HEPİMİZ ASLINDA FARKINDA OLMADAN ÇOCUKLUĞUMUZDAN GETİRDİKLERİMİZLE YAŞIYORUZ HAYATI

Son Güncellenme Tarihi: Eylül 13, 2020 / 15:27

Kendini tanıma yolculuğu çocukluktan getirdiklerinle ilerleyen uzun ve sancılı bir süreç. Bu süreçte ne kadar kendimiz ile yüzleşebilirsek o kadar sağlıklı ilerleyebiliyoruz yaşamda. Birinin elimizden tutması gerekiyor önce bu elimizden tutan kişi kendi çocukluğumuz olmalı ardından hayatımızda bizi biz yapan insanlar, sonrasında ruhsal bir yolculuğa eşlik edecek sevdiklerimiz ve bizi hayata bağlayan her şeyi katabiliriz, katmalıyız da bu hayat yolculuğumuza.

Benim kendimi tanıma yolculuğumda bana eşlik eden en önemli yazarlardan biri oldu kendisi ve hayatım değişti. Sihirli bir dokunuş yaptı dünyama, kitapları başucumda bir ilaç gibi duruyor. Psikiyatrist-Yazar Gülseren Budayıcıoğlu hayatıma dokunan değerli isimlerden biri ve kendisinin dokunduğu hayatları kaleminden okudukça insanı daha çok anlamaya başladım diyebilirim. Şimdi kendisinin yazdıklarından yola çıkarak hikayelerini televizyonda izleyebildiğim için de çok mutluyum. Budayıcıoğlu’nun yazdıkları dizi dünyasında anlamlı bir yerde duruyor. Çünkü izleyicinin kendinden bir şeyler bularak anlamlı ve gerçek bir hikaye izlemeye ihtiyacı var. Yaralarımızı sarmak istediğimiz bir dönemde tam da zamanında anlamlı bir dizi ‘Kırmızı Oda/ Gerçek Hayat Hikayeleri’ yayınlanmaya başladı. Daha ilk bölümüyle izleyiciden tam not aldı ve herkes ‘bize ilaç gibi gelen anlamlı bir dizi izledik’ dedi. İnsanların gerçek hikayelerinden yola çıkarak uyarlanan dizi ‘Kırmızı Oda’ bir psikiyatristin odasında yaralarımızı anlatmamıza odaklanıyor. Hepimizin hikayesi aslında yaşananlar ve herkesin bir başka yarası, çocukluktan getirdiği psikolojik sorunları var. Ve ancak insan o yaraları iyileştiğinde huzura kavuşabiliyor.

MELİHA’NIN YAŞAMI GERÇEK OLAMAYACAK KADAR SERT VE ZOR BİR HAYAT

Oyuncu Evrim Alasya ‘Kırmızı Oda’ dizisinde Meliha karakterini öyle başarıyla canlandırıyor ki içinde kayboluyorsunuz. Gerçekten o kadın olmuş ve gerçek hayatta başucunuzda oturuyor gibi. Gözlerindeki hüzne kadar ince oya gibi işlenmiş bir oyunculuk ile karşımızda. Etkilendiğim oyuncu ile karakteri üzerine mail ortamında buluştuk. İnşallah en kısa zamanda karşılıklı buluşmak dileğimle. Sizlere bu röportajı hazırlarken dizinin ikinci bölümünü izliyorum ve bütün ekibe teşekkürlerimi sunarak, sevgilerimi iletiyorum. Ve gerçek hayat hikayeleri izlemenin etkisinden kurtulamıyorum. Çünkü Meliha ve diğerleri içimizden birileri yaralarıyla hayata tutunma çabası veriyorlar. Bazıları şanslı kırmızı koltukta ona yardım eli uzanıyor ve hikayesi de bu noktada değişiyor. Kaderimiz doğduğumuz evlerde yazılırken biz o kader ile yüzleşerek kendi kaderimizi yazabilecek miyiz?

Psikiyatrist / Yazar Dr. Gülseren Budayıcıoğlu’nun kitapları benim hayatımı değiştirdi diyebilirim. Yıllar önce bir kitabını okumaya başladım sonrasında diğer kitaplarını da soluksuz okudum ve ruhsal yolculuk yaşadım, yaşamaya da devam ediyorum. Siz ‘Kırmızı Oda’ projesinden önce yazarın kitaplarını okumuş muydunuz, sizi hangi yönden nasıl etkiledi?

Ben kitapları daha önce okumamıştım. Elbette Meliha rolü gelince özellikle Meliha’nın hikayesinin olduğu ‘Günahın Üç Rengi’ kitabını okudum. Meliha’nın yaşamı gerçek olamayacak kadar sert ve zor bir hayat ama aynı zamanda çok gerçekti.

‘Kırmızı Oda’ dizi projesi teklifi size nasıl geldi, projeye nasıl dahil oldunuz ve süreç başladı?

OGM Pictures’dan Onur Bey (Güvenatam) tarafından teklif edildi bu rol. Sonrasında Meliha’nın hikayesini okuyup yönetmenimiz Cem Karcı ile üzerine konuşup prova yaparak çalışmalar yaptık.

Kendimi izlerken çok acımasızımdır

Dizi yayınlandığı ilk bölümle gündem oldu, her karakter ve oyunculuklar seyirciyi çok etkiledi. Siz Meliha karakteriyle, görüntünüzle ve performansınız ile çok konuşuldunuz. Sizin için nasıl bir heyecandı ve gelen yorumlara dair duygularınızı alabilir miyim?

Ben hiç beklemediğim kadar yoğun ve güzel tepkiler aldım birinci bölümden sonra. O kadar çok e-posta, mesaj ve telefon aldım ki! Ben genelde kendimi izlerken çok acımasızımdır, bu güzel tepkiler bana da motivasyon oldu. Teşekkür ederim herkese.

Meliha içinde biriken acıları kimseyle paylaşamadığı için ağırlaşmış bir kadın

Meliha nasıl bir karakter, çektiği acıların kökeni ne ve siz bu rolü nasıl yorumlarsınız?

Meliha’yı okuduğumda ilk hissiyatım acıdan ağırlaşmış ve yaşından daha da yaşlı görünen bir kadın olduğuydu. İçinde biriken acıları kimseyle paylaşamadığı için ağırlaşmış bir kadın… Hepimiz aslında farkında olmadan çocukluğumuzdan getirdiklerimizle yaşıyoruz hayatı. Bu dizide Meliha’nın çocukluğundan getirdiklerine ve bunlarla yüzleşip bu acıları şifalandırmasına şahit olacağımız bir yolculuk yaşayacağız.

‘Kırmızı Oda’ Türk televizyon tarihinde bir milad olabilir

Nihayet uzun süre sonra bir dizi toplumsal yaralarımızı ve psikolojik sorunlarımıza değiniyor. Kadınların hikayeleri dizide çarpıcı bir şekilde gözler önüne seriliyor. Bir kadın olarak ve içinde olan bir oyuncu olarak bu projenin önemi nedir, ne olacak? 

Herhalde ilk defa insanı masaya yatırdığımız, ezber bozduğumuz bir iş yapıyoruz. Bu sebeple çok heyecanlandırdı beni bu proje. Sadece kadını değil erkeği de yani insanı ve insanın her halini göreceğiz bu dizide. Belki de hepimiz önyargısız, öfkemizden arınmış, şifalanmış olacağız. Bu anlamda ‘Kırmızı Oda’ Türk televizyon tarihinde bir milad olabilir.

Hepimiz zaman zaman yolumuzu kaybediyoruz

Hepimizin bir kırmızı odada dertlerini anlatmaya ihtiyacı var özellikle son yıllarda yaşadığımız hayat çok zorlaştı. Siz hiç psikiyatriste gittiniz mi? 

Elbette gittim. Hepimiz zaman zaman yolumuzu kaybediyoruz; bunun için bir yol göstericiye ihtiyaç duyuyoruz. Bir laf var çok severim: ‘İnsan insanın zehrini alırmış’.

Bu rol bana farklı bir içsel yolculuk yaşattı

Oyunculuk serüveninizde bu rolün yeri ne olacak?

Her rolde yolculuk değişir. Hiçbir zaman tek bir yöntem yoktur, hayatta da oyunculukta da. Ben yeni bir role hazırlanırken her zaman tüm bildiklerimi unuturum ve role teslim olurum. Senaryoyu sürekli okurum ve yavaş yavaş rol içimde kendi yolunu bulur, içselleşir. İçerde kendiliğinden akmaya başlar ve ben o akan şeye teslim olurum. Sürecimi böyle tarif edebilirim. Meliha oyunculuk hayatımda çok önemli bir yere oturdu. Bu rol bana farklı bir içsel yolculuk yaşattı. Elimden geldiğince hakkını vermeye çalışıyorum.

Gazete Pencere'yi Google'da Takip Et

Scroll to Top