Hapishaneden çıktı, Emmy ödülünü aldı

Son Güncellenme Tarihi: Haziran 14, 2022 / 12:39

Çektiği filmler yüzünden Suriye’de hapse atılan ve tecavüze uğrayan Suriyeli yönetmen Feras Fayyad, Avrupa’ya gittikten sonra Oscar’a aday gösterildi ve Emmy ödülünün sahibi oldu. Fayyad, hapiste sürekli kafasında film olduğunu söylerken “Oradaki her şeyi unutmak için bunu yapıyordum” ifadelerini kullandı.

Suriye’de iç savaşın başladığı günlerde muhaliflerin tarafında dokümanter filmler üreten sanatçı; iki defa hapse atıldı, karanlık zindandan çıkıp Avrupa’ya gittikten sonra ülkesindeki hikayelere odaklandı. Sanatçı, “Last Men in Aleppo” filmiyle Oscar’a aday oldu ve “The Cave” ile Emmy kazandı.

“Akademi” jürisinde de yer alan Feyyad, geçtiğimiz hafta TRT Belgesel Ödülleri için geldiği Türkiye’de en iyi filmleri seçti. Türkiye gazetesinin sorularını yanıtlayan Fayyad yaşadıklarını özetle şöyle anlattı:

HAVAALANINDA YAKALANDIM
“Şam’ın ortasında bir ofisim vardı. Orayı hem filmimin montajını yapmak hem Suriye’deki gösterilerde olanları dünyaya yayınlamak maksadıyla kullanıyorduk. Sonra istihbaratçıların ne yaptığımı komşulara sorduğunu öğrendim. Zaten tutuklanacağım belliydi ve bu yüzden karımla beraber her şeyimizi toplayıp kaçmaya hazırlandık. Fakat havalimanına gidip yakalandım. Yaptığım en büyük hata buydu. Ailem benim kaybolduğumu düşünüyordu. Kimse benim hapse atıldığımı anlamadı.

Yerin üç kat altında, gece mi gündüz mü bilmeden yaşadığımız bir kara delikteydik. İşkenceler o kadar ağırdı ki… Çocuklara ve kadınlara yapılan işkenceleri de duyuyordum. Orada ölüm zihnimden çıkmıyordu. Ama yine de aklıma filmim için çektiğim görüntüler geliyor ve onları zihnimde kurgulamaya, editlemeye çalışıyordum. Oradaki her şeyi unutmak için bunu yapıyordum.

BM DEVREYE GİRDİ, RÜŞVETLE CEZAEVİNDEN ÇIKTIM
Birleşmiş Milletler Suriye’ye geldiğinde sanat yapan kişilerin işkenceden kurtulması için girişimde bulundu. Bu sebeple bizi Şam’dan Halep’e naklettiler. Ailem de rüşvet verip bir şekilde hapisten çıkmamı sağladı. Sonra Türkiye’ye üzerinden Avrupa’ya geçtim. Hapse atıldım, işkence gördüm hatta bir erkek olarak hapishanede tecavüze uğradım. Buna rağmen bir sanatçı olarak gerçek hayatın kahramanlarını anlatmanın bir yolunu ısrarla aradım.

Gazete Pencere'yi Google'da Takip Et

Scroll to Top