Fatih Terim geçen hafta Yedlin, Ömer Bayram ve Babel’in ıslıklanmasına kızmış, “Galatasaray tribünlerinde eskiden bu olmazdı, futbolcuları bu şekilde kazanamayız” şeklinde tepki göstermişti. Taraftarın haklı olabileceğini, bazı futbolcuları kazanmanın mümkün olamayacağını, hatta o oyuncuların Galatasaray seviyesinde olamayabileceklerini hiç düşünmedi. Bu da bir ihtimaldi oysa.
Hatta en güçlü ihtimal.
Taraftar haklıydı!
Bazı oyuncularda ısrar etmek fayda sağlamadığı gibi Galatasaray’ı dipsiz bir kuyuya doğru sürüklüyordu. Perşembenin gelişi çarşambadan belliydi. Forma giydikleri günden beri istikrarsız ve tartışmalı oyunculara ısrarla forma giydiriliyordu. Koskoca Galatasaray kulübünün sağ beki sakatlandığında Yedlin zorunlu olarak oynamalıydı. Oyun her tıkandığında Ömer Bayram veyahut Babel kurtarıcı olarak oyuna alınmalıydı. Koşul ve skor ne olursa olsun ikinci yarıya iki veya üç oyuncu değişikliği ile başlanmalıydı.
Kayserispor maçına ciddi bir rotasyonla başlanmasına rağmen aynı hatalar tekrar edildi. Yedlin sağ bek, Ömer Bayram ise kurtarıcı olarak oyuna alındı. İkinci yarıya 3 oyuncu değişikliği ile başlandı.
Yani şartlar ve koşullar ne olursa olsun aynı oyuncular üstelik taraftarın ıslıkladığı oyuncular forma giyiyor, oyuncu değişikliklerinde aynı stratejik hatalar yapılıyor. Kim tarafından yapılıyor? Galatasaray’ın efsanesi Fatih Terim tarafından. Türkiyenin gelmiş geçmiş en başarılı ve kariyerli teknik direktörü tarafından.
Hatalar tekrarlanınca takımın seviyesi her geçen gün geriye gidiyor, Galatasaray ligin en az pozisyonuna giren takımlarından birisine karşı 3-0’lık bir mağlubiyet alıyor. Fatih Terim’e futbolu öğretmek haddimize değil ancak teşhisi doğru koymadan yapılacak her tedavinin de hastayı daha kötüye götüreceğini hatırlatmak naçizane bir uyarımız olsun.
Takımın sağ bekinde daha önce hiç forma giymemiş bir isme forma şansı verilebilir. Muslera’nın yerine ayaklarını daha iyi kullanan bir kaleci rotasyonuna gidilebilir. Dün forma giydiği kısa süre içerisinde hiç de sırıtmayan Atalay Babacan gibi genç isimlere şans verilebilir. Bu maç özelinde ikinci yarıya üç oyuncu değişikliği yerine maçın henüz 30. dakikasında tek oyuncu değişikliğine giderek oyunun seyrine ve futbolculara göz dağı verilebilir. İdmanlarda duran top çalışılabilir.
Kaleci antrenörü değişikliğine gidilerek özellikle oyun kurma noktasında kalecileri eğitebilecek bir kaleci antrenörü alınabilir. Vs vs… Ama en önemlisi şu ki; forma “hak edene” verilebilir.
Bireysel Performanslar
Galatasaray’ın Kayserispor karşısında aldığı 3-0’lık deplasman mağlubiyeti, bireysel performans düzeyinde cezalı olduğu için forma giyemeyen Marcao’nun özellikle geriden oyun kurma noktasında Galatasaray için ne kadar önemli olduğunu ispatladı.
Berkan Kutlu ve Cicaldau’nun yine Galatasaray için kilit oyuncular olduğunu ve Moruthan’ın her koşulda forma giymesinin Galatasaray için çok büyük önem taşıdığını görmüş olduk. Gustavo Asuncao kötü bir maç talihsizliği ile başlasa da gelecek adına ışık verdi. Halil Dervişoğlu ise yine yokluğu yoğun hissedilen oyuncuların içerisinde yer aldı.