Hesabını kim verecek
Bütün dünya yeniden rahat bir nefes almak için koronavirüs ile mücadele ederken, bu mücadelenin en önemli araçlarından biri olan aşılama oranının artması için çaba gösterilirken dün aşı karşıtları mitingte biraraya geldi.
Salgın nedeniyle başta konserler olmak üzere çok sayıda sosyal etkinlik, sivil toplum örgütlerinin eylemlerine izin verilmezken doğrudan salgın tedbirlerine karşı çıkanların biraraya gelmesinde sakınca görülmedi. Her 100 bin kişide Covid-19 vaka sayısının 148,33 olduğu İstanbul’da, bu miting sonrası nasıl bir rakama ulaşılacağı ve bunun hesabını kimin, nasıl vereceği merak ediliyor.
Maltepe Kaymakamlığı’nın izin vermediği miting, İstanbul Valiliği’nin onayı ile yapıldı. Mitinge katılmak için Maltepe etkinlik alanına gelenlere, polis giriş noktalarında maske kontrolü yaptı, maskesiz olanlar maske takmaları için uyarıldı. Ancak tüm uyarılara rağmen miting alanına girdikten sonra katılımcıların maskelerini çıkardıkları görüldü. Miting katılanlar için HES sorgulaması da yapılmadı. Böylece İstanbul Valiliği’nin, “kurallara riayet edilmesi kaydıyla” izin verdiği mitingte ne sosyal mesafe vardı ne de maske takan.
Ellerinde "Aşıya değil faşizme karşıyız", "Ya cesaret ya esaret", “Aşıya değil faşizme karşıyız”, “Bilim Kurulu değil politbüro”, “Gerçek doktorlar baş tacımız, şarlatanlardan hesap soracağız” pankartları taşıyanlar miting alanında buluştu.
Aşı karşıtı doktorlardan Bilgehan Bilge, doktorların ve özellikle Prof. Dr. Uğur Şahin’in yargılanacağını söyleyerek, koronavirüsünün emperyalistlerin oyunu olduğunu iddia etti.
ARKADAŞINIZIN ELİNİ TUTUN
Mitingte konuşan gazeteci Abdurrahman Dilipak, konuşmasında, “Size ölümü gösterip hastalığa razı etmeye çalıştılar. Akraba, arkadaş ziyaretleri engellendi, tokalaşmayın, sarılmayın dediler. Siz yanınızdaki arkadaşınızın elini tutun inşallah. Şimdi biz birlikteyiz. Bu oyunu bozacağız" dedi.
TTB’den sert tepki
Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi, aşı karşıtlarının mitingine sert tepki gösterdi. Hastalık bahane edilerek pek çok toplantıya izin verilmediği anımsatılan açıklamada, “Etkinlik alanlarına girişte aşı ve HES kodu kontrolü yapılmaması ise salgın ile mücadelede emek veren sağlık çalışanlarının özverisini hiçe saymaktır” denildi.
