İNSANIN KENDİ ŞİFASI KENDİ İÇİNDEDİR!

İNSANIN KENDİ ŞİFASI KENDİ İÇİNDEDİR!
Son zamanlarda her şey üst üste geldi virüsün etkisi ile daha da işin içinden çıkamaz haldeyiz. Kaygılı, mutsuz ve umutsuzuz. Zihnimiz bize türlü oyunlar oynuyor ve bilinçaltımız çöp kutusu gibi. Orayı boşaltmayı başaramıyoruz....

Son zamanlarda her şey üst üste geldi virüsün etkisi ile daha da işin içinden çıkamaz haldeyiz. Kaygılı, mutsuz ve umutsuzuz. Zihnimiz bize türlü oyunlar oynuyor ve bilinçaltımız çöp kutusu gibi. Orayı boşaltmayı başaramıyoruz. Bugün yaşadığımız duygu hali, davranışlar çocukluktan kalan ya da geçmişte bir yerde duran travmalara kadar uzanıyor. Spirütüel konular son dönemin en çok ilgi gören alanı. Bu alanda çalışan spiritüel eğitmen, içsel yolculuk rehberi, shaktı Banu Metya’ya tüm bu içimizde olup bitenleri ve dışarıda yaşadığımız hayatı sordum. Deneyimleyerek anladım ki aslında o istediğimiz hayatı kurmak kendi içimizde yoksa başka türlü bu hayatta yaşayabilmek ve ayakta kalabilmek çok zor!

◼ Sizin içsel yolculuğunuz nasıl başladı ve hayatınızı tamamen değiştirmeye nasıl ve neden karar verdiniz?
Hayatımın en zorlu dōnemiydi. Eşimi, annemi, beni būyūten babaannemi ve çok sevdiğim iş arkadaşımı kısa aralıklarla kaybettim. 2,5 yaşındaki kızımla bir başıma kaldığımda hayata inancım kalmamıştı. İnanç bir yana, bitse de gitsek modundaydım. Böyle durumlarda insanlar manevi arayışlara yönelir, benim böyle bir yönelişim bile yoktu. Buraya ruhlarımızı iyileştirmek için gelmiştik, öğrenilmesi gereken öğrenildiğinde yaşamı terk edecektik. Bir gūn bir arkadaşım meridyen terapi yapan hocasından bahsetti. Bu enerjetik terapi sayesinde kısa sūrede özgürleşiyormuşuz inanmadım tabii. O kadar çaresizdim ki, kendimi arkadaşıma teslim ettim. Hocam Ayşegül’ün anlamsız sorularıma mantıklı ve aynı zamanda ödün vermeyen cevaplar vermesi, kendimi hızlıca onun güvenli ellerine bırakmamı sağladı. Hocamla uzun seanslarda çalıştık ancak onun da belirttiği gibi kendime ancak ben yardım edebilirdim. O ara korku salıverme ve saflaşma konularında araştırmalar yaptım, çok kitap okudum. Her öğrendiğim tekniği başarıyla uygulayarak gün be gün hafifliyordum. Sonrasında Türk ve yabancı hocalardan art arda eğitimler aldım. Bu eğitimler beni yeni mesleğime hazırladı. Ve kurumsal hayattaki işimden ayrıldım. Uzun süredir bireysel seanslar yapıyor bir yandan da gruplarla çalışıyorum. İlk zamanlar Louise Hay’in sertifikalı programı Heal Your Life ile ihtiyacı olanlara ulaştım. Sonrasında da Şamanik alt yapıya sahip, sezgisel çalışmam olan ‘Büyülü Orman’ ortaya çıktı.
Her birimiz ruhsal yolculuktayız
◼ Spiritüel eğitmen kimdir ve kimler bu eğitimleri verebilir?
Bizler insan varlıkları olarak fiziksel bedenimizin çok ötesinde muhteşem bir yaradılıştayız ve bilinmeyen sırlarla doluyuz. “Bedenini bilen, evreni bilir” demiş bir bilge. Kadim toplumlar bu sırların büyük bir kısmına vakıftı. Ancak zamanla bu muhteşem bilgiler çeşitli sebeplerle insanlardan gizlendi. İnsanlar, enerjetik bedenlerini unuttular, hatta yok saydılar. Oysaki her şey enerjidir ve her şey yalnızca bundan ibarettir. Zahir olana takılan insan görünmeyenin ötesindeki güçlerini unuttu. Hep söylerim, bizler aslında bir Ferrari olarak tasarlanmamıza rağmen, kendimizi Murat 124 sanmaktayız. İşte doğru bir rehber, kişiye aslında kim olduğunu hatırlatır. Hepimiz ruh olduğumuzdan mütevellit, her birimiz ruhsal yolculuktayız. Bu bakış açısından yola çıkarak, sadece bazılarını spiritüel diye tanımlamak yanlıştır.
Hayat yolculuğunda ilerlerken bedenimizi güzel yiyeceklerle, zihnimizi ihtiyaç duyduğumuz bilgi ve düşüncelerle beslediğimiz gibi ruhumuzu da modern insanın unuttuğu kadim bilgi ve öğretilerle beslememiz gerekir. Yoksa masanın bir ayağı eksik kalır. Uzun zamandır da eksik kaldığı için hepimiz ruhsal problemler yaşıyoruz. İşte spiritüel konularda eğitmenlik yapan kişi, bu alanda bize rehberlik eder, kısa yolları bildiğinden kendimize varma yolculuğumuzda, zihin oyunlarına gelmeden kolay ve emin adımlarla ilerlememizi sağlar.
Kimler bu eğitimleri verebilir, ruhsal alan leb-i derya bir alandır. Aslında tek bir hakikat, farklı teknik ve yöntemler vardır. Bu teknik ve metodlara hakim öğretmenler, öğretileri arayışta olanlara aktarabilir.
Ne zaman ki kabul edersin çatışma biter
◼ Zor dönemlerdeyiz. Pandeminin de etkisiyle herkes hayatta kalma mücadelesi veriyor. İnsanların genelinde görülen temel sorun; huzursuzluk ve hayat ile kavga. Aslında aradığımız dengede kendimizle yüzleşerek barışık kalabilmek. Bunu nasıl başaracağız, başarabilir miyiz?
Aslında cevap soruda gizli. Hayat ile kavga bittiğinde, dengede kalmamız mümkün olur. Kavga çatışmanın sonucudur. Direnç gösterdiğimiz her şey hayatta tekrar tekrar karşımıza çıkacaktır. Yine bizler için daha yeni ve açık olan evrensel yasalar mevcut. Bu yasaları bilmediğimizden, aynı kısır döngüleri yaşayıp durduk yıllarca. Hayatla çatışmada en çok karşımıza çakan ters çekim yasasıdır örneğin. Bunu atalarımızın şahane bir sözüyle açıklayabiliriz; “istemediğin ot burnunda biter”. Yani ittiğin, direndiğin her şey yanı başında belirecektir. Ne zaman ki kabul edersin, çatışma biter. Öğreti bir daha kendini bir kısır döngü olarak göstermez. Dış dünyamızla barışabilmek için iç dünyamıza bakmak zorundayız. Dışımız içimiz gibidir. İçimizde saflaşma gerçekleştirmeden, dış dünyamızın değişmesi mümkün değildir. Bir insanın bu dünyaya verebileceği en muhteşem hediye kendi dönüşümüdür. “Sen değiş, dünya değişsin.”
Aslında yaptığımız, artık işe yaramayan ve sistemi yavaşlatan programları silip yerine yenilerini yüklemek
◼ Bireyin içsel yolculuğuna çıkması için sizin uygulandığınız yöntem nedir ve ne gibi seanslar, terapiler uyguluyorsunuz?
İçsel yolculuk, gizli kalmış, halının altına süpürülmüş bu noktalara cesaretle bakıp, temizleyip, şifalandırma tekniğidir. Bazen sadece görüp kabul etmek bile iyileşmek için yeterlidir. Ben seanslarımda derin meditasyon tekniğini kullanıyorum. Nefesle ve davulun sesiyle zihin aktivitelerinin yavaşlatılmasıyla, blokajlara ulaşmamız kolaylaşıyor. Sonra çeşitli şamanik tekniklerle, bazı simya metodları ve There healing ya da reiki gibi farklı çalışmalarla bu blokajları temizleyip, yerine yeni his yüklemesi yapıyoruz. Beynimiz olağanüstü güçleri olan bir bilgisayar gibi. Aslında yaptığımız, artık işe yaramayan ve sistemi yavaşlatan programları silip yerine yenilerini yüklemek.
İnsan suçladığı kişilere gücünü teslim eder
◼ Genellikle insanların yaşarken yaptığı temel hata ne?
Günümüz insanının en büyük hatası kendini bilmemekten kaynaklanır. Kurban psikolojisinde kalan bir insan, kendi sorumluluğunu almadığından suçu sürekli diğerlerine atar ve çaresizce birinin çıkıp onu kurtarmasını bekler. Suçladığı kişilere gücünü teslim eder. Mutluluğu ya da acısı diğerlerine bağlıdır. Uyanıp gücünü eline alana, suçlama oyununu bitirip, kurban psikolojisinden çıkana kadar acı çekmeye devam edecektir. “Yaşadıklarımın sorumluluğu bendedir, şimdi artık değiştiriyorum” dediği gün dönüşümü başlamış olur. “Bu yaşadıklarımda acaba benim payım nedir? Bu durumu hangi yaşanmışlığım ya da inanç kalıbım yaratıyor?” demediği sürece aynı kısır döngülerde yaşamaya devam edecektir.
Farkındalık her şeydir, dönüşümün anahtarıdır!
İnsanın kendi şifası kendi içindedir
◼ Bu röportajı her türlü ruh halinde olan kişiler okuyacaktır. Okuyucularımıza şifa niyetine tavsiye niteliğinde neler önerirsiniz?
İnsanın kendi şifası kendi içindedir ve bu şifa alanına ulaşmanın en kolay yolu kendine sessiz alanlar yaratmaktır. Evimizde yaratacağımız sessiz alanlarda, bilinçli farkındalıkla yaşamanın temellerini atarız. Bilinçli farkındalık aslında beş duyumuzu ve hatta sezgilerimizi ana taşıyıp, o anı her haliyle hissetmekten başka bir şey değildir. Ve bu hale ulaşmak için de yavaşlamak gerekir. Dilinde, sözünde, yürüyüşünde, yapışında yavaşla! Yemek mi yiyorsun, uzun uzun çiğne, çiğneme aralarında çatalını bir kenara bırak. Bir dostunla sohbette misin? Konuşmak yerine dinlemeye geç. Ve sözü alıp cevap vermek için değil, gerçekten dinlemek için dinle. Sokakta yürüyor musun? Tabanlarının altını, bastığın yerleri, sokaktaki sesleri, insanları, ağaçların renklerini fark et, zihnin düşüncelere kaydığında tekrar tekrar renklere, seslere, hissiyatlarına odaklan. Evde yapabileceğimiz en kolay meditasyon uygulaması da saati üç dakikaya kurup sadece durmaktır. Bir dönem, mesela on gün bu şekilde çalışılınca daha sonrasında çalışma süresi beş dakikaya, zamanla on dakikaya çıkarılabilir. “Bu kadar basit mi ?” evet bu kadar basit. Günlük alışkanlık haline getirdiklerinde yaşamlarına kattıkları muhteşem dönüşüme şahit olacaklar.