“Haziran ayı enflasyonu ne anlama geliyor ?...”

Değerli Dostlar. Müsaadenizle doğrudan konuya gireyim. Çünkü mesele iyice ciddileşti.
Haziran ayı enflasyonun beklenenin üzerinde geldi. Zaten, Mayıs ayı enflasyonunun yüksek çıkmasından sonra, Merkez Bankasının % 7.4’lük yıl sonu hedefinin tutturulması riske girmişti. Haziran ayı enflasyonunun da beklenenden yüksek çıkması, hedefin tutturulmasının mucizelere bağlı olduğunu gösterdi.
Şimdi kaba bir hesap yapalım : Merkez Bankasının enflasyon hedefine yaklaşabilmek için enflasyonun temmuz ve ağustos aylarında üst üste negatif çıkması ve sonraki aylarda da % 0.4’ten az gelmesi gerekiyor.
Bazı kişilerin, “Büyüme daha önemli, enflasyondan bize ne?” dediğini duyuyorum. Ancak durum bundan biraz farklı. Merkez Bankasının faiz indirimleriyle büyümeye destek vermesi için enflasyonun düşüş trendinde olması gerekiyor. Merkez Bankası geçen ayki toplantısında beklenenden yüksek çıkan enflasyonu görüp faiz indirimini durdurmuştu. Şimdi temmuz ayındaki toplantıda yüksek çıkan enflasyona rağmen göstere göstere faizi indirip itibar erozyonu yaratacağını düşünmüyorum.
“İTO rakamları neden bu kadar düşük çıktı anlamadık .. “
Enflasyonun ilk 6 aylık seyri olumlu değil maalesef. Bundan sonraki aylarda her açıklamanın Merkez Bankası, piyasalar ve vatandaş için büyük önem arz edeceğini altını çizerek hatırlatmak istiyorum.
Şunu da unutmadan söylemeliyim: İstanbul Ticaret Odası’nın önceki gün, İstanbul’un enflasyonunu % 0.07 olarak açıklaması üzerine birçok kişi pek de temeli olmayan iyimser bir beklenti içine girdi. Ancak İTO ve TÜFE rakamları bu sefer çok belirgin şekilde ayrıştı.
Böylelikle uzun yıllardan sonra ilk defa, kısa bir dönem içinde İTO ve TÜİK rakamları arasındaki korelasyon birkaç defa kopmuş oldu. İTO oranlarıyla ilgili bir güven sorunu oluşmaması için gereken hassasiyetin gösterilmesi gerekiyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Emre Alkin Arşivi