Hortumu anlattı

Son Güncellenme Tarihi: Haziran 22, 2022 / 07:47

Gazeteci Metin Cihan iki gün önce, “Bir soygunu deşifre edeceğim” diyerek bir tweet serisi yayınladı ve TMSF’nin el koyduğu bazı şirketlerin Nurettin Canikli’nin bilgisi dâhilinde, yeğen Kemal Canikli, Ertunç Laçinel, Recep Çörekçi, Adil Kılıç gibi isimler tarafından içinin boşaltıldığı iddialarını, belgeler ve WhatsApp yazışmaları ile paylaştı.

Eski TMSF yöneticisi Abdullah Güzeldülger, Bidebunuizle YouTube yayınında iddiaları değerlendirdi, TMSF’de bulunduğu dönemde yolsuzlukları duyurmaya çalıştığını ve yönetim kurulunda olduğu Boydak Holding’den bu sebeple uzaklaştırıldığını anlattı.

Güzeldülger’in ifşaat ve iddiaları da gazeteci Metin Cihan’ın iddiaları kadar çarpıcı:
“Boydak Grubu’nda yönetim kurulu başkanıyken Sayın Bakan ile (Nurettin Canikli) yakın çalıştım. O dönem çalışma tarzından rahatsız olduğum için aramızda bir ihtilaf yaşandı ve yavaş yavaş beni pasifize ederek en sonunda da bütün görevlerime son verdirdi yeni TMSF başkanına. (Bakanın yeğeni) Kemal Canikli’yi tanımam ama aile üyeleri olarak ismini duyarım.

‘CANİKLİ’NİN CEO’SU İRRASYONEL İŞLER GETİRDİ’
Boydak’ta ben görev yapmaya başladığımda Nurettin Canikli; Ertunç Laçinel dediğimiz, yolsuzluk yapan CEO’yu görevlendirdi. Bu CEO gelir gelmez rahatsız edici hâl ve tavırlar içerisine girdi. 2017 Ocak ya da 2016. Agresif sözleşmeler, yüksek bütçeli rakamlar, irrasyonel işler getirdi önümüze. Biz TMSF’nin atadığı yönetim kurulu olarak bunların hiçbirini imzalamadık. Ve bizden rahatsızlığını dile getirerek, Nurettin Canikli üzerinde baskı yaparak bizi görevden almaya sevk etti. TMSF yönetimi, Bakan Bey’in bizi görevden almak arzusunda olduğunu hissettirdi. Biz de kendisinin yaptığı yolsuzluk teşebbüslerini ifade ettik ve bu noktada biz geri bıraktırıldık, bu arkadaş öne çıkarıldı.

SLOVAKYA’DA BİR DEPO
Bu arada Slovakya’da bir depo kiralama işi ortaya çıktı. Boydak Grubu’nun Münih’te mülk deposu vardı. Ben o zaman yönetim kurulu başkanlığından ayrılmıştım, bir menkul kıymet şirketinde yönetim kurulu üyesi olarak pasifize edilmiştim. Slovakya Ticaret Odası’nın kayıtlarına girdik ve Ertunç Laçinel’in Ulusoy Lojistik’te görev yaparken orada bir şirket kurduğunu fark ettik. Sonra Boydak’la sözleşme imzalatılmak istenen Intuon şirketine baktık. Bu şirketin kanuni temsilcisi Lukas Zvala’nın aynı zamanda, Ertunç Laçinel’in çocuğunun ismini koyduğu Slovakya’daki Tefela şirketinin de kanuni temsilcisi olduğunu gördük. Bu demektir ki Lukas Zvala oradan istifa ettirildi, ona yeni bir şirket kurduruldu; onunla Boydak arasında 10 yıl geri döndürülemez yıllık 1,4 milyon euro artı masraflar da ucu açık olmak üzere bir paket hazırlanmış. Yani aslında Intuon şirketinin, CEO’nun kendi şirketi olduğu ortaya çıktı.

PARA BOŞALTMA OPERASYONU
Bu, bir şirketin içerisinde para boşaltma operasyonudur. O dönem TMSF yönetim kurulu başkanı olan Yılmaz Şener vardır, o da bu konulara hassas, aklı başında bir insandı. Ben ona, bunu izah edince Kayseri’de toplantı yaptı. O toplantıda CEO, Slovakya projesiyle ilgili sunumu yaptı ve Yılmaz Bey orada diğer yönetim kurulu üyelerine, ‘Kesinlikle ben imzalamadan bu projeyi imzalamayın, benim aklım yatmadı bu projeye’ dedi. Fakat Nurettin Canikli, şirketin imza sirkülerine müdahale etti, direkt karar aldı ve ‘yönetim kurulu başkanı ve yönetim kurulu üyelerinin’ imzasıyla önemli işler yapılabilirken, ifadeyi ‘yönetim kurulu başkanı veya…’ya çevirdi. Yılmaz Şener’in imzalamayın dediği sözleşmeyi, daha sonradan TMSF başkanı olacak olan şahıs Muhiddin Gülal – Nurettin Canikli gibi Alucralı’dır – diğer yönetim kurulu üyeleri ve Ertunç Laçinel imza ettiler, alelacele, yangından mal kaçırır gibi. Ve o gün Ertunç Laçinel hemen 750 bin euro, hiçbir teminat almadan Intuon şirketine transfer yaptı. Böylelikle bu yolsuzluk başladı.

CANİKLİ’NİN YEĞENİNE İŞ
Şimdi Metin Cihan’ın flood’una baktığımızda Kemal Canikli ve Ertunç Laçinel’in çok önceden arkadaşlıkları olduğu, birlikte seyahat ettikleri anlaşılıyor. Dolayısıyla bu Slovakya işi Nurettin Canikli’nin yeğeniyle planlanmış bir iş olarak ortaya çıkıyor, böyle bir izlenim ediniyoruz. Slovakya’da Adil Kılıç ismi de var. Aynı zamanda Nurettin Canikli’nin, TMSF’nin el koyduğu Akın Çorap ve diğer birkaç şirkete yönetici olarak atadığı bir şahıs. Slovakya’daki şirketin de sicil kayıtlarında ismi geçiyor.


TMSF AÇIKLAMALI
Ben gittim, ‘Bu sözleşme imzalanmış Yılmaz Bey’ dedim. Yılmaz Bey çok şaşırdı. Muhiddin Gülal o zaman BDDK’da kurul üyesiydi, onu çağırdı TMSF’ye, kızdı, ‘Neden bu sözleşmeyi imzaladın?’ dedi. (Gülal) ‘Ben bu sözleşmeyi ya imzalayacaktım ya istifa etmek zorunda kalacaktım’ dedi. Sözleşme kapsamında ne kadar şirketten para transfer edildi, daha sonra yönetimi devralan CEO Alpaslan Baki Ertekin’in kamuoyuna açıklaması lazım. TMSF Başkanının açıklaması lazım.

SAVCILIĞA BİLDİRİLMEMİŞ
Ben bunları basına verdim ve paniklediler ve TMSF hemen CEO’yu çağırdı, dedi ki ‘Hemen istifa et’. Çünkü ortaya çıktı olay. Hemen istifa ettirdiler CEO’yu ve CEO kayboldu, bir daha yüzünü görmedim. Önemli olan şey şu, yolsuzluk sözleşmesini imza eden şahıs TMSF Başkanı olduğu için, Muhiddin Gülal, kendi imzaladığı sözleşmeyi soruşturmakla karşı karşıya kaldı. Bu sebeple bu soruşturma idari soruşturma olarak kaldı, Cumhuriyet savcılığına intikal etmedi ve soruşturma raporu asla tamamlanamadı.


‘ŞİRKET BOŞALTMA BOYDAK’LA SINIRLI DEĞİL’
Şirketin içini boşaltma işi sadece Boydak’la sınırlı değil. Bu, Koza’da da Aydınlı’da da diğer şirketlerde de oldu. İlk atanan yönetimler olarak bizler defans mücadelesini verdik ama gücümüz yetmedi ve bizi tasfiye etti sistem. Muhiddin Gülal’ın Kayseri’deki basın toplantılarını tarayın. ‘Ertunç Laçinel yolsuzluğu ne oldu’ diyorlar. ‘Soruşturmamız devam ediyor’ diyor. Yolsuzluğu kabul ediyor ve görev süresi bitene kadar bu yolsuzluğu soruşturmuyor. Ondan sonraki süreçte zaten ben görevden alındım, emekli oldum ve bu konuyu hep gündemde tutmaya çalıştım.

KRİTİK İSİM RECEP ÇÖREKÇİ
Metin Cihan’ın tweet serisinde çok ilginç bilgiler var. Benim dikkatimi çeken şey şu, orada Recep Çörekçi diye bir şahıstan bahsediliyor. Recep Çörekçi kim diye Google’a baktığımızda sıradan bir Türk vatandaşı olarak karşımıza çıkıyor ama ticaret odası sicil kayıtlarına girdiğimizde bu öyle değil. Recep Çörekçi bugün hatırı sayılır bir holdingin patronu olarak çıkıyor karşımıza ticaret sicil kayıtlarında. Çünkü 15’i aşkın şirketin bir şekilde ya yönetim kurulu başkanı, yüzde yüz sermayedarı ya da yüzde yirmi, otuz, elli bandında ortağı. Giresunlu. Recep Çörekçi’nin bu şirketlerini kurduğu adresle Nurettin Canikli’nin ilk kurduğu yeminli mali müşavirlik şirketinin adresi aynı. Bu şirketlerin ekonomik değeri nedir diye baktığımızda, içlerinde 100 megavatlık iki tane rüzgar elektrik santrali görüyoruz. Bunun ekonomik değeri 120 milyon dolardır. İçerisinde CGN Tekstil var, FSA Tanıtım var, Etezyen Enerji var, Horsan Tekstil var. Simin de bunların içinde ama Simin Recep Çörekçi ortaklığında değil. Simin’i Albayrak Grubu’nun sahibi Kazım Albayrak’a kurdurmuşlar. Recep Çörekçi’yle Kazım Albayrak arasında da ortaklıklar kurulmuş. Burada dikkat çeken bir ortaklık, Giresun’daki Orsan tekstil firmasında Çörekçi’nin yüzde 30’a yakın bir ortaklığı var. Orsan Tekstil de Damat, Tween markasıyla bildiğimiz Orakçıoğlu ailesinin firması. Giresun’daki et kombinasına, belediyeden düşük kirayla kiralayarak, belediyeye baskı yaparak Orsan Tekstil’i orada kuruyorlar. Yapılması gereken şu, Recep Çörekçi denen şahıs milyar dolar mal varlığına nasıl kavuştu.

TSK’YA ÇORAP SATMIŞ
Metin Cihan’ın flood’ına göre Adil Kılıç aynı zamanda geçmişte Canikli’nin ev işlerine yardımcı olan vs. bir danışmanlık işi de var. Bunu TMSF’nin el koyduğu Akın Çorap’ın başına getirdiğini söylüyor. Sonra da Kazım Albayrak’a Simin Tekstil’i kurdurdukları; Akın Çorap’ın zayıflatılarak Simin Tekstil’in güçlendirildiği iddiaları var. Canikli’yle yeğeni arasındaki yazışmalarda, ‘Simin’e bunu yapalım, CNG’ye bunu yapalım, buna buradan teşvik alalım…’ her şeyi Canikli’nin yönettiği anlaşılıyor. Canikli de bunlarla ilgili bir açıklama yapmadığı için biz iddia eder durumdayız. Sessiz kalmayı tercih ediyorlar. Simin tekstil askeriyeden çorap ihalesi alıyor, eğer Canikli’nin Milli Savunma Bakanlığı dönemine denk geldiyse daha vahim bir durumda görünüyor.


CANİKLİ’NİN 116 TWEET’İ
Ben bu Kayseri’de yaşananları anlatınca rahatsız oldu Nurettin Bey doğal olarak. Bugüne kadar yapmadığı bir şey yaparak bana 116 tweet’le cevap vermeye çalıştı. Bununla yetinmedi, ‘İftira ve hakarette bulunuyor bana’ diye, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı titrini de yazarak Cumhuriyet savcılığına başvurdu. Henüz davaya dönüşmedi, sürekli karakola gidip ifade veriyorum.

NUN VAKFI’NDAN ERCİYES’E
Alpaslan Baki Ertekin, Nun Vakfı’nın başkanıdır. Nun Vakfı’nın başkanıyken, burada bu yaşanan olaylardan sonraki CEO değişiminde Berat Albayrak onu Anadolu Erciyes Grubu başkanlığına koymuştur.

YOLSUZLUK YAYGINLAŞTI
Yolsuzluk Türkiye’de münferit olmaktan çıkmıştır. Yaygınlaşmıştır. Dolayısıyla her yolsuzluk yapan, diğer yolsuzluk yapan hakkında dosya biriktirmektedir. Yolsuzluk yapmayanlar da kenara çekilmiş, bunları izlemektedir maalesef. Bir tek Sayıştay kaldı ayakta, onun da etkinliği Meclis’te kaybediliyor. Bunların çok büyük vebali var, önünüze yolsuzluk geliyor, siz parti grup kararına uymak için o yolsuzluğu oylarınızla örtüyorsunuz. Nasıl uyku çekebiliyorlar?

‘BU YOZLAŞMAYI DURDURMAMIZ GEREKİYOR’
Türkiye’den, yolsuzluk yapan siyasetçiler para çıkarmıştır, bürokratlar para çıkarmıştır, Fetullah Gülen ve bağlı gruplar para ve sermaye çıkarmıştır; Türkiye’de bu iklimi gören yabancılar kaçmışlar, hükümetle arası iyi olmayan iş adamları sermaye çıkarmışlardır. Türkiye, herkesin kaçtığı, mezun olan öğrencinin dahi durmak istemediği bir ülkeye dönüşmüştür. Bu ülke bizim. Geriye çocuklarımız kalacak, bu ülkeye sahip çıkmamız lazım. Bu bozulmayı, yozlaşmayı durdurmamız gerekiyor. Gece gündüzümüzü vakfedip anlatmamız gerekiyor. Her şeye hazırız. Hapse de atabilirler, özgürlüğümüzü de kısıtlayabilirler ama bizi satın alamazlar. Ruhumuzu ele geçiremezler. Bu anlayışta olması lazım herkesin. Sindirilirsek olmaz. Bir toplumun batması için entelektüellerinin ihanet etmesi lazım. Gerekirse canımızdan vazgeçeceğiz, bu işten vazgeçmeyeceğiz.

Gazete Pencere'yi Google'da Takip Et

Scroll to Top