Hey gidi Kara Murat

Hey gidi Kara Murat
Türk sineması bir duayen sanatçıyı, Türk halkı ise “Kahramanlarını” kaybetti. Birçok unutulmaz filme imza atan, Türk sinemasının tek süper kahramanı Cüneyt Arkın, yaşamını yitirdi.Kimi Malkoçoğlu’nu, kimi Fatihin...

Türk sineması bir duayen sanatçıyı, Türk halkı ise “Kahramanlarını” kaybetti. Birçok unutulmaz filme imza atan, Türk sinemasının tek süper kahramanı Cüneyt Arkın, yaşamını yitirdi.

Kimi Malkoçoğlu’nu, kimi Fatihin fedaisi Kara Murat’ı, kimi Battal Gazi gibi tarihi kahramanını; kimi “çağdaş Malkoçoğlu” olarak gördüğü, ezilenlerin yanında zalim karşısında olan Komiser Cemil’i, kimi Mağlup Edilemeyenlerin cesur gazetecisi Murat’ı, kimi Maden’in işçi İlyas’ını, kiminin Vatandaş Rıza’sını ama toplumun her kesiminden birileri, “Bir kahramanını”, çocukluğunu da yitirdi.

Oyunculuk yaşamında 300’ü aşkın filmde başrol oynayan Arkın, önceki gece rahatsızlanarak Beşiktaş Ulus’ta bulunan özel bir hastanede tedavi altına alındı. 85 yaşındaki oyuncunun, kalbinin durması sebebiyle ambulansla geldiği hastanede, bütün yeniden canlandırma çabalarına rağmen hayatını kaybettiği açıklandı.

YARIN SON YOLCULUĞUNA UĞURLANACAK
Arkın için yarın saat 10.30’da Atatürk Kültür Merkezi’nde tören düzenlenecek. Arkın, öğle vakti Teşvikiye Camii’nde kılınacak namaz sonrası Zincirlikuyu Mezarlığı’nda toprağa verilecek. Atlara olan ilgisiyle tanınan Cüneyt Arkın, katıldığı bir programda “Atım Hasretim’in yanına gömülmek istemiştim. Ama sonra çok yanlış anlaşılır diye korktum. Beni anne ve babamın yanına gömün” demişti.


SON PAYLAŞIMI BABALAR GÜNÜ’NDE
Yeşilçam anılarını sosyal medya hesabında takipçilerine anlatan Cüneyt Arkın, son paylaşımını 19 Haziran Babalar Günü’nde yapmıştı.

CÜNEYT ARKIN KİMDİR
Gerçek adı Fahrettin Cüreklibatır olan sanatçı, Hacı Yakup ile Halise Cüreklibatır çiftinin çocuğu olarak, 8 Eylül 1937’de Eskişehir’in Karaçay köyünde dünyaya geldi.
Yokluk içinde büyüyen sanatçı, İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni bitirerek doktor oldu.

1963 yılında “Artist” dergisinin düzenlediği yarışmada birinci oldu. 1963’te askerliğini yaparken 1. Hava Jet Üssü’nde yönetmen Halit Refiğ ile tanışması hayatının dönüm noktasıydı. Askerlik bitince, 1964’te Halit Refiğ’in “Gurbet kuşları” filmiyle sinemaya adım attı.

Halit Refiğ’in önerisiyle aksiyon filmlerine yönelen sanatçı, İstanbul›a gelen Medrano Sirki›nde altı ay süreyle akrobasi eğitimi aldı. Burada öğrendiklerini ‘’Malkoçoğlu’’ ve ‘’Battalgazi’’ serilerinde beyaz perdeye aktararak Türk sinemasına daha önce hiç örneği olmayan bir tarz getirdi. Özellikle Maden (1978) ve Vatandaş Rıza (1979) filmleri, Cüneyt Arkın›ın kariyerinde özel bir yer kaplar.

Arkın, 1976’da “Mağlup Edilemeyenler” filmiyle 13. Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde “En İyi Erkek Oyuncu” ödülü, 36. Antalya Altın Portakal Festivali ve 18. Sadri Alışık Tiyatro ve Sinema Oyuncu Ödülleri’nde “Yaşam Boyu Onur Ödülü” aldı, 2013’te ise Kültür ve Turizm Bakanlığı “Kültür ve Sanat Büyük Ödülü”ne layık görüldü.

ARKIN AİLESİ
Cüneyt Arkın ilk evliliğini 1964 yılında kendisi gibi doktor olan sınıf arkadaşı Güler Mocan ile yaptı. 1966 yılında kızları Filiz doğdu. Cüreklibatır’ın yeni gelişen sinema oyuncusu kariyeri nedeniyle evlilik uzun sürmedi. 1968 yılında Cüneyt Arkın olarak sahne adını aldı. Betül Işıl ile tanıştı. 1970’te evlendiler ve 1971’de boşandılar. Kısa süre sonra yeniden evlendiler ve bu evlilikten de Kaan ve Murat adlarında iki çocuğu oldu.

DUYGU YÜKLÜ PAYLAŞIMLAR
Türk sinemasının dev ismi Cüneyt Arkın’ın ölümü üzerine sanat camiası, siyasiler, spor kulüpleri başta olmak üzere sosyal medyada duygu yüklü paylaşımlar yapıldı.

Gülşen Bubikoğlu, “Aldığım acı haberle göğsüme bir yumruk oturdu. Cüneyt Arkın’ı kaybetmişiz. Sinemanın en güçlü aktörü, sağlığını bedel olarak ödediği benim en yakışıklı partnerim” paylaşımını yaptı.

“Sanki içime doğmuş da acı haberi duymak istemiyormuşum gibi televizyonu açmamıştım bu sabah” diyerek mesajına başlayan Filiz Akın, “Hala haberin yarattığı şok etkisiyle konuşamıyorum. Telefonlarım çalıyor durmadan… Öyle üzgünüm ki! Hani klasik bir tanımlama vardır; ‘O bizim Malkoçoğlu’muz, Dünyayı kurtaran cengaverimizdi falan filan.’ En kısa haliyle o bizim “Cüneyt Arkın’ımızdı” dedi.

SANAT UĞRUNA KIRILAN KEMİKLER
Tarihi ve aksiyon filmlerinin unutulmaz ismi Cüneyt Arkın kariyeri boyuncu dublör kullanmayı hep reddetti. Bu da bazen ölümlerden dönmesine neden oldu. İşte Cüneyt Arkın’ın yaşadığı 16 sakatlık:

Malkoçoğlu’nun üçüncü filminde kafa travması geçirerek 8 gün boyunca komada kaldı.

Selahattin Eyyübi filmi setinde attan düşünce omzu ezildi.

Bir başka aksiyon içerikli filmi Çöl Kartalı’nda boyun omurları ezildi.

Battal Gazi filminde boyun omurları ikinci kez ezildi.

Çıtkırıldım adlı filminde sağ el kemikleri parçalandı.

Cehenneme Bir Yolcu Var filminin setinde çatlak diziyle bir şekilde oynadı, sonra dizinin üstüne düştü ve eklem içi apse yaptı.

Çöl Kartalı filminde attan düşmekle kalmayıp, atın altında kaldı.

Çıtkırıldım filminde sol göz ve kaşları yarıldı.

Şafakta Üç Kurşun filminde sol omzu çıktı.

Malkoçoğlu’nda sol kısmındaki dört kaburgası kırıldı.

Adsız Cengaver filminde orta ve yüzük parmakları kesildi.

Cici Gelin filminin setinde bel fıtığı oldu.

Sol bacağı 6 ay boyunca hiç tutmadı.

Akıncılar Geliyor filminde sol diz kapağı çatladı.

Adsız Cengaver filminde sol bilek kemikleri de kırıldı.

Hacı Murat filminde sol kaval kemiği kırıldı.

"BEKLE BENİ" DEDİ VE GİTTİ
Yeşilçam sinemasının usta oyuncularından Cüneyt Arkın, 24 Ocak’ta vefat eden Fatma Girik’in cenazesinde, “Bekle beni geliyorum” demişti. Arkın, 5 ay sonra sözünü tuttu ve sanatçı dostunun yanına gitti.

Girik’in ölüm haberini aldıktan sonra programa bağlanan Cüneyt Arkın, “İnanamıyorum, bir dönem bitti. Nasıl dayanırım ben bu acıya… Sen ne iyi insandın. Ne kadar alçak gönüllü, dosttun. Mavi mavi bakardın… Nur içinde yat. O anlatılmaz, o hepimizin yüreğinde… Türk insanın yüreğidir o. Baştan aşağı Anadolu’dur o. Anadolu anasıdır o. Fatmam bekle beni orada, geliyorum” demişti.

ÖDÜLÜ REDDETTİ, GÜNEY'E HAKKINI TESLİM ETTİ
1972 yılında düzenlenen 4. Altın Koza Film Festivali’nde, jürinin ilk oylamasında Yılmaz Güney’in “Baba” filmi En İyi Film, Yılmaz Güney ise En İyi Erkek Oyuncu seçilmişti. Ancak Adana Büyükşehir Belediye Başkanı’nın duruma itirazı sonrası yeniden toplanan jüri, ilk oylamada ikinci olan Yılmaz Duru’nun “Kara Doğan” filmini En İyi Film, “Yaralı Kurt” filmindeki performansıyla da Cüneyt Arkın’ı da En İyi Erkek Oyuncu seçtiğini belirtti. Cüneyt Arkın ise ödülü reddetti.

NTV’de “Yüz Yüze” programına konuk olan Cüneyt Arkın, ödülü neden reddettiğini şöyle açıkladı:
“O ödül Yılmaz’ın hakkıydı. Şimdi Yılmaz bunu bilirken, aklı başında herkes bunu bilirken, o ödül bana yakışır mıydı? Yakışmazdı. Ben bütün filmlerimde kahramanları canlandırdım. Filmlerde kahraman olmak, adil olmak, kötünün karşısında olmak çok kolay ama hayatta olabiliyor musun? Ben hep o hesabı yapmışımdır. O ödül, resmen Yılmaz’ın hakkıydı. Yılmaz Güney çok önemli bir insandı. Çok önemli bir sinema adamıydı. Hak ettiği itibarı ona halk iade etti.”