Havada seçim kokusu var…

Son Güncellenme Tarihi: Ağustos 5, 2020 / 06:43

Son dönemde sıkça tekrarlanan ve artık bize normal gelmeye başlamış bir durum var.
Gericiler, Cumhuriyet’in tüm kazanımlarını aşağılamak, değiştirmek, hor görmek için bir şeyler yapıyorlar.
Bunlar zaman zaman hükümet eliyle kimi zaman sahip oldukları medya yoluyla oluyor.
Bu durum karşısında haklı olarak tepki veriliyor. Tepki verenler o kazanımların ne kadar zor elde edildiğini, Kurtuluş Savaşı’nı, yoktan kurulan ülkeyi anlatıyorlar.
Terslik de burada başlıyor işte.
Bunu anlattığınız kişiler zaten o Kurtuluş Savaşı’na, Milli Mücadele’ye, bizzat Mustafa Kemal Atatürk’e tüm bunları yaparken karşı olanların torunları.
Neyi, kime anlatıyoruz durumu var aslında ortada.

Biz anlattıkça onlar gevrek gevrek gülümseyip yıllardır zihinlerini işlenmiş yalan yanlış bilgilerle yaşamaya ve öyle davranmaya devam ediyorlar.
Sonuçta biz boşa kürek çekmeye devam ediyoruz gibi görünüyor.
Ama işin aslı öyle değil.,
Bizim boşa kürek çekme, kendi kendimizi tatmin etme gibi gördüğümüz ve hatta zaman zaman kızdığımız sosyal medya tepkilerinin ne kadar etkili olduğunu son çıkarılan yasadan bile anlıyoruz.
En son İstanbul Sözleşmesi tartışmalarından sonra başlayan ve #ChallengeAccepted başlığıyla İnstagram üzerinden yürüyen kadın tepkileri dünya çapında yayıldı. Gözler bir anda tekrar üzerimize çevrildi.
Ayasofya’nın ibadete açılmasıyla (ki kapalı değildi zaten. Bir bölümünde ibadet yapılabiliyordu) yer aldığımız dünya gündemine bir madde daha ekleyiverdik.
Yeni bizim etkisiz zannettiğimiz sosyal medya hiç de öyle değil.
Kontrol edilmeye çalışılması ve hatta yakın bir zamanda kapatılarak iyice etkisizleştirilecek olmasından bile anlayabiliyoruz.
Son olarak…
Aslında tecrübeli Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları olarak tüm bu olan bitenin erken seçim hazırlığı olduğunu anlamamız gerekiyor.
Küme düşen takımların tekrar lige alınması, yılsonuna kadar KDV indirimleri, Ayasofya’nın açılması ilk adımlar.
Sürekli din eksenli tartışmalarla kendi oylarını birarada tutmaya çalışıyorlar.
Birkaç haftaya memleketin dört bir yanından fışkırmaya başlayacak doğalgaz ve petrol yataklarının haberlerini de almamaya başlarsak tamamdır.

Nihat Sırdar

İstanbul’da doğdu. Makine ressamı olmak için okudu ama radyocu oldu.
1993 yılından itibaren çeşitli radyolarda Nihat’la Muhabbet ve Nihat’la Sivrisinek programlarını hazırlayıp sundu.
Vatan, Takvim ve Akşam gazetelerinde köşe yazarlığı yaptı.
2000 yılından beri “İyi Uykular Türkiye, “Sivrisinek Dedin de Aklıma Geldi” ve “Bütün Kazlar Toplandık” ismindeki gösterileriyle sahnede.
“35’i Beklerken” ve “Severek Dinliyoruz” isminde iki kitabı yayımlandı.
Kuruluşundan itibaren Kafa dergisinde yazıları yayımlanmakta.
13 Şubat 2019’da Güçlü Mete ve Candaş Tolga Işık’la birlikte Kafa Radyo’yu kurdu.
Radyo yayınlarına her sabah ve her akşam Kafa Radyo’da devam ediyor.

Gazete Pencere'yi Google'da Takip Et

Scroll to Top