HAYAL KIRIKLIĞI

HAYAL KIRIKLIĞI
20 yaşındaki Can Bozdoğan’ın sol ayağından fırlattığı füzesi kalacak aklımızda ama yaşadığımız hayal kırıklığının da tarifi olmayacak.Bu maça çıkana dek 4 maçta üst üste 4 mağlubiyet alan Beşiktaş için ayağa...

20 yaşındaki Can Bozdoğan’ın sol ayağından fırlattığı füzesi kalacak aklımızda ama yaşadığımız hayal kırıklığının da tarifi olmayacak.

Bu maça çıkana dek 4 maçta üst üste 4 mağlubiyet alan Beşiktaş için ayağa kalkma karşılaşması idi Kasımpaşa müsabakası. Beşiktaş’ın geçen hafta evinde Giresunspor’dan 4 gol yemesini sahaya çift forvetle çıkmasına bağlayanlar oldu. Belli ki etkili olmuş ki maçın dizilişi tek forvete dönüştü. Bir başka değişiklik de herkesin sahada görmek istediği Can Bozdoğan’a 11’de yer verilmesiydi.

Aslında ikisi de etkili oldu.
Evet bu tercihler etkiliydi ama maçı almak için yeterli değildi. Beşiktaş golü izlemeye doyulmayan bir vuruşla Can’ın ayağından Kasımpaşa filelerinde görüldüğünde henüz 12. dakikaydı. Ghezzal’in etkili, istekli oyunu Can’ın da ön plana çıkmasını sağladı. Zira alışılan ikili Ghezzal – Rosier’in arasına kendiliğinden katılmış oldu Can. Ayrıca neredeyse her pozisyonda Ghezzal’in Can ile konuşması pozisyon anlatması önemliydi. Can’ın kariyeri, kendine güveni adına önemliydi bu birliktelik.

Beşiktaş ikinciyi, hemen peşinden üçüncüyü bulacak pozisyonları ilk yarı buldu. Kasımpaşa’ya ilk yarı pek de alan bırakmadı. Gollük o pozisyonlarda öne çıkan isimler Ghezzal, Can, Larin ve Batshuayi oldu doğal olarak.
Larin’in yeterince hızlı olamadığı, hatta müthiş yavaş olduğuna alıştık artık diyelim de yazık olan Ghezzal’in “Al da at” paslarıydı. Ancak Batshuayi’ye özel bir bölüm açmak gerek. Misal dakikalar 33’ü gösterdiğinde şık bir vuruşla topu ağlarla buluşturduğunda “Ah nihayet, bu iyi niyetli krampon şansızlığına son verdi” diyorduk ki gol incelemesi ofsayt ile sonuçlandı ve karar doğruydu.

Batshuayi iyi niyetli ve yetenekli bir ayak. Ancak olmuyor. Mesele şansızlıktan çıktı. Sabrın sınırlarını zorlayan, çabasıyla iyi niyetiyle sonuç alamayan bir topçu artık. Tıpkı Kenan gibi tıpkı Güven gibi tıpkı çok acı ama Oğuzhan gibi.
Kasımpaşa ikinci yarı oyunu daha isteyen neredeyse Beşiktaş’ı sahasından çıkarmamak isteyen bir arzuyla oynadı. Başarılı da oldu. İşte burada kenar yönetim hepimiz gibi beraberlik golünü gelmesini bekledi. Müdahale etmedi, ettiği müdahale yanlıştı. Beşiktaş’ı bunalan sahasından çıkaracak Ghezzal idi ama oyundan alındı. Batshuayi alınması gerekirken Larin kenara çekildi. Gol yenildikten sonra Kenan ve Güven’den medet umuldu. Hamleler yanlış ve geç kalmıştı.

Dün gece lig kariyerinin ilk golünü atan Canlara, Serdarlara ve daha çok Rıdvanlara ihtiyacı var Beşiktaş’ın. Beşiktaş’ın yüreğini tümüyle ortaya koyan yeni Atibalar, Josefler bulması gerekiyor.
Avrupa mücadelesine çok erken veda eden Beşiktaş, şampiyonluk yarışında da havlu attı. Hiçbir mucize iki yıkımdan Beşiktaş’ı bu sene geri döndüremez.

Beşiktaş forması giyip, ortaya konan bu rezalete imza atanlara Giresunspor maçında söylenecekleri yazmıştım. Tekrara gerek yok. Sadece utanmanın erdemini yeniden hatırlatayım.
Geçen yıl iki kupa kaldırırken ellerini patlatırcasına Sergen Yalçın mucizesinden söz edenlerin, sihirbaz, imparator, futbol sahalarının yeni patronu diyenlerin bugün adres değiştirdiklerini ben de görüyorum.
Olabilir. Adres değiştirmek de herkesin hakkıdır, seyahat hürriyeti hala var bu memlekette.
Ama ben onlardan değilim. Adres değiştirmiyorum. Beşiktaş’ın sorunu, teknik direktörlük meselesi değildir. Beşiktaş, kaybettiği bu sene üzerine bir de teknik direktörlük meselesini almamalıdır. Zira tüm bunların üstüne yeni bir teknik direktör meselesi kaldırılamaz.

Beşiktaş Sergen Yalçın ile devam etmeli. Geçen yıl neredeyse santrforsuz iki kupa kaldıran Sergen Yalçın ile sözleşme konusunda direnebildiği kadar direnen Beşiktaş yönetimi, şimdi gelecek sezon için Sergen Yalçın’a güvenini tazelemeli ve takımı onun yapmasına izin vermelidir.
O şanlı formayı giyenler de bundan sonraki müsabakaların “şeref” maçları olduğunu unutmamalıdır.