HER DEĞİŞİKLİK BİR GOL GETİRDİ

27 maçtır yenilmediği gibi bize galibiyetleri nasip olmamış İtalya karşısında ideal kadromuzla sahadaydık aslında.
Şenol Güneş, belki orta sahada daha defansif bir görüntü sergileyebilecek isimlerden birini tercih edebilirdi. Yapmadı. Cesaret gösterdi.

Zaten bu ideal kadro, turnuvaya gelmeden önce elemelerin Belçika ile birlikte en az gol yiyen takımı değil mi?
Kontrollü başlayan iki takımdan biraz daha baskın olan İtalyanlar gibi görünse de hızlı organize ataklarla sonuç alacağımız görülüyordu.
Orta sahadaki etkili isimleri Jorginho’yu kilitlemeyi başaran milliler, Kenan Karaman’ın, Zeki Çelik’e sağlam desteğine karşın Spinnazzola ve İnsigne yardımlaşmasını istenen ölçüde bozamadı.
İtalyanların pas aralarını iyi bozmaları ve önde basmaları hızlı çıkışlara izin vermedi ilk yarı.
Kenan’ın daha defansif oyunu, Okay ve Ozan’ın ilk yarı da aynı şekilde oynaması ve bir de inisiyatif almamaları yaratıcı oyunumuzun önünde engeldi. Ancak buna rağmen Milli Takım’ın oyun disiplininden taviz vermemesi önemliydi.
İlk yarı sahanın en iyisi ise Hollandalı orta hakem Danny Makkelie idi. Hiç eyyama kapılmadı.
İkinci yarı ise Şenol Güneş, Yusuf Yazıcı’nın yerine Cengiz Ünder’i sahaya sürdü. Bu aslında Milli Kakım’ın kanatlı bir oyuna geçtiğinin göstergesiydi.
Ancak oyunu planı sahneye koyulamadan 53. dakikada sağdan Berardi’nin ortası Merih Demiral’den sekince milliler 1-0 geriye düştü.

Şenol Güneş ikinci hamlesini yine değişikliklerle yaptı. Ozan Tufan ve Okay Yokuşlu’yu alıp İrfan Can Kahveci ve Kaan Ayhan’ı oyuna aldı. Bu hamlenin ardından ikinci golü de gördük kalemizde. Yine sağdan Berardi’nin ortasına önce Spinazzola vurdu. Kaleci Uğurcan çelmeyi başarsa da Lazio’nun usta golcüsü Immobile topu ağlarla buluşturdu.
Yorulan Kenan Karaman’ın yerine Halil Dervişoğlu oyuna girdi. Bu değişiklik de kalemize bir gol getirdi. Sahanın en iyi kramponu Insigne golün adı oldu. Çok umutlu olduğumuz bu müsabakada bir anda 3-0 geriye düştük.
İstatistiklerimiz son zamanların en kötüsünü ortaya koyuyordu. Rakip kaleye sadece 3 şut atabildik, 24 şut gördük kendi kalemizde. İtalyanlar ceza sahamızda buluşma rekoru kırdı. Biz onların sahasına gidemedik. Pas yapamadık.
Bu kadroyla elbette beklentiler büyüktü ama bu kadar kötü bir başlangıcı da kimse beklemiyordu. Bizim onların oyunundan ziyade İtalyanların bizim oyunumuza daha iyi çalıştıkları ortadaydı.
Kuşkusuz ev sahibi ekip de bu sonucu beklemiyordu. Çünkü onlar da Avrupa şampiyonlarında çıktıkları 38 maçın hiçbirinde üçüncü golü bulamadı.

İlk maçlar zordur. Milliler için bu turnuvada biten bir şey yok. Artık Bakü dönemine geçiliyor.
Ve iş artık bizim çocukları kendine getirmesi gereken Şenol Güneş’e düşüyor.