En zor maçlarından biri olması bekleniyordu ama en rahat maçlarından biri oldu. Bakmayın siz topa sahip olma istatistiklerine, Fenerbahçeli futbolcuların en keyif alarak oynadıkları maçlardan biriydi.
Maç öncesi ilk 11’e bakınca, Serdar Aziz ve Lemos yedek kulübesinde otururken geçen haftanın sürpriz bol beki Sadık’ı asıl mevki stoperde görenler “Erol Hocanın adaleti” dedi ama endişelenmekten de kendini alamadı.
Çünkü zor maçtı. İki takım için de… Fenerbahçe evinde, Alanya deplasmanda daha çok puan kaybetmişti, bu nedenle iki takım da tedirgin başladı oyuna.
İlk yarı boyunca iki takım da kontrolü bırakmadan, açık vermeden, kontra ataklarla pozisyon yakalamaya çalıştı. Aslında Fenerbahçe oyuna biraz daha önde basarak başlamıştı ama Sinan’la bulduğu erken golden sonra, Sarı Lacivertliler de kontrollü oyuna döndü. İyi kapanıp, kontratak aradı. Biraz abarttıklarını da söyleyebiliriz, ilk yarıda topla oynama oranı yüzde 73’e 23 Alanya lehineydi ama ilk yarı boyunca daha çok pozisyon bulan Fenerbahçe oldu. Alanya sadece iki pozisyonla tamamladı ilk yarıyı.
Sarı Lacivertliler sezon başından beri yapamadıkları hızlı çıkışları ve kontra atakları bu maçta sık sık başardılar. 21. dakikada Thiam, Valencia ve Caner’in birlikte çıktıkları hızlı atak, gol olmasa da Fenerbahçelilerin özlediği pozisyonlardandı.
Bu hızlı çıkışlarda, kontrataklar da Ozan paslarıyla, Thiam ilerde topa hakimiyetiyle büyük pay sahibiydi. Thiam ilk 11’deki yerini zor bırakacak gibi görünüyor, her gün daha iyiye gidiyor. Ozan da yalnız oyunun top kapma rekortmeni değildi ayrıca Fenerbahçe’nin oyun aklıydı.
Valencia ve Pelkas ise yükselen form grafikleriyle Fenerbahçe’nin hızını ve ofanstaki etkinliğini arttırıyor.
İkinci yarıya Alanya baskılı başladı. İlk dakikalarda bir de Davidson’la pozisyon buldular ama kullanamadılar.
Hemen ardından Fenerbahçe’nin baskı dakikaları başladı. Önde basmaya başlayınca önce maç dengelendi ardından Sarı Lacivertlilerin hakimiyeti geldi.
Fenerbahçe üst üste pozisyon bulmaya başladı, Thiam’ın defansın arkasına sarkarak attığı gol ofsayta takıldı, hemen ardından penaltı pozisyonu geldi .
Pozisyonda Valencia’nın hızı takdire değerdi ama Hakem Meler kaleci Marafona’ya neden ve nasıl kırmızı kart göstermediği anlaşılmadı. Oysa Hakem Halil Umut Meler kartlarda lüzumsuz cömertti. Thiam’a oyunun hemen başında rakibin ayağına bastığı için gösterdiği sarı kartın arkası kesilmedi. Sadece ilk yarıda 6 sarı kart gösteren Meler, penaltı pozisyonlarında hatasızdı ama Alanya kalecisine göstermediği kırmızı kart tartışmalıydı
Valencia penaltıyı kaçırdı ama takımın havası bozulmadı. Ataklar üst üste gelirken Fenerbahçe sezonun belki de en güzel gollerinden biriyle farkı ikiye çıkardı. Caner’in pasında topla buluşan Ozan, önce Samatta ile verkaç yaptı ardından topu Pelkas’ın önüne yuvarlayıverdi,
Pelkas da aynı ustalıkla kaleye…
Thiam’ın yerini Samatta’ya bırakması Fenerbahçe’nin ilerde top tutmasını engelleyince takım da geriye yaslanmaya başladı. Bundan yararlanan Alanya rakip ceza sahasına daha çok yaklaştı.
Sadık bir serbest vuruşta Babakar’ı itince bu kez penaltıyı bulan Alanya oldu ve fark bire indi.
Golden sonra herkes Fenerbahçe’nin 1 farkı korumak için bu yıl hep yaptığı gibi kapanacağını düşünürken Sarı Lacivertliler yeniden önde basmaya başladı. Böylece 6 dakikalık uzatmalar dahil maçın son 15 dakikası tam bir pozisyon düellosuna dönüştü.
93 dakikada Ferdi yine direğe takıldı, hemen ardından gelen kontra atakta bu kez Mert Hakan topa biraz hızlı dokununca Caner kalenin hemen önünde topu birkaç santimle kaçırdı.
Alanya da uzatmalar da gol bulamayınca Fenerbahçe üç puana uzandı. Aslında puandan daha önemlisi Fenerbahçe’nin hem takım olarak hem de tek tek oyuncular olarak daha öz güvenli görünmeleriydi. Üst üste gelen galibiyetler belli ki hem Erol Hoca’yı hem de oyuncuları rahatlatmış. Fenerbahçe her hafta üstüne ekleyerek devam ediyor.