Haydar Bey, 4 yıldır bizi uyarıyor!

Haydar Bey, 4 yıldır bizi uyarıyor!
TAYSAD Başkanı Albert Saydam, Ford Otosan Genel Müdürü Haydar Yenigün’ün 4 yıldır elektriklileşme konusunda kendilerini uyardığını belirterek, “Bu uyarılara kulak verseydik iyi olurdu. Ama fırsat kaçmış değil! Pandemide...

TAYSAD Başkanı Albert Saydam, Ford Otosan Genel Müdürü Haydar Yenigün’ün 4 yıldır elektriklileşme konusunda kendilerini uyardığını belirterek, “Bu uyarılara kulak verseydik iyi olurdu. Ama fırsat kaçmış değil! Pandemide yavaşlayan trene atlamamız lazım, yoksa geleceğimiz karanlık” dedi.

OTOMOTİV endüstrisinde yaşanan dönüşüm ve değişim, lider sektörü otomotiv olan Türkiye’yi de yakından ilgilendiriyor. Ama tedarik sanayimiz buna ne yazık ki henüz hazır değil. Her ne kadar otomotiv ana sanayi elektrikli ve hibrit model yatırımlarını hızla devreye sokmaya başlasa da, bu modeller için tedarik ağırlıklı olarak yurtdışından yapılıyor. Bu da Türk tedarik sanayinin geleceği için oldukça endişe edilecek bir durum yaratıyor.
ÖNCELİK AYAKTA KALMAK
Aslında bunun farkında olan tedarik sanayi 2020’yi yeni teknolojiler ve elektrikli araç parçaları konusunda yatırım yılı ilan etmiş, bu konuda hazırlıklara başlamıştı. Ama pandemiyle birlikte tüm bu planlar bir tarafa bırakılarak, öncelik ayakta kalmak olmuştu. 2021’de de bu süreç devam ederken, son dönemde çip krizi nedeniyle artan kapanma süreleri yeni yatırımları iyice imkansız hale getirmiş durumda. Taşıt Araçları Tedarik Sanayicileri Derneği’nin (TAYSAD) yeni başkanı Albert Saydam, Otomotiv Sanayi Derneği (OSD) Başkanı ve Ford Otosan Genel Müdürü Haydar Yenigün’ün 4 yıldan beri bu konuda kendilerini uyardığını belirtti.
TREN VİRAJA GİRDİ
Saydam şöyle konuştu: “Haydar Bey 2017 yılından itibaren elektriklileşmenin öneminden ve hepimizin bildiği tedarik sanayiyi bekleyen risklerden bahsediyordu. Açıkçası ben de içimden, “Peki ana sanayi ne yapıyor?” diye düşünmüştüm. Ama bildiğiniz gibi mart ayında beklenen dev elektrikli araç yatırımını açıkladılar. Kesinlikle 4 yıl önce bu uyarılara kulak verip değişime ayak uydursaydık çok iyi olurdu. Ama hala bir fırsat var. Pandemiden dolayı tren viraja girerken yavaşladı. Şimdi bizim bu virajı dönerken trene atlamamız lazım. Bu fırsat bir daha önümüze zor gelir. Bu büyüklüğümüzü korumak için değişmek zorundayız. Yoksa geleceğimiz karanlık.”

Her 100 çalışandan 21’i Covid olmuş!

TAYSAD’ın 467 üyesinde 250 binden fazla kişi çalışıyor. Bu kapsamda, Mart 2020’den Nisan 2021’e kadar olan dönemde Covid-19’a yakalanan çalışanların oranı toplam çalışanlara göre yüzde 21. Yani, tedarik sanayisinde her 100 çalışandan 21’i hastalığa yakalanmış. Bugün itibariyle, Covid-19 pozitif, temaslı ve şüpheli olduğu için işe gelmeyen çalışanların, toplam çalışanlara oranı ise yüzde 1,5. TAYSAD Başkanı Albert Saydam, “Bu aslında çok iyi bir oran. Servislerden çalışma alanlarına, yemekhanelerden giyinme alanlarına kadar sanayinin ciddi bir önlem aldığını görülüyor” diye konuştu.

Ana sanayiye sürpriz kapanma serzenişi

TAYSAD Başkanı Albert Saydam, son dönemde ana sanayide yaşanan kapanmaların kendileri için sürpriz olduğunu belirterek, “Tedarik zinciri gerçekten iç içe geçmiş süreçlerden oluşan bir zincir. Bu işlerin en doğrusu, üretime ara verilecekse en geç 1 ay öncesinden söylenmesi gerekir. Ancak, bazen, kısa süreli bir duruş için 2 hafta da yetebilir. Bugün TAYSAD üyelerinin yüzde 66’sı ana sanayilerin kısa-uzun vadeli planlamalarını paylaşmasını en büyük beklenti olarak görüyor. Çünkü planlama otomotivde çok önemli. Duruş ve kalkışlar yerine orta hızda bir üretim yapmak bizim açımızdan kritik. Evet, bir serzeniş var ama bu serzeniş kesinlikle “biliyordu da bize bildirmedi” değil. Biz duruma karşı serzenişte buluyoruz” yorumunu yaptı.

Çip krizi üçüncü çeyreği de aşar

YAŞANAN çip tedarik sorununun devam ettiğini de kaydeden Saydam, “Kuraklık önemli ama esas bütün bunları tetikleyen bir de silisyum hammaddesi problemi var. Yarı iletkenin ham maddesi silisyum bu yalnızca yüksek elektrik kullanımıyla yarı iletkene çevriliyor. Bunu da en çok yapan Çin. Çin’deki kuraklıktan dolayı hidroelektrik santralleri çalışmıyor ve maliyetler yükseliyor. Bu yüzden, pandemiyi de işin içine
kattığınızda krizin derinliği arttı. Bu sadece deprem, yangın ve kuraklıkla ilgili de değil. Zincirde ters gidebilecek her şey ters gitti. Ben krizin 3. çeyreği de aşacağını düşünüyorum. Temmuz-ağustosta aşılması iyimser geliyor.