yaratacak.

TAKTİK:
SALDIRI
ZAMANI SEÇİN
Uzun vadeli düşünme ve bekleme yetisi şart.
Saddam Hüseyin Irak Cumhurbaşkanı Yardımcısıyken 10 yıl boyunca kendine sadık gizli bir teşkilat kurdu. Bu teşkilatın gücüyle patronunun koltuğuna göz dikti.
Rusya’nın babası onu başa geçirmeden önce Josef Stalin 7 yıl Lenin’e yalakalık yaptı.
Ugandalı İdi Amin, Kakwa Kabilesi’nden sabırla kurduğu ordunun yardımıyla cumhurbaşkanını devirdi.
Hitler, başlangıçta çok acele edip neredeyse her şeyi mahvedecekti.
1923‘te “Birahane Darbesi” yaşandı. Hitler, hazırlıksız ve çılgın bir darbe girişimiyle Nazi gruplarını Münih sokaklarına yönlendirmeye çalışarak Bavyeralı siyasileri rehin alıp yönetimden çekilmeye zorladı. Nihayet birahaneden çıktıklarında polis üzerlerine kurşun yağdırdı.
Hitler Landsberg Hapishanesi’ne hapsedildi.
Hitler, en sadık destekçilerinden Rudolf Hess ile birlikteydi. Hitler’i bir manifesto yazmaya ikna eden Hess’ti.
Bu manifesto daha sonra Mein Kampf (Kavgam) olarak çıktı karşımıza.
Ama ülkülerini kâğıda dökmek ve 9 ay sonra serbest bırakılmak Hitler’in kötü talihini anında değiştirmedi, işler daha da kötüye gitti.
O yıllar dünyada özgürlük akımlarının yayıldığı yıllardı, kadınlar daha özgürdü. Tiranlığı hedef edinenlerin son istediği şey mutlu halktır…
neyse ki
iyi günler
er geç son bulur!
Hitler için 1920’ler sessiz, siyasi açıdan zor günlerdi. 1924 seçiminde yüzde 2.6 oyu güçlükle alabildi.
Ekim 1929’da Amerikan borsasının çöküşüyle dünya piyasaları da bunu izledi.
Büyük Buhran başladıktan kısa süre sonra Nazi Partisi yükselişe geçti.
Temmuz 1932’de Nazi Partisi yüzde 37 oyla popülerliğinin zirvesine ulaştı.
30 Ocak 1933’te Hitler Alman Şansölyesi oldu.
Hitler başbakan olduğunda sahip olduğu mutlak güç değildi. Devlet başkanı değildi, bir cumhurbaşkanı vardı.

TAKTİK: EKİBİNİZİ KURUN
Kimse, ama kimse tek başına hüküm süremez. Ne İdi Amin ne de “Ben devletim” diyen 14. Louis…
Amaç gücü ele geçirmekse söylemlerinizi herkese duyurup arkanızı kollayacak insanlara ihtiyaç var.
Örneğin, Muammer Kaddafi’ye yakın ordu subayları, Libya Kralı’na karşı başarılı bir darbe yapmasına ve 40 yıl yöneteceği hükümeti kurmasına yardım etti.
Saddam Hüseyin yönetimi boyunca sırtını yakın akrabalarına ve aşiret üyelerine yasladı.
Josef Stalin, Merkez Komitesi’nde destekçilerini terfi ettirdi. Bu sayede rakiplerini yok etti ve kontrolü tamamen ele geçirdi.
En önemli konu sadakatine güvenebileceğiniz insanlar bulmak.
Hitler’in Goebbels’i vardı. Hitler’e hayrandı. Modern medyanın ve sinemanın gücünü görebiliyordu. Medyayı kontrol etmenin de. Mesajı vurgulamanın ve tekrar etmenin önemini anlıyordu.
Joseph Goebbels, Hitler’in propaganda şefi oldu.
Goebbels misyonlarına inanıyordu. Final aşamasında 1945’te bir sığınakta karısını ve 6 çocuğunu zehirledikten sonra kendini zehirledi. Çünkü Hitlersiz bir dünya düşünemiyordu.

Gücü ele geçirmek için iyi bir krizden âlâ fırsat mı olur?

Gücü ele geçirmek için Reichstag (Meclis) yangını Hitler’e bu fırsatı tanıdı.
Devletin kalbinin yanmasından daha acı ne olabilir?
Yangın sırasında meydana gelen Hitler, şaşırmamıştı. “Yeni bir dönemin başlangıcına tanıklık ediyoruz” demişti bir muhabire. Nazi Partisi’nin resmi gazetesinin ofisine gidip sabaha kadar çalışmıştı. Ertesi gün Hitler, komünistleri Reichstag’ı yakmakla suçladı. Bazılarının ise teorileri farklı…
VE HİTLER POLİS DEVLETİNİ KURAR
Davalarına sempatiyi artırmak üzere Hitler’e bağlı Nazi ajanlarının yangını başlattığına inanılıyor. Hitler geçici bir yasayı imzalatarak Almanya’yı Nazi kontrolünde bir polis devletine çevirdi. Cumhurbaşkanı Paul von Hindenburg, Nazilerle başa çıkamadı.
Bu geçici yasa, Hitler’e rakiplerini hapse atma, partileri feshetme, basını susturma gücü verdi. Hitler sivil özgürlükleri bitirmek ve muhalefeti susturmak için aradığı fırsatı nihayet bulmuştu.
İnsanlar tehdit altında hissettiklerinde güçlü ve otoriter bir lider arayışına girerler ve güçlüye destek olurlar.
Sahne hazırdı, artık her şey an meselesiydi. Hindenburg, 17 ay sonra öldü ve Adolf Hitler Almanya’nın hem şansöylesi hem devlet başkanı oldu.
Birinci Dünya Savaşı’nda cephede ölümden döndükten 16 yıl sonra buradaydı ve her şey daha yeni başlıyordu.

YARIN: SADDAM
SADAKATİ SATIN AL
YOZLAŞMAYA
FIRSAT TANI