İnce ve Sarıgül’e sıra gelecek mi?

Son dönemde Cumhur İttifakı ortakları, zamanında ya da erken yapılacak seçimde iktidarlarını korumak için peş peşe adımlar atmaya başladılar.
İlginç olan ise attıkları ve atacakları adımların arasında, ülkenin yaşadığı sorunları kabul etmek, bunlara çözümler üretmek yok.
Geçtiğimiz yıldan bu yana yapılan kamuoyu araştırmalarında Cumhur İttifakı oy kaybediyor. Liderler, 2021’de ise bu düşüşü durdurmak istiyorlar.
Ancak bunun için sorunları kabul etme, onlara çözüm bulmayı değil, var olan ittifak blokunu sayısal olarak genişletmeyi hedefliyorlar.
◆◆◆
Geçtiğimiz hafta MHP lideri Devlet Bahçeli, İYİ Parti lideri Meral Akşener’e geçen yıl yaptığı ama olumsuz cevap aldığı “eve dön” çağrısını tekrarladı ve bir kez daha olumsuz cevap aldı.
Böylece İYİ Parti’nin CHP ile kurduğu Millet İttifakı’nın siyasi olarak kısa vadeli çıkarlara dayalı değil, ülkenin demokratikleşmesini hedefleyen orta ve uzun vadeli bir siyasal ortaklık olduğu da tescillenmiş oldu.
Bahçeli’nin Akşener’e yönelik “geri dön” çağrılarının sonuçsuz kalması sonrasında, Cumhur İttifakı liderleri Erdoğan ve Bahçeli altı gün içerisinde üç kez görüştü. Bu görüşmelerin plansız ve ev ziyareti şeklinde olması da basit bir detay olması gerek.
Bu görüşmeleri izleyen süreçte Erdoğan’ın SP Yüksek İstişare Kurulu -ve Milli Görüş Vakfı- Başkanı Oğuzhan Asiltürk’ü evinde ziyaret etti.
Bu ziyaret, Bahçeli’den sonra Erdoğan’ın da sahaya indiğinin işareti.
Bu aşmada ziyareti tartışılır kılan ise SP içinde bir süredir var olan iç tartışma. Nitekim uzunca bir süredir Oğuzhan Asiltürk ve ekibinin, Genel Başkan Temel Karamollaoğlu ve yönetiminden rahatsız olduğu ifade ediliyor. Bu rahatsızlığın temel nedeninin ise SP’nin Millet İttifakı’na yakın oluşu.
SP’nin, Cumhur İttifakı ile birlikte hareket etmesi konusunda iktidar kanadından hayli baskı yapıldığı, yöneticilere bazı vaatlerde bulunulduğu ve parti yönetimine de müdahale edilmeye çalışıldığı bu çevrelerde sıkça konuşuluyor.
Erdoğan’ın Asiltürk’ü ziyaretini de bu bağlamda okuyan ve değerlendiren çok oldu.
Nitekim SP’de siyaset yapmış, aday olmuş ve halen siyaset yapmakta olan bazı isimler, sosyal medya hesaplarında SP’nin Cumhur İttifakı’nı desteklemesi durumunda buna karşı olacaklarını ve oy vermeyeceklerini açık açık dile getirdiler.
◆◆◆
Özetle Cumhur İttifakı ortakları, ideolojik olarak kendilerine yakın, akraba olduklarını düşündükleri partileri ikna ederek ittifak blokunu genişletmeye çalışıyorlar. MHP’nin İYİ Parti’ye çağrıları, AK Parti’nin SP yönetimine muhalif olan ismi ziyareti bu bağlamda anlamlı.
Ancak bu arayışın ideolojik ve siyasal yakınlıkla sınırlı olacağını da düşünmüyorum. Bu bağlamda yakın zamanda VP lideri Doğu Perinçek de, Muharrem İnce ve Mustafa Sarıgül’ü ziyaret edebilir.
Özetle Cumhur İttifakı’nın bütün bu süreçte görmek istemediği ise İYİ Parti ve SP’nin siyasal pozisyonları. Bu iki parti, siyasi iktidarı eleştirirken benzer şeyleri söylüyorlar. Ülkenin kötü yönetildiğini, demokrasi ve adalet olmadığını ve ülkenin hızla tek adam rejimine doğru gittiğini sık sık dile getiriyorlar.
Bu açıdan İYİ Parti ve SP’nin, Cumhur İttifakı’na katılmalarını eşyanın tabiatına aykırı.
Oysa Cumhur İttifakı’nın yeniden iktidar yolu böylesine “apolitik” adımlarda değil tersine “siyasal” olan adımlarla daha çok demokrasi, daha çok adalet ve daha çok özgürlük sağlamaktan geçiyor.
Bunlar da onların imkansızı…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Murat Aksoy Arşivi