Şanlıurfa’da ahırda asılı bulunan 12 yaşındaki Abdulbaki Dakak’ın eğitim gördüğü kaçak medrese kapatıldı. Medresede görevli imam açığa alındı.
Şanlıurfa’da dört gün önce kaybolan 12 yaşındaki Abdulbaki Dakak’ın gönderildiği kaçak kuran kursun beş metre kadar yakınında bulunan ahırda asılı halde bulunduğu öğrenilmişti.
Gerçek Gündem’den Filiz Gazi’nin haberine göre, söz konusu medresenin kapatıldığı, öğrencilerin kurstan çıkartıldığı öğrenildi. Adli ve idari soruşturma neticesinde kursta öğrencilerden sorumlu olan ‘fahri imam’ A. P. ifadesi alınmak üzere gözaltına alındı.
Şanlıurfa Barosu’na bağlı Çocuk İzleme Hakları Birimi aile ile temas halinde olduğunu kaydetti.
CHP’den açıklama
Öte yandan CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, 12 yaşındaki Abdülbaki Dakak’ın şüpheli ölümüyle ilgili yazılı açıklama yaptı. Özel, Meclis’i göreve çağırırken “Türkiye’nin kanayan yarası haline gelen örgün eğitim dışında yer alan yüz binlerce çocuğumuzun kamu denetimi dışında tarikat ve cemaatlerin eline bırakıldığı gerçeğiyle yüzleşmeli ve bir daha benzer olayların yaşanmaması için gerekli önlemler alınmalıdır, bu konuda Parlamento üzerine düşeni derhal yerine getirmelidir” dedi.
Özel’in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
“Yavrumuzun, kurstan defalarca ayrılmak istemesine rağmen ailesinin buna izin vermediği ileri sürülmektedir. Bu vahim olay hakkında açılan soruşturmayı çok yakında takip ettiğimizi bütün kamuoyunun bilmesini isteriz. TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu’nun bu olayı incelemesi ve gerçeklerin açığa çıkması için var gücüyle çalışması gerekmektedir. CHP Grubu olarak TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu üyelerimiz Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal, Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ve Adıyaman Milletvekili Abdurrahman Tutdere’yi olaya ilişkin incelemelerde bulunmak üzere görevlendirdik. Abdulbaki Dakak yavrumuzun eğitim gördüğü belirtilen bu kurumun derhal kapatılması, ismi geçen vakfa ait benzer yerlerin de bir an önce denetim altına alınması gerekmektedir.
“Vakıf görünümlü tarikat ve cemaatler…”
Bu yaşananlarda Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarının, laikliği aşındıran uygulamalarının yanı sıra Millî Eğitim Bakanlığı’nın vakıf görünümlü tarikat ve cemaatlerle birlikte çalışmayı alışkanlık haline getirmesinin rolü büyüktür.
AKP iktidarının bilerek ve isteyerek kamu denetiminin dışında tuttuğu ve adeta teşvik ettiği bu yapılar çocuklarımızın gelişiminde ciddi bir deformasyon yaratmaktadır. Bu tür yapılar Millî Eğitim Bakanlığının denetimi altına derhal alınmak zorundadır. Cumhuriyetimizin kurucu felsefesine de anayasaya da açıkça aykırı biçimde faaliyet gösteren bu tür yapı ve yapılanmalar hakkında benzer facialar yaşanmadan Millî Eğitim Bakanlığı’nın gereğini yapması şarttır. Çocuklarımızın üstün yararı ilkesini her platformda savunan bir siyasi parti olarak, benzer sorunların bir daha yaşanmamasını temin etmeyi sorumluluğumuz ve 28. Yasama Döneminde önceliğimiz olarak belirledik.
“Enes Kara’nın cemaat yurdunda intiharını unutmamız mümkün değil”
TBMM’de önceki yasama dönemlerinde kurulan benzer içerikli Araştırma Komisyonlarına ait raporların gereğinin yapılmadığı açıktır. Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarının yanlış politikaları; Adana Aladağ’da kaçak bir cemaat yurdunda yaşanan yangında ve Konya Taşkent’te ruhsatsız binada yaşanan patlamada çocuklarımızın ölümüne neden olmuştur. Enes Kara’nın Elazığ’da kaldığı cemaat yurdunda intiharını unutmamız mümkün değildir. Kanuna aykırı eğitim kurumu açmayı 6 aydan 3 yıla kadar hapisle cezalandıran Türk Ceza Kanunu’nun 263’üncü maddesini 2013 yılında tüm uyarılarımıza karşın kaldıran Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarı, bu ölümlerin, bu faciaların sorumlusudur. Bu konuda mevzuatta atılması gereken adımlar başta olmak üzere kapsamlı bir çalışmayı hazırlayacak ve en kısa sürede kamuoyunun dikkatine sunacağız.”