İSTATİSTİK BİR BİLİMDİR, SADECE BİLİMDİR

İSTATİSTİK BİR BİLİMDİR, SADECE BİLİMDİR
Maçtan önce karantinada olduğu evinden, maç yemeğini bitirmiş futbolcularıyla görüntülü bir görüşme yaptığı fotoğrafı düştü önüme Sergen Hoca’nın. Fotoğrafı servis edenler, Sergen Yalçın’ın, “Kazanın başka...

Maçtan önce karantinada olduğu evinden, maç yemeğini bitirmiş futbolcularıyla görüntülü bir görüşme yaptığı fotoğrafı düştü önüme Sergen Hoca’nın. Fotoğrafı servis edenler, Sergen Yalçın’ın, “Kazanın başka bir şey istemiyorum” dediğini aktardı.
Rakiplerine bakınca bozguna uğramış bir kadroyla sezona başlayan Beşiktaş için elbette hocasız Trabzon deplasmanından daha zor ne olabilirdi?
Hazırlık maçlarını izlerken, talebeleri Sergen Yalçın ile takım ne kadar çok zaman geçirirse o kadar iddialı hale gelir diye düşünüyorduk. Kahrolası virüs Beşiktaş’ı buldu, maça iki gün kala.
Trabzon da Beşiktaş’tan farklı değil. Uzun yıllardan sonra ayağına kadar gelen şampiyonluğu acemice kaptırmış, kadrosu dağınık, zemini ibretlik derece kötü bir Trabzon.
Ama ligin başı. Her şeye bahane bulunabilir.
Sağ bek Necip, forvet Larin. Neyse ki Atiba vardı. Sörloth yoktu, Ekuban vardı Sosa yoktu Flavio vardı Trabzonspor’da.
Trabzonspor 4-3-3, Beşiktaş 4-1-4-1 şeklinde dizilerek çıktı Şenol Güneş Spor Kompleksi’ne. Diziliş sözde böyleydi. Beşiktaş topu Trabzonspor’a bırakıp 6’lı savunmayla kontra top bekledi.
Kartal’ın taktiği belliydi: Top onların olsun, oyun bizim.
Oğuzhan’ın adını duymak için 13 dakika bekledik, faul yapınca adı geçti, oyunda olduğunu anladık.

  1. dakikaya kadar isabetli şut, doğru dürüst pozisyon görmediğimiz maçta Boyd şapkadan tavşan çıkardı. Nefis şutu Hüseyin’in kafasına da çarpıp hızlanınca Beşiktaş golü buldu.
    İlk yarı tek isabetli şutun gol olmasıyla sonuçlandı. İkinci yarının hemen başında Mensah, skoru 0-2’ye getirebilirdi ama acemice kaçırdı. Hemen ardından Oğuzhan sakatlanarak çıktı ve Doğukan oyuna girdi Kartal’da. Beşiktaş hareketlenmeye başladı.
    62’de korner atışı sırasında Flavio’nun Atiba’ya yaptığı harekete VAR’ın da yardımıyla penaltı düdüğünü çaldı orta hakem Ali Şansalan. Mensah, ilk golünü attı Beşiktaş’ta. Flavio, ilk resmi maçında ikinci sarıdan soyunma odasına gitti. Takımını 10 kişi bıraktı.
    Penaltı penaltıydı. Ancak ilk yarıda benzer bir pozisyonda Ekuban da yerdeydi. Hakem VAR’a bile gitmedi. Oysa o da penaltıydı.
    Beşiktaş, biri penaltıdan olmak üzere iki şutuyla iki golü buldu, istatistik bilimini ters köşe yaptı. İstatistik biliminin sadece bilim olduğunu Lens de ispatladı dün gece. Oyuna girdi bir dakika sonra gol attı. Ama gol Atiba – Dorukhan ikilisinin Lens’e hediyesiydi, bu da geçsin kayıtlara.
  2. dakikaya kadar maçı çok iyi götüren kaleci Ersin, zamanlama hatasıyla Trabzon’a beklemediği golü hediye etti. Ersin kardeş üzülmesin o hatanın yüzde 50’nden fazlası sana, bana güven vermeyen Welinton’un.
    Beşiktaş, Sergen Yalçın olmadan ve bu kadroyla üç puanı üç şutla alarak tarih yazdı. Trabzonspor’un eski günlerinden çok uzakta olduğunu da eklemeliyiz.
    Şimdi geriye dönük bakınca Abdullah Avcı’nın elindeki kadro Sergen Hoca’nın elinde olsa diyor insan. Hele üst üste şampiyonluklar yaşatan Şenol Güneş’in kadrosu Sergen Yalçın’ın elinde olsa, bence evden çıkmasına gerek kalmazdı.
    Ben bunları yazarken Abdullah Avcı yayıncı kuruluşta bloklar arası geçişi anlatıyordu, acı acı gülümsedim.
    Sergen Hoca’nın bir an önce iyileşmesini dilerim, bu galibiyetin O’na da ilaç gibi geldiğinden eminim.