Fenerbahçe deplasmanda altıncı galibiyeti aldı. Futbol vasat, rakip Kasımpaşa çok eksikti. Ama daha zayıf rakiplere karşı çok daha kötü maçlar çıkardığı düşünülürse, bu galibiyet iyidir. Peki bu oyun üç gün sonra Alanya karşısında yeter mi? Zor ama Fenerbahçe bu, her şey mümkün.
Ne kadar erken başladı Fenerbahçe için “ hayati önemde” maçlar. Maç başlamadan herkesin ağzında benzer cümleler, benzer kaygılar; “Fenerbahçe kaybederse zor toparlar”, “Erol Bulut eğer bu maçtan üç puan alamazsa fena tartışılır”…
Üstelik bu güvensizliği ilk 11 de gidermiyordu. Yine farklı isimler, yine tartışmalı tercihler… Gustavo’dan stoper neyse de Sadık’tan sol bek olur mu ki?
İlk yarı orta saha mücadelesi olarak geçti. Her iki takım da riske girmemeye özen gösterirken, kimsenin ilerde baskıya niyetlenmediği bir ilk yarıydı.
Geri dönen Valencia sağ kanadı canlandırırken, sol açıkta Sinan etkisiz kaldı. Ozan hastalık yorgunu, Mert Hakan durgundu. Yine de Fenerbahçe “daha bir takım gibi” oynadı.
Fenerbahçe ilk yarıda Thiam’la iki gol buldu. Thiam bu dönemde Fenerbahçe’ye en uygun santrafor gibi görünüyor. İlerde top alıyor, saklıyor, baskı yapıyor, en önemlisi hızlı ve bu maçta ceza sahası içinde de becerikliydi.
Goller Thiam’dan geldi ama hazırlayıcısı Pelkas’tı. İlerde forvet arkasında serbest oynadığında ne kadar etkili olabileceğini bir kere daha gösterdi.
Fenerbahçe ilk yarıda rakibe hiç pozisyon vermedi ama bu Kasımpaşa’nın etkisizliğinden kaynaklandı daha çok. En önemli 3-4 oyuncusundan yoksun olan Kasımpaşa’nın Fenerbahçe’ye verdiği Thiam’dan iki gol yemesi ise dramatikti.
İkinci yarı ilk 15 dakika Kasımpaşa etkili olmaya çalıştı ancak gol pozisyonu üretemedi.
Sosa 68’nci dakikada Mert Hakan’ın yerine girerken, aynı dakikada Pelkas-Valencia-Pelkas paslaşmasında gol pozisyonunu bulan Fenerbahçe oldu, ancak Pelkas’ın şutu direğin dibinden dışarı çıktı. Gol olsa Pelkas kadar, hatta ondan daha çok Fenerbahçe taraftarları sevinecekti.
Sadık Çiftpınar sol bekte stoperde olduğundan daha başarılı oldu. Her ne kadar birkaç pozisyon dışında ileri çıkmadıysa da savunmada çok kritik müdahaleler yaptı.
Erol Bulut yaptığı değişikliklerle ikinci yarıda sakatlıktan ve hastalıktan dönen tüm oyuncuları sahaya sürdü. Yavaş yavaş Fenerbahçe eksiklerini tamamlıyor, belki Erol Hoca artık ideal 11’ini bulma şansı yakalayabilir.
Hakem Halis Özkahya son haftaların modasının aksine pek tartışılmadı. İki takım da birer pozisyonda penaltı bekledi. İki pozisyon da hakem yorumuna açıktı, Özkahya da devam kararı verdi. Söylenecek söz yok.
Sonuçta Fenerbahçe sekizinci deplasman maçında altıncı galibiyeti aldı. Muhteşem bir futbol ortaya konmasa da, daha zayıf takımlar karşısında oynanan etkisiz oyunlar, kaybedilen puanlar düşünülürse, bugünkü sonuca sevinmek gerekir.
Ancak soru şu; bugünkü futbol üç gün sonra Alanya karşısında yeter mi? Zor görünüyor ama Fenerbahçe bu, futbol bu; her şey mümkün.