İş bankası, Barolar, Bekçiler derken simdi de ayasofya

İktidarın Ayasofya’yı yeniden ibadete açmayı gündeme almasının ardından tartışmalar da hız kazandı. Tarihçi Prof. Dr İlber Ortaylı, 1934 yılında alınan “müze” kararına saygı duyulması gerektiğini söylerken, Yusuf Halaçoğlu ise Ayasofya’nın sahte belgelerle müzeye dönüştürüldüğü iddia etti. MHP lideri Devlet Bahçeli, “Ayasofya’dan çan sesi değil, Allah’ın izniyle ezan sesi yükselecektir” dedi, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ise, “Şimdi sıkıştınızi yeniden Ayasofya’ya sarılıyorsunuz” yorumunda bulundu.

ERDOĞAN’DAN YUNANİSTAN’A SERT TEPKİ

TRT ekranlarında gündeme dair açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ayasofya’nın ibadete açılması konusunda Yunanistan’dan gelen eleştirilere sert yanıt verdi. Erdoğan şu ifadeleri kullandı: “Yunanistan çıkmış kurusıkı atıyor. Türkiye’ye bu tür laf atılır mı? Sen kiminle dalga geçiyorsun. Haddini bil. Eğer sen haddini bilmezsen Türkiye bildirir. Kıbrıs’ta 2 camiye molotof atıyorlar, bayrak dikiyorlar. Bu tarz olaylar yapılır mı? Şimdi de yeni bir şey başladı. “Sakın ha Ayasofya’yı camiye çevirmeyin” Hayırdır ya siz Türkiye’yi mi idare ediyorsunuz? Bunun için de sizden izin almaya asla tevessül etmez. Bugün sayın Bahçeli açıklama yaptı. Bu ülkenin dinamiklerinde tutuşan yanan bir şey var. Öyleyse şu anda biz hukuk devleti olarak Danıştay’ın kararını bekliyoruz. Karardan sonra atılması gereken adım neyse ona göre gereken adımlar atılır.

‘ÇOCUK OYUNCAĞI DEĞİL’

Bazı Hristiyan çevrelerin Ayasofya’yı kilise olarak kullanmak istemesine güldüğünü söyleyen Prof. Dr. İlber Ortaylı, “Burada birtakım gösterilere, törenlere gerek yoktur. Kaldı ki caminin bir bölümünde de namaz vakitlerinde ezan okunuyor, cuma namazı da kılınıyor. Çocuk oyuncağı değildir, politika aracı yapılmasını doğru bulmuyorum. Tehlikelidir Bunu karşılayacak gücünüzün olması gerekir. Bu varsa böyle lüzumlu lüzumsuz kullanılmaz. Müzeciler ve tarihçiler buna dikkat etmeli. Cumhuriyet yönetiminin 1934 yılındaki kararına itaat etmeliyiz” dedi.
‘1934 KARARINA İTAAT EDİLMELİ’
Caminin bir bölümünde ezan okunduğuna ve Cuma namazı kılındığına dikkati çeken Ortaylı, “Kendimizi Batı Avrupa’daki bağnaz kitlelerle bir ayarda tutarak yapamayız. Cumhuriyet hükümetinin 1934’teki kararına itaat etmek zorundayız. Durumlar değişir, başka çirkin durumlar meydana gelirse o zaman düşünürüz. Burada bazı hareketleri yaptığımız takdirde, bugün bütün dünyada, metropollerde Müslüman cemaatler yaşıyor. Camiler yapılıyor. Tarihte bizim olan camiler şimdi başka devletlerin elindedir. Bunu da lütfen hesaba alalım” diye konuştu.

‘SAHTE BELGELERLE MÜZEYE DÖNÜŞTÜRÜLDÜ’

Türk Tarih Kurumu Eski Başkanı Yusuf Halaçoğlu ise, konuya bambaşka bir boyuttan yaklaştı. Ayasofya’nın sahte belgelerle müzeye dönüştürüldüğünü öne süren ve ibadete açılması gerektiğini savunan Halaçoğlu, daha önce Ayasofya’nın ibadete açılmasıyla ilgili olarak 2 defa soru önergesi verdiğini söyledi. Türkiye’de ibadet edilmese de çanların çalındığı kiliselerin olduğunu belirten Halaçoğlu, Avrupa’dan gelen eleştirilere de “çifte standart” olarak niteledi.
“Ayasofya ibadete açılırsa ne olacak. Şu an zaten cami. Atılmış sahte imzalar ile burası müze yapılmış” ifadelerini kullanan Halaçoğlu, canlı yayında gösterdiği bir belgede yer alan Atatürk’ün imzasının sahte olduğunu iddia ederek, “Atatürk’ün imzası var, imzada K. Atatürk şeklinde imza ama karar Soy Adı Kanunu’ndan önce atılmış” diye konuştu. Halaçoğlu, iktidarın Ayasofya’yı ibadete açmak niyetinde olmadığını savundu.

‘SIKIŞTINIZ YENİDEN AYASOFYA’YA SARILIYORSUNUZ’

Ayasofya tartışmalarına Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu da katıldı. İktidarın sıkıştığı için Ayasofya tartışmalarını başlattığı görüşünü dile getiren Davutoğlu, “Şimdi sıkıştınız yeniden Ayasofya’ya sarılıyorsunuz” dedi. Ayasıfya tartışmasının bilindik bir hikaye olduğunu söyleyen Davutoğlu, “Onyıllardır sıkışan, toplumla duygudaşlığı zedelenen, toplumsal desteği azalan her iktidar ya bir kutsal mekanımızı ya da bir ortak değerimizi keşfederek, araçsallaştırmaya yöneliyor. Kutsallarımıza, ortak sembollerimize sıkıştığınızda kullanacağınız bir kart muamelesi yapmaktan vazgeçin” şeklinde konuştu. Davutoğlu, Ayasofya’nın fethin sembolü olduğuna dikkati çekerek, “Ayasofya sizin elinizde bir malzeme, bir araç veya bir pazarlık kartı değildir. Siz Ayasofya’yı bir kart olarak görebilirsiniz ama Ayasofya bizim için öncelikli olarak fethin sembolüdür. İki de bir iktidarların sıkıştıklarında kitleleri etkilemek için gündemlerine aldıkları pazarlık kartı değildir” sözleriyle tepki gösterdi.
Meselenin Ayasofya’nın tekrar mescid yapılıp yapılmaması olmadığını vurgulayan Davutoğlu, “Ayasoyfa mescid olarak açılacaksa açılır. Ancak bunun bir tezgah olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı’dır, Öyle üç yıl beş yıl önce de değil. Daha geçen sene söyledi bunu.Önce sayın Cumhurbaşkanı çıksın Ayasofya’nın açılmasının niçin tezgah olduğunu millete açıklasın. Ardından bu tezgâhın nasıl bozulduğunu da bizlere bir anlatsın.Sonra, oturur, Ayasofya’nın açılması konusunu hep beraber konuşuruz” dedi.

“KARAR ALINIRSA CUMHURBAŞKANIMIZ AÇIKLAYACAK”

Tartışmaya ilişkin olarak iktidar kanadından da açıklama geldi. Ayasofya’yla ilgili olarak 1934’ten bu yana Türk siyasetinde pek çok tartışmanın yaşandığını söyleyen AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, “Hem insanlık için son derece dönemlidir hem de Ayasofya Cami olarak kalplerde gönüllerde özel bir yere sahiptir. Cumhurbaşkanımızın daha önceki açıklamaları da var. Halen o noktada olduğumuzu söyleyebiliriz. Karar noktasına varıldığında Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından açıklanacaktır. Şu aşamada söyleyebileceğim bir şey yok. Ama vatandaşlarımızın mesajlarını değerlendiriyoruz, farkındayız” dedi.

‘AYASOFYA’YI İSTİSMAR ETMEYİN’

CHP Sözcüsü Faik Öztrak ise iktidarın Ayasofya tartışmalarını kasıtlı olarak başlattığını söyleyerek tepki gösterdi. Öztrak, “18 yıldır, Saray yönetimi ne zaman başı sıkışsa Ayasofya’yı ortaya atıyor. 18 yıldır iktidardasınız, tek adamın kararına bakar iş. Bunu istismar etmeyin, bunun üzerinden siyaset yapmayın açacaksanız açın” diye konuştu.
Öte yandan Danıştay, Ayasofya’yı müzeye dönüştüren Bakanlar Kurulu Kararının iptali için açılan davada karar vermek üzere 2 Temmuz’da duruşma yapacak. Yapılacak duruşmada Ayasofya ile ilgili kararın çıkması beklenirken, Danıştay savcısı Ayasofya’nın müze olarak kullanılmasının idarenin takdir yetkisi kapsamında olduğunu belirtti. Ancak savcı görüşünün karar üzerinde bir bağlayıcılığı bulunmuyor.

‘ÇAN SESİ DEĞİL EZAN SESİ YÜKSELECEK’

MHP lideri Devlet Bahçeli’den Ayasofya’nın yeniden ibadete açılmasıyla ilgili olarak yapılacak çalışmalara destek geldi. “Ayasofya’dan çan sesi değil Allah’ın izni ile ezan sesi yükselecektir” diyen Bahçeli, Yunan hükümetine tepki gösterdi. Bahçeli, “Ayasofya Caminde manevi aşk ve adanmışlıkla okunan Fetih Suresi’nden rahatsızlık duyan, egemen devlet vasfımızı hiçe sayıp hayasızca tepki gösteren Yunan Hükümeti’ne hatırlatırım ki, Ayasofya fethin kutlu bir sembolü, kutsal bir emanetidir” dedi.
“Kıbrıs Limasol’daki Köprülü Camisi’nin avlusuna molotofkokteyli atanların ve Larnaka’daki Tuzla Camisi’nin duvarına Bizans bayrağı asanların kimlerden beslendiği aşikârdır” değerlendirmesinde bulunan Bahçeli, “Camilerimize yönelik bu çirkin saldırıları şiddetle lanetliyor, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin suçluları derhal bulup cezalandırmasını ümit ediyorum. Zulmün perdesi 567 yıl önce kapanmıştır” dedi.
Bahçeli, “Ayasofya Müslüman Türk milletinin fetih camisidir. Bu hakikat değişmeyecektir. Herkes hesabını buna göre yapmalıdır. Ayasofya’dan çan sesi değil, Allah’ın izniyle ezan sesi yükselecektir” diye konuştu.