İ. Bülent Çelik

İ. Bülent Çelik

Her Parti Kilit Parti

Neden Millet İttifakı’nın, Yerel Seçimler’deki başarısında sadece HDP faktörü anahtar, kilit sıfatlarıyla anılıyor?
Cumhurbaşkanlığı sisteminde her parti kilit parti değil mi?
Örneğin Saadet Partisinin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı Meclis seçiminde aldığı oy sayısı 224 bin, Büyük Şehir Belediye Başkanlığı seçiminde kendi adayı ile aldığı oy sayısı 103 bin!
Meclis seçimi ile başkan seçimi arasında 121 bin oy farkı var.
Bu 121 bin oy kime gitti?
Önemli bir bölümü elbette Türkiye genelinde ittifak içerisinde bulunduğu CHP adayı imamoğlu’na gitti!..
Bir kısmı da CHP isminden haz etmeyenler ki onlar da kendi çıkardıkları adaya oy verdiler.
•••
Saadet Partisinin oyları olmasa İmamoğlu ilk seçimde 26 bin oyla öne geçmez, Yıldırım’ın gerisinde kalır, seçim tekrarlanmaz konu kapanırdı. Bu durumda Saadet Partisi kilit parti olmuyor mu?
•••
Benzer şekilde, il genel meclisi oyları 3,5 milyona yakın iyi partinin oyları olmasa bu başkanlıklar kazanılabilir miydi?
Yine başat muhalefet pozisyonundaki CHP hiç mi kilit değil?
•••
Ez cümle, artı1 oyun belirleyici olduğu bu ucube sistemde kimse anahtar ya da kilit değil. Ya da herkes anahtar kilit.
Ne birini göklere çıkarmanın ne de yerlere gömmenin bir anlamı yok!
Ak Parti, Muş’un Malazgirt ilçesinde belediye başkanlığını HDP karşısında 3 oy fark ile kazandı.
Bu durumda kilit oylar acaba Malazgirt’teki 11 bin 966 seçmenden hangi üç kişiye ait?
Sandığa gitmeye son anda karar veren herhangi 3 Ak Parti seçmenine ait olabilir mi?
Ya da sandığa gitmekten son anda vazgeçen 3 HDP seçmenine?..
Veya son anda HDP lerine CHP’ye oy vermeye karar veren 3 kişiye?

ANLAYAMADIĞIM ŞEYLER

Damadı görevden almak!
Kılıçdaroğlu, Doların yükselmesiyle iyice derinleşen krize çözüm sunuyor.
Erdoğan’a sesleniyor.
“Damadını görevden al!”
İyi de, diyelim ki Erdoğan onu dinleyip damadını görevden alsa ekonomik kriz çözülecek mi?
Kılıçdaroğlu buna inanıyor mu ki biz de inanalım?
Dolarla maaş!
Berat Albayrak, kendisine nazik bir şekilde “doların yükselmesinden endişe duyalım mı?” sorusunu soran Ahmet Hakan’a “Maaşını dolarla mı alıyorsun?” diye kontur çekiyor!
Herkes doğal olarak olaya, “Yahu maaşını dolarla almıyor ama fiyatlar dolara bağlı artıyor!” tarafından giriyor.
Ben mantık tekniği yönünden bakıyorum ve haliyle anlamıyorum.
Ahmet Hakan, soruyu “Artıştan endişe duyalım mı?” şeklinde soruyor! Maaşını dolarla alsa niye artıştan endişe duysun ki? Bu soruya kontur buradan mı çekilir?
Galata Kulesi!
Galata Kulesinin işletmesini BüyükŞehir’den alan Kültür Turizm Bakanlığı taşeronu, restorasyon adı altında ufak ufak kulenin eski dokusunu yok ediyormuş..
Turizm Bakanı ETS Turizm’in sahibi ve bu dokulardan ekmek yemeyi sürdüren bir şirketin sahibi değil mi? Bu eylemin zararını herkesten çok onun bilmesi gerekmez mi?
Dünyada eşi olmayan bir yapının hasarlanmasına nasıl izin verir ki?
Çince öğrenmek
Trump, “Seçimi kazanamazsam ABD’liler Çince öğrenmek zorunda kalacak!” demiş.
Yani ben olmazsam “Çin, ticari olarak ABD’yi istila edecek!” demek istiyor.. Ticari olarak istila edilen yer, edenin dilini öğrenseydi bizim çoktan Çince’yi hatim etmemiz gerekmez miydi?
Elini attığın her yer Çin malı dolu ama henüz “nihao!” demeyi bile bilen yok!

Belli ki AKP Vuruşarak Çekilecek!

Net olarak görüldü ve zor da olsa ikna olundu ki artık yüzde 50+bir hayal!
Bu durumda kaçınılmaz olarak seçim sistemini değiştirmekten başka yok yok.
AKP bilmişleri, yeni seçim sistemi üzerinde, tatil yapmadan çalışıyorlar.
Çalışıyorlar ama boşa koysalar dolmuyor, doluya koysalar almıyor.
•••
Çözülmesi gereken mesele Einstein’in bile önüne götürseniz “Abi, ben bi çay alıp geleyim!” deyip sıvışacağı türden bir problem!
Çünkü heyet “Düşen oyla nasıl birinci geliriz?” sorusuna cevap arıyor.
•••
Bir formül bulunmuş.
Daraltılmış bölgeler ve Şehir barajları formülü.
Özet olarak; milletvekili dağılımını, az oy alan partilerin aleyhine, çok oy alanların lehine işletecek bu sistem iyi ama bu sefer MHP’ye yaramıyor.
“iyi de hacım, arada biz de güme gidiyoruz!” diyen MHP henüz serin duruyor.
AKP, dağılımdan zarar görecek küçük ortağını kurtarmanın yolunu bulursa tek mesele seçimin zamanlaması olacak!..
•••
Daraltılmış bölge ya da şehir barajları ne demek?
Yüzde onlar civarında ya da bu oranın altında oyu olan partilerin oylarının çoğunun ziyan olması demek.
Örneğin bir seçim bölgesinde 30 bin oy, bir milletvekili çıkartsın.
Bu bölgede 30 küsür bin oy alan ve bu oy ile bir milletvekili çıkartan iyi parti, bölge ikiye ayrıldığında iki bölgeye bölünen oyları nedeniyle birinden 29 bin oy alsa bile milletvekili çıkaramayacak.
Peki o çıkarılamayan milletvekili kontenjanı ne olacak?
El cevap: O bölgede en fazla oyu alan partiye gidecek.
Böylece diyelim ki AKP, 10 milletvekili kontenjanı olan bir bölgede, önceden 4 milletvekili çıkarırken, oylarının azalmasına karşın, en fazla oyu alması durumunda 7 milletvekili çıkarabilecek.
•••
Güzel değil mi?
Bu sadece bölge daraltılması olayı ile sağlanacak avantaj.
Bunun bir de şehir barajları, sandık oyunları, AA ve kedi- trafo boyutları var!
•••
Peki bu sefer yer mi?
Tüm Türkiye sathındaki sandıklara, İstanbul’daki gibi sahip çıkılırsa her şeye rağmen, çok zor. Hatta imkansız!
•••
Çünkü kunduranın gönü öyle hırpalanmış ki, artık dikiş tutmuyor..
Hızla bozulan ekonomi halkın birinci gündemine oturuyor.
Kayıp sürüyor..
Sonunda bu dar bölgelerin, şehir barajlarının, AKP tarafından kafa patlatılan, icad edilen tüm seçim sistemi numaralarının, dönüp dolaşıp CHP’nin işine yaraması hiç de sürpriz olmaz!
O zaman “Vuruşarak çekilmek!”, kafasını duvarlara vurarak çekilmeye döner ki;
“al gözüm seyreyle gümbürtüyü!”

Küçük Kız

Amerika 3 Kasım’da Başkanlık seçimi yapacak.
Anketlerde Trump’ın önünde olduğu görülen Demokratik Parti’nin adayı Joe Biden’ın en önemli handikapı yaşı.
Biden, 77 yaşında ve karşı cepheden en çok saldırıyı yaşı nedeniyle alıyor. Hatta seçilirse ikinci dört yılı çıkarıp çıkaramayacağı tartışılıyor.
Yaşına bağlanan bazı gafları ile kendisi de dalga geçiyor.
•••
Amerikan seçimlerinde, başkan adayının en önemli etaplarından biri ‘yardımcısını seçmesi’.
Çünkü bu günün yardımcısı, yarının başkan adayı.
Hatırlanırsa, Biden de Obama’nın yardımcısıydı.
Biden, yardımcısı olarak Kamala Haris isimli annesi Hint, babası Jamaika asıllı bir siyahi kadını seçti.
Onu sunarken de “Birazdan sizi küçük bir kızla tanıştıracağım!” dedi.
Kamala Haris kürsüye çıktığında;
“O küçük kız benim!” şeklinde bir yaş esprisi yapınca salon kahkahaya boğuldu..
Çünkü “Küçük kız” Kamala Haris 55 yaşındaydı.
Kendisini henüz seçen patronuna, rakiplerinin saldırı silahıyla espri yapan Haris’in bu cümlesine Biden’de güldü.
•••
Trump’a rağmen Amerika’da başkanlık seçimleri o denli gerilmiyor.
Çünkü koltuk o kadar da hayat memat meselesi değil.
Çünkü başkanlarının havalısı ilk dört sene barajını geçse de sekiz sene sonunda mutlaka emekli edilip köşesine yollanıyor.
Öyle on sekiz sene, yirmi sene neredee!

Önceki ve Sonraki Yazılar
İ. Bülent Çelik Arşivi